27 Temmuz 2021 00:50

Muhalefet tartışmaları…

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Rejime karşı muhalefet yürütüyormuş gibi yapan burjuva muhalefetin devletçiliğinin yanında iki belirleyeni baskın.

İlki, AKP-MHP blokundan aşağı kalmayan milliyetçiliği. Belki bugünkü muhalefet koşullarında onlar kadar şiddete yaslanan bir milliyetçilik değil bu, ancak ne yumuşak ne de yarın nasıl biçimleneceği kestirilebiliyor. İkincisi, yöntem farklılıklarına rağmen, en çok buradan, ancak genel olarak halka ve taleplerine uzak burjuva karakterinin uyuştuğu iktidar bloku tarafından dizayn edilmeye açıklığı. Millet İttifakı, kendisini, Cumhur İttifakı ve özellikle Erdoğan’dan ayrıştıramıyor ve eleştirel bir yan taşısa bile çoğu durumda benzer politikalar izliyor.

Suriye ile Libya’nın ardından, Kılıçdaroğlu’nun son videosunda dile getirdiği göçmen politikasının Erdoğan’ınkinden farkını anlayabilen beri gelsin! Hatta seçimi kazandıklarında Suriye ve Afganistan’dan gelen mültecileri geri göndereceklerini açıklaması, iktidarın izlediği politikayı solluyor.

Son haftalarda Ankara, Konya ve Afyon’da Kürtleri hedef alan ırkçı saldırılar tırmandı. İzmir ve Marmaris’te HDP binaları da saldırıya hedef oldu. Bunları kınayan 15 baro iktidar yandaşı gazetelerde hedef gösterildi. “Aslında kardeşiz” derken saldırganlığı örgütleyen MHP’nin pervasız ırkçı milliyetçiliği tek başına her şeyi açıklar mı? Tüm bu ırkçılık yalnızca MHP’nin ürünü mü? İktidar ve muhalefetteki sair burjuva partiler Kürt sorununda farklı içerikte bir yaklaşım savunup farklı politikalar öngörüp izleseler, MHP’nin bu saldırılara gücü yeter mi?

Kürt halkının eşit yurttaşlık hakkı ve özgürlük özleminin “terör”e indirgenerek inkar edilmesinde hangi burjuva partisi mutabık değil? Hak eşitliğine yalnızca MHP karşı çıksa, herhalde şimdiye kadar Kürtler çoktan özgürlüğe kavuşurdu. AKP, MHP’den nerede ayrılıyor?

Gerçi hakkını yememek gerek; Erdoğan Kürtlerle ilişkisini düzenlemede fazlasıyla mahir. İçeriği aynı kalsa bile biçimini değiştirebildiği politika taktikleriyle herkese parmak ısırtıp Kürtlerin kafalarını karıştırabildiğini kaç kez kanıtladı. “Barış Süreci” de, masayı devirip sorunu silaha havale ederek Kandil’in zaptını hedefe koyma da onun pratiklerinden. Artık fazla bir sonuç alabilme olanağı kalmasa dahi, geçtiğimiz günlerde yine bir Diyarbakır seferi düzenledi ve çoğu kişiye “ne mesaj verecek?” diye düşündürtüp, hatta “acaba MHP ile ortaklığı bozmayı mı düşünüyor?” değerlendirmeleri yaptırabildi. Katırcıoğlu’yla Tan’ı “Erdoğan’la iş görme” yönelimi içine sokabildiği de yine biliniyor.

Amacımız kafa karışıklığını yeniden ısıtmak değil. Ancak açık ki, “en solcu” olanları da peşinden sürükleyerek, burjuva muhalefet mülteciler sorununda olduğu gibi, Kürt sorununda da, muhalefette oluşundan gelen farklılıklar bir yana, iktidar blokunun dümen suyunda yaklaşım ve politikalara sahip. Milliyetçilikle malul olduğu kadar iktidarınkinden ayrılamayan bu “muhalif” platform, Kürt sorununda yakın bir çözüm olanağını engellediği gibi, Millet İttifakı’nın halkta belirli bir umut oluşturabilmesini olanaksızlaştırıyor.

HDP tabii ki “üçüncü yol”dan yürüsün… Ancak HDP ile olumlu bir ilişkiye girmeden, sadece seçim/sandık ve oy bakımından değil, ama derli toplu, birleşik güçlü ve ciddi olduğu kadar az çok halkı iktidar olabileceğine inandıracak bir muhalefetin olanaklı olmadığını görmek için kör olmamak yeter. Ama sadece Akşener ve İP’i değil, Kılıçdaroğlu ve CHP de bugüne kadar bu yeteneği gösteremedi. Halk iktidar olacaklarına inanıp nasıl peşlerine takılsın?

Erdoğan hâlâ Kürt sorununda manevra yapmayı, en azından denemeyi akıl ederken, Millet İttifakçıları bir manevraya olsun cesaret edemiyor bir türlü. İP, MHP’den kalma ırkçı milliyetçiliğinin koşulladığı “aman ha..”sı ve HDP’yle ilişkiye net karşı çıkanlarıyla, ancak Erdoğan’ın partilerine el atmasına ve AKP-MHP’yi iktidarda tutmaya hizmet ediyor. CHP ise gerekli saysa da ancak uzaktan ilişkiyi olanaklı gören milliyetçiliğiyle ne iktidardan farkını ortaya koyabiliyor ne İP’i de sürükleyerek bir umut ışığı yakmayı başarabiliyor.

Saadet, Erdoğan’ın esnekliğinin kaynağı “din kardeşliğini” HDP ile olumlu bir ilişkinin kaldıracı kılmaya cesaret edebilse belki de ön alıp oy patlaması yapacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa