11 Mart 2021 23:56

Erdoğan’ın gündemi belirleme inisiyatifini kaybettiği bir döneme girildiği görülüyor

Erdoğan'ın üç konuşmasından fotoğraflar

Erdoğan'ın üç konuşmasından kareler | 1. fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı, 2. ve 3. fotoğraf: AA

Paylaş

Muhalefet ve gerçekleri vermekte ısrar eden medya son aylarda Erdoğan ve iktidarını basit sorular sorarak sıkıştırıyor.

Son günlerde gündeme gelen ama yanıtını iktidarın vermediği, veremediği soruların en öne çıkanları şunlar:

* Merkez Bankasının 128 milyarı nerede?

Damat nerede?

Aşı nerede?

Garê’de ne oldu; Garê operasyonunun sorumlusu kim?

Devri iktidarı boyunca, “Gündemi ben belirlerim. Gündemi belirlemiyorsam burada ne işim var” diye övünen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemi belirlemeyi iktidar olmanın olmazsa olmazı olarak göregeldi.

128 MİLYAR DOLAR VATANDAŞIN CEBİNE KONMUŞ!

“Damat nerede?” sorusuyla da birleşen, “Merkez Bankasının 128 milyar dolarına ne oldu?” sorusu giderek büyümektedir. Çünkü bu soru, 18 yıllık AKP iktidarının hesap vermekten kaçan, en netameli işlere projektör tutacak “devlet sırrı”, “ticari sır” ya da tehdit zırhıyla donatan anlayışını berhava edecek pek çok sorunun anahtarıdır. Bu yüzdendir ki, bu iki soruyu üç aydır duymazdan gelen Erdoğan; son iki haftada, “128 milyarın nerede” olduğu sorusuna birbiriyle çelişen yanıtlar verirken, önceki gün partisinin grubunda bir adım daha atarak; “Tutturmuşlar ‘Şu kadar para nerede?’ O kadar para, hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankasında. Kaybolan bir şey yok. Eğer kayıp varsa, bunlar sizdedir” diyerek, önceki iki açıklamasıyla çelişen bir açıklama yaptı.

Tabii burada ilginç olan ise; “Eğer bir kayıp varsa, bunlar sizdedir” demesidir.

Eğer buradaki “siz”den kasıt salondakiler olsaydı, sözleri kısmen de olsa haklı olabilirdi. Ama kastedilen bütün Türkiye halkıdır!

Yani Erdoğan’a göre, MB’deki 128 milyar dolar, eğer MB’nin kasasında değilse, halka dağıtılmıştır!

Ancak, “128 milyar nerede sorusu”na verilen bu yanıt, Erdoğan’ın “kaçacak yer” konusunda artık büyük bir sıkıntıya düştüğünün göstergesi mahiyetindedir. Çünkü bu soruya bugüne kadar verilen en inandırıcı olmayan yanıt budur!

HOŞA GİTMEYEN SORULARA İNSAN AKLIYLA ALAY EDEN YANITLAR

Bu sorularla bağlantılı olduğu için daha da önem kazanan, “Damat nerede?” sorusuna ise Erdoğan, 3-4 aydır adını ağzına almadığı Albayrak’ı son haftalarda “hizmet” ve “başarıları” ile daha çok överek yanıt vermektedir. Nitekim Erdoğan Eski Bakanı Albayrak’ın savunusunu; “Damat kadar başınıza taş düşsün” demeye kadar götürmüştür. Böylece sorulara verilen yanıtlar, duymazdan gelinmeyi, yetersiz yanıt vermeyi aşarak insanların aklıyla alay eden bir düzeye vardırılmıştır.

Garê operasyonunun sorumlusu kim?” sorusuna verilen “Garê operasyonunun sorumlusu kimse değil devlettir!” yanıtı da tıpkı “128 miyar dolar nerede?” sorusuna verilen Eğer MB ve Hazinenin kasasında değilse sizdedir” yanıtı gibi gerçeği karartmak istemiş, vatandaşın aklıyla alay eden bir yanıt olmuştur!

“Aşı nerede?”, sorusu da pandemi ile ilgili tartışmalarda sürekli olarak yasaklar ve maniple rakamlarla engellenmeye çalışılmaktadır.

YENİ OSMANLICILIK DA ARTIK İKTİDAR İÇİN SIKINTILI KONU

Sözünü ettiğimiz sorular siyasi gündemi belirlemede en öne çıkan sorular. Ama bir de iktidarın dün, her gün, her vesileyle öne çıkararak halkı yedeklemenin ve muhalefeti sıkıştırmanın yanı sıra siyasi gündemi de istediği çizgiye çekmek için sıkça kullandığı konular var.

Örneğin;

* S-400’ler neden aktive edilemiyor?

* Suriye’de; İdlib’de, Afrin’de neler oluyor, Rusya ile ABD ile ne alınıp ne veriliyor?

* Libya’da ne oluyor?

* Doğu Akdeniz’de ne oldu da Kıbrıs’ın açıklarına araştırma ve sondaj gemileri gönderilmekten, NAVTEX üstüne NAVTEX ilan edilmekten vazgeçildi?...

... gibi yeni Osmanlıcı dış politikayla ilgili soruları her ne kadar iktidarla milliyetçilik yarışındaki sermaye muhalefeti kararlı bir biçimde gündeme getirmekten çekinse de iktidar bu soruların gündeme getirilmesinden muhalefetten daha çok çekinmektedir.

Çünkü dün sadece hamasi bir retorik üstünden bile önemli bir siyasi rant sağlayan bu konuların bugün açacağı tartışmaların yeni Osmanlıcı dış politikayla ilgili halk indinde pazara çıkaracağından endişe edilmektedir. Bu yüzden Erdoğan ve AKP propagandası bu konuları mümkün olduğu kadar gündem dışı tutmaya çalışmaktadır.

İktidarın tartışılmasını istemediği sorulara,

* İşsizlik ve yoksulluk,

* Enflasyon

* Geçim zorluğuna... dair tartışmaların gündemde öne çıkmasını da ekleyebiliriz. TÜİK, İŞKUR gibi kurumların topladığı verilerin bile maniple edilmesi bu kapsamdadır.

İKTİDARIN İŞİ ARTIK DAHA ZORDUR

Sorular basit ama soruların yanıtları iktidarın üstünü örtmeye çalıştığı gerçeklerin üstünü açacağı için iktidar bu soruların etrafındaki tartışmaların yapılmasını istemiyor, yanıt vermekten çekiniyor. Ama iktidar, soruları duymazdan geldikçe, elbette merak edenlerin sayısı, merakın derecesi de büyüyor.

İktidarın gündeme getirilmesinden çekindiği konular arttıkça, manevra alanı daralmaktadır. İktidar gündemin önemli maddelerini gündemden çıkarmaya çalışıp yapay gündemler ürettikçe ve provoke ederek gündemi belirlemeye çalıştıkça, iktidarın dayattığı gündemler birkaç gün içinde gündemden düşmektedir.

Bütün bunlar, iktidarın gündem belirleme inisiyatifini kaybettiğini göstermektedir. Geçmişte de Erdoğan’ın, zaman zaman gündemi belirlemede başarısız olduğu olmuştur. Ama, son aylarda giderek artan biçimde Erdoğan, gündemi belirleyen olmaktan çıkarken, kendi manevra yeteneğini de kaybettiği bir sathı maile girmiş görünüyor. Üstelik bu sürecin gelip geçici olmadığını gösteren işaretler çoğalmaktadır.

Bu da Erdoğan ve iktidarının işinin düne göre bile çok zor olacağını göstermektedir.

Çünkü artık Erdoğan ve partisi, ortaya çıkma zamanı gelen gerçeklerin ısrarcı inatçılığı ile karşı karşıyadırlar!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...