07 Kasım 2020 22:30

Suç kimde?

Arama kurtarma çalışmaları yapan görevliler

Fotoğraf: Halil Fidan/AA

PAZAR
Paylaş

KİMSESİZ

Kimse kimseyi görmüyor, kimsenin kimseden haberi yok. Hücre hapsindeyiz hepimiz. Kapalı kapılar ardında. Kimsesiz.

ATEŞ YAĞMURU

Ateş, ısınmak içindi eskiden. Kış günleri sobalarla ısındığımız odalarda. Demiri çeliğe çeviren fabrikalarda. Çağ atladık şimdi. Yaz, kış demeden, gökten ateş yağıyor/yağdırılıyor. Yakıp yıkan bir ateş yağmuru.

SUÇ KİMDE?

Yer sarsılıyorsa, güneş yıkıntıların üstüne doğuyorsa suç kimin? Doğanın mı, doğayı ağacından suyuna dağını taşını altüst edenlerin mi? Güneşin altın sarısına boyadığı dünya yerine, altından, güneşsiz bir dünya yaratmak isteyenlerin.

KURALSIZ FİİLLER

Kuralsız fiillerin başında var olmak gelir. Şöyle çekilmektedir: “Ben varım, sen varsın o var; biz yokuz, siz yoksunuz, onlar yok.”

ISSIZLIK

Kör hata çekilmiş bütün trenler. Bomboş istasyonların kıyısında. Raylarda vınıltısı sürüyor yalnız bulutlara karışan düdük seslerinin.

GÜNEŞSİZ

Bir başınayız şimdi. Evsiz barksız. Yıkıntılar ortasında. Gölgelerin kararttığı karanlıkta. Güneşsiz.

YENİDEN EL ELE

Bir el arıyoruz hepimiz. Yıkıntıların arasından. Gökyüzü parlaklığında. Güneşin sıcaklığında. El ele tutuşabilmek için yeniden.

TAŞ ORMANI

Beton direkler fışkırıyor. Ağaç yerine. Taşlaştırarak betonlaştırdığı ormanı. Rüzgarsız. Yalnızca antenlerin sallandığı. Üst üste yığılan taştan gölgelerin karanlığında. Topraksız.

GİDİŞ DÖNÜŞ

Güneşli bir günde gökyüzünde ardından dumandan izler bırakan uçakları seyretmek ne güzeldir. Mavilikler içinde. Jet gümbürtüleriyle dönmeyecek olsalar. Kara kargalar gibi. Karartarak gökyüzünü.

MASKELERİMİZ

Bir maske. Bildiğin patiskadan. Yüzü solduran beyazlıkta. Yalnız gözlerin gülüp ağlayabildiği. Hıçkırmadan. Soluk alıp verebildiğimiz. Gıkımız çıkmadan.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa