‘Savunma nasıl yapılmaz’ golleri

Süper Lig’de atılan gollere bakınca insan takımların antrenmanlarda neler yaptığını merak ediyor. Aslında atılan gollerden çok yenen goller demek daha doğru. Takımların çoğu oyunun savunma kısmında o denli zayıf kalıyor ki, gollerin çoğu atılmıyor, yeniyor çünkü...

Teknik direktörlere bakılırsa neredeyse yedikleri bütün goller bireysel hata sonucu. Onlar, yedikleri golleri “bireysel hata” olarak açıklayadursun, oyuncular altyapıda öğrenmeleri gereken temel savunma ilkelerinden bile habersiz görünüyorlar.

Örneğin Galatasaray’ın Trabzonspor’dan yediği iki gol de “Savunma nasıl yapılmaz” başlığıyla ders olarak gösterilebilir.

Galatasaray’ın yediği ilk golün hemen öncesinde Marek Hamsik orta yaparken, 10 sarı-kırmızılı oyuncu da topun gerisinde. Yani bu 10 oyuncu Hamsik ile kendi kaleleri arasındaki bölgede pozisyon almış durumda. Kendi kaleleri ile rakip oyuncu arasında bulunmaları doğru bir savunma ilkesi olsa da bu durum gol yemelerini engellemiyor. Çünkü tek tek durdukları yerler yani alan paylaşımları yanlış.

Gol anında ceza sahası içinde, Galatasaray’dan -Muslera dahil olmak üzere- 5, Trabzonspor’dan ise sadece 2 oyuncu bulunuyor. Darmadağın bir savunma görüntüsü var. Sayıca bu kadar üstün olunmasına karşın, rakip santrforun kalecinin burnunu dibinde bomboş pozisyonda topla buluşması gerçekten özel bir savunma becerisi ister!..

Takımın sol savunmacısı Patrick Van Aanholt, Hollanda Milli Takımının oyuncusu. Doğru pozisyon almayı ve kademeye girmeyi bilmiyor olamaz. Ancak Galatasaray’ın savunması o kadar dağınık ki, dolayısıyla o da nasıl pozisyon alacağını kestiremiyor. Hollanda’da, tıkır tıkır işleyen bir makinenin parçasıymış gibi yaptığı işi burada yapamıyor. Çünkü burada öyle bir makine yok. Kimin, ne yaptığının belli olmadığı düzensiz bir savunma bloku içinde o da şaşırıyor belli ki…

Trabzonspor’un ikinci golünde de Galatasaraylı oyuncular kendi ceza alanı içinde sayıca çok üstün. Gol vuruşunun yapıldığı anda Galatasaray’dan Muslera dahil 8 oyuncu, Trabzonspor’dan ise sadece 3 oyuncu ceza sahası içinde. Hamsik, önce kendisine kayarak müdahalede bulunmak isteyen Yedlin’i çalımla oyundan düşürüyor. Bunu gören üç Galatasaraylı savunma oyuncusu aynı anda ve yan yana pozisyonda Hamsik’in üstüne hamle yapıyor. Üstelik bu üç oyuncu Nelsson, Luyindama ve Aytaç Kara. İkisi stoper olmak üzere, savunmanın temel direği sayılabilecek üç oyuncu. Tabii üçü birden Hamsik’i engellemek üzere hareketlenirken, arkalarında yani kalenin önünde kocaman bir boşluk oluşuyor. Hamsik topu bu üç oyuncunun arasından kale önünde bomboş bekleyen Nwakaeme’ye gönderebilirse pozisyon büyük ihtimalle golle sonuçlanacak. Çünkü üç oyuncu da oyundan düşmüş olacak. Nitekim Hamsik topu Nwakaeme’ye aktarıyor ve Nwakaeme de zorlanmadan golü atıyor. Bu gol de, başka bir “darmadağın savunma” örneği olarak tabelanın yanı sıra hafızalara yazılıyor.

Tabii burada kayarak müdahalede bulunmak isterken kolayca çalım yiyip oyundan düşen Yedlin’e de dikkat çekmek gerekir. Kayarak müdahale etme, savunma oyuncularının başka çare kalmamışken, yani en son tercih edeceği seçenek olmalı. Ayrıca, ceza sahası içinde rakibe bu şekilde hamlede bulunmak, penaltıya ve kırmızı karta davetiye çıkarmak anlamına gelir. En sık yapılan savunma hatalarından biri bu. Oyunculara her şeyden önce, “En iyi savunma ayakta kalarak yapılır, en iyi savunma oyuncusu da ayakta kalandır” ilkesi özümsetilmeli…

Bu kadar vahim hataların yapıldığı bir maçtan sonra teknik direktörlerin, “Rakibimizi iyi çalışmıştık” diye konuşması ise bambaşka bir tuhaflık. Oyuncular, doğru pozisyon almayı, rakibe doğru yönden müdahale etmeyi ve doğru kademe yapmayı bilmedikten sonra diğer bütün çalışmalar boş. Öyle anlaşılıyor ki takımın, her türlü çalışmadan önce, temel savunma ilkeleri çerçevesinde pozisyon almanın öğretildiği/özümsetildiği gölge çalışmasına ihtiyacı var...

Takımca, bir bütün olarak uyumlu ve dengeli savunma yapabilmek için bütün oyuncuların rakibin ve topun konumuna göre doğru pozisyon almayı, rakibe doğru yönden müdahalede bulunmayı ve doğru şekilde kademeye girmeyi öğrenmesi/özümsemesi şart…