01 Kasım 2020 01:31

Yalan rüzgarı

Maske

Fotoğraf: Pixabay

PAZAR
Paylaş

GÜNEŞİN AYDINLIĞINDA

Üst üste tıkıldığımız evlerde karanlık çöktüğünde, pencereleri sonuna kadar açsak, kapılardan çıkıp doldursak sokakları, yürüsek yürüsek. Yürüdükçe açılacaktır kan bulaşığı beton duvarlarla kesilen yolumuz. Güneşin aydınlığında.

YOL KESEN

Eskiden akşamları eşkıyalar keserdi yolları. Karanlıkta. Gün ortası yürüyen işçilerin yollarını kesiyorlar şimdi. Aydınlıkta.

DÖNÜŞÜM

Gecenin bir yarısı açan güller sabahın aydınlığıyla ışır. Karanlığın kızıla dönüşen rengiyle.

YALAN RÜZGARI

Bir ben var, mutluluklar içinde yüzen. Sensiz. “Bırakma kendini, yönelt bize hayallerini” diye yerlerde sürünen, açlıktan ölen insanlara seslenen. Radyolar, televizyonlar, gazetelerde bütün haber ajanslarıyla yalan rüzgarını estiren.

YALNIZLIKTA

Ben varım, sen varsın, o var. Ya biz? Biz miyiz olmayan? Yalnızlıkta.

SİREN SESLERİ

Cankurtaranların -ambulans deniyor şimdi- sirenlerine karışan fabrika düdükleri değil. Gökleri yırtan jetlerin patırtısıdır, patlamaların cayırtısı, yanan/yakılan ateşleri söndürmeye giden itfaiyenin sirenleridir kulakları tırmalayan. Çiçek yerine ölülerin fışkırdığı toprakta.

ÜST ÜSTE

Pencereni açtığında önünde yükselen/yükseltilen duvarları göreceksin. Gökyüzü yerine. Üstlerine gökyüzünün aydınlığı yerine kara gölgelerin düştüğü. Birbiri üstüne.

GÖREBİLİRSEK

Güneş dünyayı her gün altın sarısına boyar. Masmavi gökyüzünden buğday tarlalarına üşüşen kara kargaları, ayaklarımızın altında sinsice sürünerek dolanan yılanları açığa çıkarmak için. Gözlerimiz kamaşmadan bakabiliyorsak eğer.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa