26 Şubat 2021 23:55

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet demek, muhalefet olmaktan vazgeçmektir!

Fotoğraf: MA

Paylaş

AKP’den ne zaman gündemi değiştirmek, başarısızlıklarının üstünü örtmek ya da muhalefeti zor durumda bırakmak... amacıyla bir adım gelse medya ve siyaset alanında “AKP’den erken seçim hazırlığı”, “İktidarın erken seçim adımı” gibi iddialar gündemin en önüne çıkarılıyor.

Ancak bu “erken seçim” korkuluğunun yeterince ilgi çekmemeye başladığının görülmesinden olacak, son günlerde HDP’li 21 vekilin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyen fezlekelerin alelacele TBMM’ye gönderilmesiyle “erken seçim” erbabı, “ara seçim” tartışmalarını gündeme getirdi.“Madem erken seçim yok, ara seçim verelim” dercesine!

İKTİDAR SEÇİM DEĞİL SEÇİM TARTIŞMASI YAPILSIN İSTİYOR

“Erken seçim”, “ara seçim”, “zamanında seçim” tartışması, yarın seçim olacakmış gibi tartışılıyor ama gerçekte durum nedir?

İktidar “erken seçim” istiyor mu?

Elbette ki iktidar “erken seçim” istemiyor. Çünkü bugün iktidarın “Yaptığı önünde yapmadığı arkasında”dır. Dahası bütün araştırmalar iktidarın yapılacak bir erken seçimi kazanacağını göstermediği gibi muhalefetin daha şanslı olacağını gösteriyor. Bütün bunların ötesinde, “erken seçim” isteyen muhalefetin de iktidarı erken seçime zorlayacak hiçbir ciddi girişimi yok. Bu koşullarda iktidarın erken seçim istemesinin mantıklı nedeni yoktur.

Ancak işçiler, emekçiler talepleriyle harekete geçerse ya da mevcut muhalefet iktidarla söz düellosuyla sınırlı muhalefeti bırakıp iktidarı “erken seçime” zorlayacak bir mücadele çizgisine geçerse, elbette iktidar “erken seçime” gitmek zorunda kalabilir. Ama, burada tartıştığımız bu değildir. 

İktidar “ara seçim” istiyor mu?

Bu sorunun en kısa yanıtı da hayırdır! Çünkü “ara seçim”, en az 15 HDP milletvekilinin daha vekilliklerinin düşürülmesiyle mümkün. Eğer, fezlekeleri Meclise geldiği belirtilen 21 HDP milletvekilinin en az 15’inin daha dokunulmazlığının kaldırılması ve milletvekilliğinin düşürülmesi durumunda en az 30 vekil için ara seçim yapılacak. Bu durumda ara seçim yapılacak iller dikkate alındığında, ara seçimde AKP-MHP ittifakının hezimeti büyük bir olasılıktır! Bu yüzden de AKP’nin bir ara seçime gitmesi mantıklı değildir!

İktidar “zamanında seçim” istiyor mu?  

Mevcut koşullar ve gidişatın yönü dikkate alındığında iktidar için bırakalım “erken seçim” ya da “ara seçim”i, “zamanında bir seçim” de kabustur! AKP ve MHP, hani mümkün olsa “zamanında bir seçim”den bile kaçmak isteyecek durumdadır. Bugün yapılan ve hedefine HDP’yi koyan muhalefete yönelik saldırıların arkasındaki amaç da budur: Muhalefetin bir araya gelmesini önlemek, bir araya gelseler bile kamuoyu gözünde bir iktidar seçeneği olarak görülmesini önleyecek bir dağınıklık ve beceriksizlik içinde bulunmasıdır. İktidar için “ara seçim” ve “erken seçim”in şartı, tabii zorunda kalmadığı koşullarda, muhalefetin ezilmesidir. HDP’ye yönelik operasyonların amacı da budur.

‘DOKUNULMAZLIK’ SORUNUNU CHP VE İYİ PARTİ NASIL ELE ALIYOR?

