17 Ağustos 2020 00:30

Dokunulamazlar mı?

Fotoğraf: Mark Koester/Flickr (CC BY 2.0)

Paylaş

Geçtiğimiz günlerde Kolombiya’da siyasi bir deprem yaşandı dersek yanlış olmaz. Eski Başkan Álvaro Uribe Vélez’in yüksek mahkeme tarafından ev hapsine karar verilmesi ve bu kararın uygulanması belki de birçok kişi için akıllara en son gelebilecek bir olaydı. İktidarda bulunan Demokratik Merkezin lideri, iki dönem başkanlık yapmış ve halen senatör görevinde bulunan Uribe, Kolombiya sağının hiç şüphesiz en önemli ismi. Halk tarafından yine aynı partiden olan Başkan Ivan Duque’ye gösterilen destekten daha fazla bir desteğe sahip. Bunun yanında birçok kamu görevlisi ve siyasi figür de açıktan Uribe’ye destek verdiklerini ilan ederek halkı bu kararı protesto etmeye çağırdılar. Hatta ordunun müdahale etmesi talebinde bulunan siyasetçiler bile oldu. Bu çağrılara karşılık ise başkent Bogota, Medellin ve Cali şehrinde Uribe’yi destekleyenler tarafından uzun araç kuyrukları ile sınırlı protesto gösterileri gerçekleştirildi. Hiç şüphesiz, Uribe’yi destekleyen çekirdek ve her şeyi yapmayı göze alan bir kitlenin var olduğu söylenebilir ama bu çekirdek kitle de bu kararı etkileyemedi.

Bununla birlikte yapılan araştırmalar halkın yüzde 78’inin Uribe’nin ev hapsine alınması ve soruşturulması kararlarını doğru bulduğunu gösteriyor.

Uribe, FARC ile olan savaştan beslenen bir siyasetçiydi. Milyonları savaş ve çatışma ortamı içerisinde mobilize etme kapasitesine sahip, büyük toprak sahipleri, sermaye ve bu sermaye gruplarının kontrolü altındaki medyaya dayanan bir iktidarı temsil etmekteydi. Bu güç ile barış sürecini sabote etmeyi başardı, bu güç ile referandumdan hayır oyu çıkarılmasını sağlayabildi. Ancak bugün bunun da sınırlarına gelinmiş bulunduğu açık. Kolombiya siyasetinin son 20 senesini şekillendirmiş bulunan Uribe’nin hem de kendi partisinin iktidarında ev hapsine girmesi, dokunulamaz olduğu düşüncesinin yıkılması bu açıdan tarihsel bir öneme sahip.

Uribe’ye karşı yönetilen suçlamalar ise kendisinin paramiliter gruplarla olan kirli geçmişi ile, doğrudan olmasa da, alakalı konuları kapsıyor. Yüksek mahkeme, 2012’de Uribe’nin paramiliter bir grup ile olan ilişkisi ile ilgili olarak açılmış bir davada şahitlere rüşvet vererek satın aldığı ve sürece müdahale ettiğine yönelik somut deliller bulunması ile ev hapsi kararını almış bulunuyor. Uribe barış süreci için kurulmuş olan özel mahkemede (JEP) eski başkan olması sebebiyle yargılanamıyor. Bu sebeple yargılama yüksek mahkeme ile gerçekleştirilecek. Bunun yanında Antioquia valisi olduğu dönemden bu yana işlediği suçlara yönelik yüksek mahkemede toplam 14 soruşturması bulunuyor ki bunların içinde bazıları insanlığa yönelik işlenmiş suçlar kategorisinde.

Uribe’nin ev hapsi kaçınılmaz olarak Duque hükümetinin ve parlamentodaki koalisyonunun zayıflaması anlamına geliyor. Bu sebeple aşırı sağ koalisyon, kurucu bir meclisin kurularak adalet reformu gerçekleştirmesini acilen atılması gereken bir adım olarak ilan etmiş durumda. Adalet sisteminin görece bağımsızlığı da bu eski reform talebinin tekrar gündeme getirilmesi ise tehdit altına girmiş bulunuyor. Ancak her halükarda Uribeci iktidarın ve aşırı sağ koalisyonun bu amacına ulaşamaması da mümkün. 2022’deki başkanlık seçimlerine yönelik yapılan anketlerde merkez solun geçtiğimiz seçimlerdeki adayı olan ve ikinci turda seçimleri kaybeden Gustavo Petro’nun önde olduğu gözüküyor. Her ne kadar merkez medya ülkedeki büyük sermaye gruplarının elinde olsa da, toplumun büyük bir kesiminin artık Uribe’nin neoliberal, savaştan beslenen, yağmacı rejiminin dışında bir seçenek arıyor. Uribe’nin ev hapsinin bu rejimden faydalanan kesimler tarafından önlenememesi bu durumu daha da açık bir biçimde ortaya koyarken, Kolombiya’daki aşırı sağ iktidar blokunda da büyük bir gedik açmış bulunuyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...