12 Nisan 2021 00:37

İki seçim iki sonuç

Martin Vizcarra  | Fotoğraf: Fotos Publicas

Paylaş

11 Nisan hem Peru’da hem de Ekvador’da başkanlık seçimlerinin gerçekleştiği bir gün oldu. Ekvador’da Correacılığın iktidara Andrés Arauz ile geri dönüp dönmeyeceğini bugün görmüş olacağız. İlk turu büyük bir farkla önde bitiren Arauz, banker rakibi Guillerrmo Lasso ile ikinci turda yarışırken yerli topluluklarının sandığa gidip gitmeyeceği ve kime oy verecekleri kilit bir rol oynayacak. Correacılığın iktidara dönüş ihtimalinin bölge açısından da önemli sonuçları olacağını beklememiz mümkün.

Peru’da ise başkanlık seçimlerinin ilk turu gerçekleşmiş olacak. Neredeyse on yıldır siyasi çalkantıların ardı arkasının gelmediği ülke ilginç bir seçime hazırlanıyor demek yanlış olmayacaktır. Seçimlerde öne çıkan altı adaydan hiçbirinin anketlerde önde gözükmemesi ikinci tura kimlerin kalabileceği konusunu da bir muamma haline getirmiş bulunmakta.

Latin Amerika tarihinin en büyük yolsuzluk skandallarından biri olan Odebrecht davasının neredeyse son dönemde görev yapan tüm başkanlara dokunduğu Peru’da yolsuzluk soruşturmasının kapsamında bir eski başkan yurt dışında kaçmış, bir eski başkan intihar etmiş, bir eski başkanın soruşturması devam ederken, istifa eden bir diğeri halen ev hapsinde bulunmakta. Son başkanın istifa etmesi sonrasında göreve gelen Başkan Yardımcısı Martín Vizcarra da geçtiğimiz kasım ayında parlamento tarafından azledilmişti. Odebrecht soruşturması aynı zamanda ülkedeki tüm kamu ihalelerinin ve alt yapı yatırımlarının yarıda kalmasına sebep olmuş, ekonomik olarak ülkeyi durma noktasına getirmişti. Peru böyle bir siyasi ortamda seçime gidiyor.

Ülke siyasetinde müesses hale gelmiş yolsuzluk ilişkileri son 30 sene içerisinde Alberto Fujimori rejiminin neoliberalizm ile harmanladığı faşist iktidar pratikleri sayesinde kurulmuştu. Fujimori Japonya’ya kaçarken arkasında bıraktığı kızı Keiko Fujimori de seçim kampanyasını finanse etmekte kullandığı yasal olmayan kaynaklar yüzünden hapse girip çıkmıştı. Bugün seçimlere giren altı adaydan birisi olan Keiko’nun ikinci tura kalması durumunda ise şansının az olacağı beklenebilir. Keiko halen yargılanıyor olsa dahi Fujimori ismini otoriter ama Aydınlık Yol’u bitiren istikrar sembolü olarak gören birçok Perulu da bulunuyor. Ama aynı zamanda ülkenin yarısından fazlasının nefret ettiği, ölüm ve yolsuzlukla özdeşleştirdiği bir isim olmaya da devam ediyor. Bu açıdan ikinci tura Fujimori ile kalmanın seçimi kazanmakla eş değer olduğunu düşünenler de var.

Diğer adayların çoğunu belirleyen temel özellik ise geleneksel siyasal partilerden ve hareketlerden gelmiyor olmaları. Bu durumda da yaygın bir örgüte ve kemikleşmiş toplumsal bir tabana dayanmayan adaylar anketlerde bir hafta önde gözükürken öbür hafta düşüşe geçebiliyorlar. Uzun zamandır şans verilmeyen Pedro Castillo şimdi ikinci sırada gözüküyor, ancak başkent Lima’da halen çok düşük bir desteğe sahip. Seçimlerde trollükten adaylığa terfi eden aşırı sağcı Rafael López Aliaga’nın da ikinci tur şansı var gibi gözüküyor. Peru’nun Bolsonaro’su olmaya aday López Aliaga bir antikampanya izleyerek din -eşcinsellik karşıtlığı- küresel komplolar üzerine yoğunlaşan argümanlarıyla anketlerde üçüncü sıraya yerleşmiş durumda. Merkez solun adayı Yhony Lescano anketlerde birinci giderken son haftalarda düşüşe geçmiş bulunuyor. Seçimlerde en gerçekçi programlardan birine sahip olan sol aday Verónika Mendoza ise anketlere göre yükselişte.

Bu açıdan bakıldığında Peru’nun bilinmeze doğru giden bir başkanlık seçimi yaşayacağı söylenebilir. Ülkede oy vermek zorunlu, bu sebeple sandığa gitmeyerek seçimleri protesto etmek zor bir seçenek. Kesin olan tek şey ise Ekvador’da sonucu, Peru’da ise ikinci turu konuşuyor olacağımız gibi gözüküyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...