08 Ekim 2020 00:09

Yavuz Önen 'Hayatı Sevdim' dedi

Yavuz Önen konuşma yapıyor

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İHD ve TİHV kurucularından, TİHV’in 20 yıl başkanlığını yapmış, Mimarlar Odası ve TMMOB başkanlarından değerli insan hakları savunucusu Yavuz Önen (Yavuz abi), yaşam öyküsünü, “Hayatı Sevdim” adını verdiği kitapla anlatıyor. Kitap, “dipnot yayınları” tarafından yayımlandı.

Kitabı okuyunca hayatı neden sevdiğini anlıyorsunuz. Hayatın neyini, nesini sevdiğini ise kitabın sonunda 287-289 sahifelerde yer alan “son sözler” başlıklı 13 paragraflık bölümde özetliyor. Dağlar taşlar, şehirler, ülkeler, sokaklar, insanlar, mücadeleler, devrimler…  13 paragrafın sonuncusu yazımın sonunda…

Midyat’ta başlayan hayat, dünyanın çeşitli kıtalarına, dünyanın çeşitli ülkelerine, şehirlerine taşıyor ve her milliyetten insanlarla karşılaşmalar, dostluklar, mücadele birliktelikleri ile sürüyor.

Hapislik yok mu,  var ama özgürlük de var… İnsan hakları, eşitlik, barış ve özgürlük mücadelesi…

Hayat dediğiniz bunları içeriyor. Özgürlük mücadelesi, yoldaşlık var vurgulanan, sevdikleri arasında.

Yavuz Önen 1938 doğumlu. Ben Yavuz abiyi, İHD kuruluşunda (17 temmuz 1986) tanıdım. Yani 34 yıldır tanır, sayar ve severim. İHD ve TİHV kuruluşunda birlikteydik.  TİHV’de ilk 7 yıl onun başkanlığı altında yönetim kurulu üyesi olarak bulundum. Sonra da İHD’deki görevlerimiz nedeniyle (benim genel sekreter ve genel başkan onun TİHV başkanı olarak) çok uzun yıllara dayalı birlikte çalışma, etkinliklerde örgütlerimizi temsil etme ve o nedenle buluşma, konuşma, bir arada olma, dayanışmaları yaşadık.

Pozitif ve geniş düşünen, her adımı, etkinliği mesleğinden gelen özellik diyelim tasarlayan, plan-program yapan, bilgili, titiz, çok çalışkan bir insan hakları savunucusudur.

TİHV kuruluşu için 1989 yılında İHD Merkez Yönetimi tarafından görevlendirildiğinde bana vakıf senedini yazma görevini nasıl verdiğini anlatıyor kitabında. Benim o yıllardaki yoğunluğumu dikkate alarak( not: 1984-1996 yıllarında Ankara DGM’de en çok davası bulunan avukatlardandım. 1988 yılında tutuklandığımda Ankara Ulucanlar cezaevinde 65 siyasi kişinin tutulduğu 4. koğuşun yarıya yakın nüfusu benim müvekkilimdi),  “ vakfı kurunca heykelini dikeceğiz” dediğini söylüyor. Evet aynen dediği gibi bir konuşma yapmıştı bana. Ben de gülmüştüm. O bunu motive etmek için yapıyordu. Ben de vakıf ortamında pek çok kez bunu anlatıyordum. Yavuz abi, sadece bu konuda değil, çalışma ortamında moral bozucu konuşmalar yapan değil, teşvik edici, yol gösterici tutumlar takınan, düşünceler açıklayan bir insan hakları savunucusuydu,  çok değerli bir başkanımızdı.

Yavuz Önen’in hayatlarına dokunduğu ya da Yavuz abinin hayatına dokunan insanlar 291-302. sahifelerde “isim dizini”nde yer alıyor. Yanlış saymadıysam A’dan Z’ye  866 insan var, hayatta dayanıştığı ya da  karşısında olduğu, mücadele ettiği;  kendisine işkence yapan da var,  yoldaşlık ettiği, görüştüğü, konuştuğu insanlar da var. Yerlisi de var yabancısı da.

Mahir Çayan var, daha ne diyeyim!

“Son sözler”in 13. paragrafı şöyle: Ailemi, dostlarımı, yol arkadaşlarımı sevdim. Yürüdüğüm uzun yolda bir kısmını yazdığım sevdalardan beslendim. Varlıkların ülkeler ve insanlar arasında eşitlik temelinde paylaşıldığı, halkların ayırım yapılmaksızın kardeşçe bir arada yaşayabildiği, adaletine güven duyulabilecek, barış içinde, müreffeh bir ülke ve dünya kurulması mücadelesine katıldım. Bu mücadelemi çok sevdim.”

Biz de seni sevdik Yavuz abi.

Sağol, varol…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...