24 Şubat 2021 23:38

Takımların kaderiyle kim(ler) oynuyor?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Haftalar azalıp şampiyonluk yarışı kızıştıkça, düşük kalibreli bakış açısı çok daha net biçimde kendisini ortaya koyuyor. Ortam; bir yandan sürekli olarak futbolun saha içinde kalması gerektiğine dikkat çekip diğer yandan hakemleri baskı/etki altına almak adına açıklamalarda bulunan “kurnaz” tiplerle dolu. Sanki hakemler hakkında açıklama yapmak, futbola saha dışından müdahale etmek anlamına gelmiyormuş gibi…

Gerçi artık bu, neredeyse oyunun doğal bir parçası haline geldi. Saha dışında yöneticiler, saha içinde ise teknik sorumlular ve oyuncular, hakemler üzerine oynama konusunu asla ihmal etmiyorlar. Hedefe ulaşabilmek için en garantili yolun iyi oynamak değil, hakemleri baskı/etki altına almak olduğu düşüncesini içselleştirmişler belli ki...

Şampiyonluk mücadelesi veren takımların hepsinin devasa borcu var. Buna karşın transferde çılgınca para harcamaktan geri durmadılar. Sonunda, sadece şampiyon olan takım harcadıklarının karşılığını alabilecek ve elde edeceği gelirlerle bir nebze olsun rahat nefes alabilecek. Şampiyon olamayan diğerlerinin durumu ise iyice vahimleşecek. Onca harcama boşa gitmiş olacak ve bunun bedeli ağır bir ekonomik bilanço olarak karşılarına çıkacak. Şampiyonluk, takımların tek kurtuluş yolu. Bu nedenle gözler dönmüş durumda. Bu gözü dönmüşlük; yöneticilerin ve teknik sorumluların hakemleri hedef alan konuşmalarında açıkça görülüyor.

Bu aralar, hakemlere yönelik olarak dille getirilen, “Takımların kaderiyle oynamayın” lafı çok popüler.

Fatih Terim, Alanyaspor maçının ardından bunu söyledi. Ayrıca bir tuzağı daha bertaraf etmenin mutluluğunu yaşadıklarını da ekledi. Ciddi ciddi, hakemler üzerinden kendilerine tuzak kurulduğunu iddia ediyor. Maçın ikinci yarısında takımı neredeyse orta sahayı geçemez ve yüzde 28 gibi çok düşük bir topa sahip olma oranıyla oynarken o, bunların nedenini açıklamak yerine hakemlerden, tuzaklardan söz ediyor. Dikkatleri hakeme yönelterek kendince yetersizliği, acizliği kamufle ediyor...

Ayrıca kim, hangi amaçla kuruyor bu tuzakları? Onları da söylese ya… Şampiyon olamazlarsa bahane şimdiden belli: Bize tuzak üstüne tuzak kurdular!.. Nasıl olsa sorgusuz sualsiz buna inanacak ve imparatorlarına(!) her koşulda destek verecek milyonlarca taraftar var arkasında…

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu da hafta içinde verdiği demeçte, hakemlere güvenmek istediğini söylemişti. Yani beyefendi hakemlere güvenmiyor ama güvenmek istiyor. Nasıl güvenecek? Ona göre hakemler, futbolun değerlerine hizmet etmeli, saha içinde işini yapmalıymış. “Futbolun değerlerine hizmet etmeliler” ne demek ki? Anlaşılan şu anda hakemlerin futbolun değerlerine hizmet etmediğini ve işlerini yapmadığını düşünüyor. Bu kadar laf ettikten sonra hakemlerin kime hizmet ettiğini de söyleseydi bari. Onu da bildiğinden şüphe edilmez zira. Hakemler bu açıklamalardan ders çıkarıp Emre Belözoğlu’nun güvenini kazanmak için ne gerekiyorsa yapmalı!.. Futbolun değerlerine hizmet etmenin ilk koşulu bu çünkü!..

Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın da, hakemler üzerine oynayarak sonuca gitmeye çalışanlardan. Hakem arkadaşlarını(!) dikkatli olmaya, hocaların ve takımların kaderiyle oynamamaya çağırıyor. Hakemlerin çaldıkları düdüklerle kendilerini sabote ettiğine inanıyor ve “Bırakın herkes topunu oynasın” diye konuşuyor. Hakemler bir izin verse ligin tozunu attıracaklar ama vermiyorlar işte!.. O da kendilerine karşı birtakım tezgahlar kurulduğundan emin…

Onun da, olası başarısızlık durumunda kim(ler)i sorumlu tutacağı belli değil mi?

Herkes şikayetçi olduğuna ve kendilerine yönelik birtakım tezgahlar kurulduğunu iddia ettiğine göre hakemler kimi şampiyon yapmaya çalışıyor acaba? Aslında bütün bunlar, sorunun hakemlerde değil, hakemleri dilini dolayanlarda olduğunu anlatıyor. Şurası kesin ki, takımların kaderini hakemler değil, kendi yetersizlikleri belirliyor…

Hem kültürel, hem de teknik anlamda çapsızlığın, niteliksizliğin, vasatlığın hüküm sürdüğü sefil bir futbol ortamımız var. Oyunla ilgili olarak, abuk sabuk birtakım klişelerin ötesinde kayda değer hiçbir bilgi, açıklama, açılım, analiz duyamadığımız böyle bir ortamda hakemler, -işin içine türlü komplo kurguları da sokuşturularak- elbette her zaman gündemin baş sırasında yer alacaktır...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...