03 Haziran 2021 00:31

Kahramanlara ihtiyaç yok

A Milli Futbol Takımı, 11 Haziran-11 Temmuz'da düzenlenecek 2020 Avrupa Şampiyonası (EURO 2020) öncesi son hazırlık karşılaşması için Almanya'ya uğurlandı.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Avrupa Futbol Şampiyonası’na 8 gün kaldı. Milli Takım üçüncü ve son hazırlık maçında bugün Moldova ile karşı karşıya gelecek…

Yedek oyuncuların ağırlıkta olduğu kadroyla çıktığı ilk iki hazırlık maçında Milli Takım’ın umut veren bir oyun ortaya koyduğu söylenemez. Bunun oyuncu performanslarıyla ilgisi olmadığı açık. Şu aşamada zaten oyuncu performanslarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmanın bir anlamı yok. Her oyuncu kuşkusuz teknik ekip tarafından form seviyesi ya da sahip olduğu potansiyel bakımından yeterli bulunduğu için kadroda yer alıyor. Ama tabii yeterli oyun bilgisi olmayınca, oyuncuları konu alan spekülasyonların, içi boş tartışmaların sonu gelmiyor. Böylesi ahkam kesmeler kolay olduğu için de cazip ve kullanışlı geliyor çoğu kişiye. Sonuçta da ağırlıklı olarak teknik ekibin oyuncu tercihleriyle birlikte oyuncuların saha içi performansları konuşuluyor, yazılıyor. Oyun, ısrarla oyuncular üzerinden açıklanmaya ve yorumlanmaya çalışılıyor. Üzerinde ısrarla durmamız, tartışmamız gereken asıl konu, oyun planları ve oyunu geliştirebilme yöntemleri olmalıyken bambaşka sularda kulaç atıyoruz…

Oyuna taraftar kimliği dışında bir gözle bakmayı bilmeyen ya da beceremeyenler kadrodan çıkarılacak dört oyuncuyu bile tartışma malzemesine dönüştürdüler. Sanki oyuncularla her gün çalışan, görüşen kendileriymiş gibi akıl veriyorlar…

Milli Takım’ın oyun anlamında eksiği çok. Kalan kısa sürede bunların ne kadarının üstesinden gelinir bilinmez ama özellikle oyunun hücum kısmındaki becerilemeyenler daha fazla. Hızlı paslaşmalarla top çevirip rakip savunmanın dengesini bozma ve farklı varyasyonlarla hücum çeşitliliği yaratma konusunda alınması gereken çok yol var. Takım olarak değil, oyuncularla yani bireysel becerilerle gol arıyoruz. Bu, Milli Takım’ın yapısal sorunu. Oyuncularla ilgisi yok. As oyuncuların yer aldığı kadronun da farklı bir performans göstermesi beklenemez. Lakin teknik kapasitesi yüksek orta saha oyuncularının katkısıyla bu sorun kısmen de olsa giderilebilir. Hiç kuşkusuz oyuncuların fizik gücü de belirleyici olacak. İkili mücadeleler ve pres devamlılığı yüksek fizik güç gerektiriyor. Ve elbette baskı altında topu saklamak ve kullanmak da… Bu saatten sonra oyuncuların fizik gücünün yükseltilmesi söz konusu olamaz. Rakip analizi çerçevesinde mevcut potansiyeli en verimli şekilde sahaya yansıtacak oyun planlarına ihtiyaç var…

Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş’in de basın toplantılarında somut ve net açıklamalarla oyuna dair bilgiler vermesi herkes için çok daha yararlı olur.

“Kazanmayı arzuluyorduk”, “Oyuncularımız iyi niyetliydi”, “Herkes elinden gelen gayreti gösterdi” gibi tersinin öne sürülmesi mümkün olmayan ifadeler vakit kaybından başka bir şey değil. Yine benzer biçimde, “Kazanabilirdik, ama onlar da kazanabilirdi”, “Gol atabilirdik ama onlar da gol atabilirdi” gibi gerçekleşebilecek tüm olasılıkları kapsayan değerlendirmeler de son derece manasız.

Teknik direktörlerden öncelikle beklenen; maçtan önce nasıl bir oyun anlayışı ve planıyla mücadele etmeyi düşündüklerini, sahada neleri başarıp neleri başaramadıklarını, başaramadıklarını hangi sebeplerden ötürü başaramadıklarını anlatmaları… Bu konulara açıklama getiren anlatımlar, hem oyuna, hem oyunculara, hem de oyunu yorumlayan unsurlarına katkı sağlar.

Teori ne kadar derin ve sağlam olursa, sahadaki pratik de o kadar etkili ve keyif verici olur…

Futbol, dayanışma temelinde oynanan bir takım oyunudur. Bireysel yetenek ve becerilere dayalı oyun anlayışıyla alınacak yol bellidir. Hedefe ulaştıracak bir kahraman ya da kurtarıcı beklemenin de bu oyunda yeri yoktur…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...