06 Ocak 2021 23:11

Demirtaş kararı bağlayıcıdır

Fotoğraf: MA

Paylaş

AİHM Büyük Dairenin, Demirtaş hakkında verdiği kesin hüküm niteliğindeki kararı üzerine, iktidar çevrelerinden, karara  uymak zorunda olmadıklarına dair açıklamalar ve  değerlendirmeler yapıldı.

Karar bağlayıcı, uyulması zorunlu. Yazımızda bunu göstermeye çalışacağız.

Avrupa Konseyinin kurucu antlaşması,  3 Ağustos 1949 tarihinde yürürlüğe girmiş olan  Avrupa Konseyi Statüsü’dür. Türkiye, 12 Aralık 1949 tarih ve 5456 sayılı Kanun ile Statü’nün onaylanmasına karar vermiş ve onay belgesini  13 Nisan 1950 tarihinde Konsey Genel Sekreterliğine tevdi etmiş ve tevdi tarihi itibariyle Avrupa Konseyine üye olmuştur.

Avrupa Konseyi Statüsü’nün “Avrupa Konseyi’nin Amacı” başlıklı 1/1. maddesine göre, “Avrupa Konseyinin amacı, ortak mirasları olan ülkü ve ilkeleri korumak ve gerçekleştirmek ve ekonomik ve sosyal ilerlemelerini kolaylaştırmak üzere üyeleri arasında daha güçlü bir birliğe ulaşmaktır.”

Bu amaç için, her üye ülke, 3. maddeye göre yükümlülükler üstlenir. Şöyle:

“Madde 3 - Avrupa Konseyinin her üyesi, hukukun üstünlüğü ilkesiyle yargı yetkisi içindeki herkesin insan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanması ilkesini kabul eder ve 1. bölümde belirlenen Konsey amacının gerçekleşmesinde içten ve etkin bir biçimde iş birliği yapmayı üstlenir.”

Peki, bu ilkeleri ihlal eden üyelere hangi yaptırımlar uygulanır?

Yaptırımlar 8. maddede gösterilmektedir:

“Madde 8 - 3. madde hükümlerini ciddi biçimde çiğneyen herhangi bir Konsey üyesinin temsil hakları askıya alınabilir ve Bakanlar Komitesi tarafından 7. madde hükümlerine göre çekilmesi istenebilir. Böyle bir üye bu isteğe uymazsa Komite, belirleyebileceği bir tarihten başlayarak bu üyenin Konsey üyeliğinin sona erdiğine karar verebilir.”

AİHM kararlarının bağlayıcılığı ve bu kararların uygulanması usulü,  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bazı maddelerini değiştiren 14 No’lu Protokol’de gösterilmiştir. Protokol, 13 Mayıs 2004 tarihinde imzaya açılmış ve 1 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Protokol’ü 6 Ekim 2004 tarihinde imzalamıştır. Protokol’ün onaylanması Bakanlar Kurulu tarafından 29 Haziran 2006 tarihinde kararlaştırılmış, bu karar 8 ağustos 2006 tarih ve 26253 sayılı  Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Onay belgeleri de 2 Ekim 2006 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine tevdi edilmiştir. Protokol Türkiye bakımından 1 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

14 No’lu Protokol ile AİHS’de yapılan, AİHM kararlarının bağlayıcılığı ve uygulanması ile ilgili 46. madde değişikliği şöyledir:

“Madde 46- Kararların bağlayıcılığı ve uygulanması

1- Yüksek Akit Taraflar taraf oldukları her davada Mahkemenin kesin kararlarına uymayı yükümlenirler. 2- Mahkemenin kesin kararı, kararın icrasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesine iletilir. 3- Bakanlar Komitesi kesin kararın icrasının denetlenmesinin kararın yorumlanmasına dair bir mesele tarafından engellendiği görüşünde ise, konuyu yorum meselesi hakkında bir hüküm vermesi için Mahkemeye gönderebilir. Gönderme kararının Komiteye katılmaya yetkili temsilcilerin üçte iki oy çoğunluğuyla verilmesi gerekir. 4- Bakanlar Komitesi bir Yüksek Akit Taraf’ın, taraf olduğu davada verilen kesin karara uymayı reddettiği görüşünde ise, ilgili tarafa resmi bir ihbar tebliğ ettikten sonra ve Komiteye katılmaya yetkili temsilcilerin üçte iki oy çokluğuyla aldıkları kararla, ilgili tarafın 1. fıkrada öngörülen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği meselesini Mahkemeye intikal ettirebilir. 5- Mahkeme 1. fıkranın ihlal edildiğini tespit ederse, alınacak önlemleri değerlendirmesi için davayı Bakanlar Komitesine gönderir. Mahkeme 1. fıkra ihlal edilmediğini tespit ederse, davayı davanın incelenmesini bitirecek olan Bakanlar Komitesine gönderir.”

Son söz:

Anayasa’nın 90/son maddesi insan hakları ile ilgili sözleşmelerin bağlayıcılığını düzenlemektedir:

“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

Yeterince açık sanırım. AİHM Büyük Dairesinin Demirtaş kararı bağlayıcıdır. Uyulması zorunludur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...