Seçim tartışmasının “ara seçim” ve onun üstünden bir “erken seçim” ya da “zamanında seçim” tartışmasına dönüşmesi ve 21’i HDP’li, 25 milletvekili için hazırlanan fezlekelerin TBMM’ye gönderilmesi karşısında CHP ve İYİ Partinin tavrı oldukça ilginç.

Çünkü konunun gündeme gelmesiyle birlikte CHP sözcüleri, “Fezlekeler hele bir Meclise gelsin, içeriğine göre tutumumuzu belirleyeceğiz” derken, vücut dilleriyle dokunulmazlıkların kaldırılmasına “hayır” diyeceklerini söylüyorlar.

İYİ Parti sözcülerinin kimisi Meclise gelirse “Evet için el kaldıracağız” derken kimi sözcüler ise, “Hele bir Karma Komisyona gelsin içeriğine bakacağız” diyorlar ama vücut dilleri ile “evet” için el kaldırmaktan yana olduklarını söylüyorlar!

Ama ne var ki, CHP ve İYİ Parti; “Hele bir fezlekelerin içeriklerini görelim, ona göre karar vereceğiz” derken, aynı zamanda;

1) Fezlekelerin siyasi iktidarın isteği ile değil, savcıların tamamen hukuki kaygılarla hazırladıklarını kabul etmiş,

2) Yargının; bağımsız olarak yasalar doğrultusunda bir yargılama yapacağını var saydıklarını söylemiş olmaktadırlar.

Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkça, “Mecliste indir parmak, kaldır parmakla işin biteceğini” açıkça söylemektedir. Bu bile fezlekelerin hukuki değil tamamen siyasi amaçlarla hazırlandığını açıkça göstermektedir. Mahkemelerin durumu ise herkesin malumudur!

DEMOKRASİ GÜÇLERİ, HALKA GERÇEK BİR SEÇENEK SUNMAK ZORUNDADIR

Bu yüzden de Mecliste grubu bulunan iki muhalefet partisinin tutumu, açıkça HDP’li vekilleri iktidarın ayağının altına atmak anlamına gelmektedir.

AKP ve MHP de muhalefetin bu tutumunu bildiği için, saldırılarını HDP üstünden yürütmektedir. Çünkü bu “Dokunulmazlıkların kaldırılması oyunu”yla AKP; elbette ki en başta HDP’yi legal siyasetin dışına iterek HDP’ye oy veren seçmenin hiç olmazsa bir bölümünü kendi yanına çekerken bir bölümünü de legal siyaset alanının dışında bir arayışa itmeyi hesaplamaktadır. Ama bunun da ötesinde Erdoğan; CHP ve HDP’yi kendi içlerinde çok milliyetçilerle az milliyetçilerin bölünmesini, yanı sıra CHP ile HDP arasındaki çelişkileri kışkırtarak İYİ Partinin Cumhur İttifakına yönelmesini engelleyen direnci de kırmayı hesaplamaktadır.

İktidarın bu tür oyunlarının bozulmasının yolu ise; genel olarak bakıldığında, muhalefetin AKP-MHP ittifakıyla milliyetçilik yarışından vazgeçmesinden, tek adam yönetimine karşı açıkça tavır alan bir mücadele çizgisine geçmesinden geçmektedir.

Ama bugün içinden geçilen koşullar dikkate alındığında, tek adam yönetiminin saldırılarının püskürtülmesinin yolu, ilerici demokrat güçlerin ‘(demokrasiden, özgürlüklerden yana olan partilerin, çevrelerin, aydınların, bilim ve kültür çevrelerinin, mücadeleci sendikalar, emek örgütlerinin...); işçi sınıfı ve emekçilerin ileri kesimlerinin, oy verdiği partilerden daha ileride olduğu kesin olan halk kesimlerinin yönelişlerine yanıt veren bir mücadele hattının örgütlenmesinden geçmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...