"Bizi hasta eden ne?"
Fotoğraf: Burcu Yıldırım / Evrensel
Değerli meslektaşımız, Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü’yü COVID-19 enfeksiyonu nedeniyle dün kaybettik. Bir hekim daha eksildi aramızdan, üzgünüz, öfkeliyiz: Yönetemiyorlar, ölüyoruz...
Hükümet ve ortaklarının Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) kapatılmasını neden istedikleri aşikar: Sağlığın sosyal belirleyenlerini topluma hatırlatan hiçbir kuruma tahammülleri yok. Ölümüne sahada olan hekim meslek örgütüne ‘hasmane’ davranmaya devam ediyorlar.
TTB, böyle bir ahvalde, hafta içi, COVID-19 pandemisi 7. raporunu açıkladı. Raporda, pandemi sürecinde sağlığın sosyal belirleyicilerinin önündeki engellerin ortadan kaldırılmasını talep etti. Üstelik, bu konuda önerileri çok net. Birlikte göz atalım:
- Yoksulluk sınırının altındaki herkese ücretsiz maske, temizlik ve hijyen malzemesi sağlanmalıdır.
- Açlık sınırının altındaki herkesin doğal gaz, elektrik ve suyu pandemi sürecince devlet tarafından ödenmelidir
- Yoksulluk sınırının altındaki halkımızın hepsinin doğal gaz ve elektriklerinin yarısı, suyunun tamamı ödenmelidir.
- Evden çalışma imkanı olmayan tüm çalışanların mesai saatinin yarıya düşürülmesi, toplu taşıma yoğunluğunun azaltılması bir an önce uygulamaya geçilmelidir.
Hayat Eve Sığar (HES) diyorlar. Ama hangi eve, hangi koşullarda? Evler ve koşullar eşitlenmeden ülkenin bu pandemiyi yüz akıyla aşması çok zor. TTB sağlığın sosyal belirleyenlerine dair atıfla yapıcı bir süreç tanımlıyor. Çözüm ilaçta ya da aşıda değil sadece...
Sağlığın sosyal belirleyenlerini şiirine en iyi yansıtan şairlerden birisi de Bertold Brecht. BİR İŞÇİNİN DOKTORA DEYİŞİ şiirinde şöyle demekte:
Sana muayeneye geldiğimizde
Üstümüzdeki pırtılar çıkarılır
Sen de çıplak sırtımızı dinlersin.
Oysa o pırtılara bir bakman
Daha çok şey söylerdi sana
Hastalığımız hakkında.
Aynıdır
Elbisemizi de, göğsümüzü yırtan.
Sırtımızdaki sancı
Rutubetten diyorsun, evimizin duvarındaki
Lekeler de rutubetten.
Peki söylesene: Rutubet neden?
Çok çalışıp az beslenmek
Zayıf ve güçsüz yapıyor bizi,
Senin reçetense
Kilo alın, diyor,
Bataklık kamışına da ıslanma de istersen.
Evet, hekimler ve sağlıkçılar süreç yönetilemediği için ölmeye devam ediyorlar, aynen halkımız gibi.
Ama, yılmak yok. Her türlü baskıya rağmen sağlığın sosyal, siyasal, bedensel ve ruhsal iyilik hali olduğunu unutmayacağız. Bu bağlamda talep etmeye, mücadeleye kurumlarımızın rehberliğinde devam edeceğiz.
Sağlıcakla kalın.
- Askeri vesayetten toplumcu hekimliğe 25 Mart 2024 04:45
- 14 Mart halkın da Tıp Bayramı 18 Mart 2024 04:25
- Mahcup eğilimler, insan hakları ve hekimlik 11 Mart 2024 04:40
- Penisilin kokan sokaklar 04 Mart 2024 04:20
- Üvey dilin panzehri çokdillilik 26 Şubat 2024 04:45
- “İnsan dünyadır” 19 Şubat 2024 04:35
- Tabip odalarını ‘güvercinin ruh tedirginliği’ ile sınamak 14 Şubat 2024 04:24
- Her şehir atığı ile malul 07 Şubat 2024 04:10
- Ne sağcılar ne solcu: Sağlık ideolojisi 31 Ocak 2024 04:40
- Eş değer ilaç, doğala özdeş gıda ve algı yönetimi 24 Ocak 2024 04:36
- Bedene, ülkeye, aydınlanmaya biraz daha ışık 17 Ocak 2024 04:10
- Kızamık yine yeniden 10 Ocak 2024 04:33