31 Mayıs 2021 23:56

Ayrımcılık ispatlanırsa tazminat hakkı doğar

Fotoğraf: DHA

Paylaş

SORU: İyi günler 12 Ocak 2012 tarihinden beri çalışmaktayım. 1 Mart 2020 tarihinde kısa çalışmaya ayrıldım. 13 ay işe hiç gitmeden kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) aldım. 1 Nisan 2021 tarihinde işbaşı yaptım ve 12 Nisan’da senelik izne çıkartıldım. 5 Mayıs’ta iznim bittikten sonra tekrar KÇÖ’ye çıkarıldım. İşyerimde aynı departmanda hiç KÇÖ’ye çıkartılmayan iş arkadaşlarım var. İşyeri ayrımcılık yapıyor. Ayrımcılıktan dolayı tazminat alıp işten ayrılabilir miyim?

CEVAP: İyi günler. Kısa çalışma ödeneği, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde 3 ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulama olarak kanunda tanımlanır. Kısa çalışma başvurusunu işveren yapmaktadır. Dolayısıyla kısa çalışma ödeneği alacak işçilerin tespitini de işveren yapmaktadır. Ayrıca, işçinin onayının olup olmamasının da kısa çalışma açısından bir etkisi bulunmamaktadır. Kısa çalışma ödeneği alan bir işçi açısından da İş Kanunu’nda yer alan genel kurallar halen geçerlidir. Dolayısıyla, size karşı iş sözleşmesinden ve iş hukukunun genel ilkelerinden işveren olarak halen sorumluluğu devam etmektedir. İşyerinde ayrımcılık yasağı ve işçilere eşit davranma ilkesine uygun davranma yükümlülüğü de bunlardan biridir.

İşveren kısa çalışma ödeneğine başvururken, hangi işçiler açısından başvuru yapacağı, işverenin yönetim hakkı kapsamında belirleyeceği bir husustur. İşverenin yönetim hakkı, Yargıtay tarafından “İşveren, talimat hakkına istinaden, iş sözleşmesinde ana hatlarıyla belirlenen iş görme ediminin, nerede, nasıl ve ne zaman yapılacağını düzenler. Günlük çalışma süresinin başlangıç ve bitiş saatlerine, ara dinlenmesinin nasıl uygulanacağına, işyerinde işin dağıtımına ilişkin ya da kullanılacak araç, gereç ve tekniklere ilişkin talimatlar, bu türden talimatlar arasında kabul edilirler. İşverenin yönetim hakkı işyerinde düzenin sağlanmasına ve işçinin davranışlarına yönelik talimat vermeyi de kapsar. Buna karşılık, işverenin talimat hakkı, iş sözleşmesinin asli unsurlarını oluşturan, ücretin miktarı ve borçlanılan çalışma süresinin kapsamına ilişkin olamaz. İşveren, tek taraflı olarak toplam çalışma süresini artırmak veya ücrete etki edecek şekilde azaltmak yetkesine sahip değildir. İşverenin iş sözleşmesinin asli unsurlarını kapsayacak şekilde talimat vermesi, iş sözleşmesindeki edim ile karşı edim arasındaki dengenin bozulması halinde, iş güvencesine ilişkin hükümlerin ardına dolanılması söz konusu olabilir. İşverenin talimat verme hakkının, yasa, toplu iş sözleşmesi ve bireysel iş sözleşmesi ile daraltılıp genişletilmesi mümkündür” şeklinde tanımlanmaktadır.

İşveren bu kapsamda yönetim hakkını kötüye kullanamaz ve işçinin aleyhine genişletemeyecektir. Genel olarak işyerinde işverenin ayrımcılık yasağına aykırı davranması durumunda işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanabilmektedir. Ancak, sizin bahsetmiş olduğunuz durumda sizin sadece kısa çalışma ödeneğinden faydalanmış olmanızı size yapılan bir ayrımcılık olarak ispatlayabilmeniz halinde kıdem tazminatına hak kazanabilirsiniz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa