22 Temmuz 2020 00:09

Sansür

Arka plan fotoğrafı: Pixabay

Paylaş

İktidar ile Netflix arasındaki anlaşmazlık önceleri vergi ve muhatap meselesi olarak anlatıldı. Konuyla ilgili haberlerde iktidarın Netflix’ten kendileri ile muhatap olacak bir büro açmalarını istediği ve Türkiye’den kazandığı reklam ve abone gelirlerinden vergi almak istediği yazıldı.

Fakat son haberlerle durumun böyle olmadığı ortaya çıktı. Meğerse iktidar yetkilileri Netflix için Türkiye’de çekilen bir filmde gay bir karakter olduğunu öğrendikleri, diziyi çekenlere müdahale ettiği ve film yapımcıların karakteri değiştirdiği daha sonra Netflix’in Türkiye’de yeni bir film şipariş ettiği ve iktidar yetkililerinin buna da müdahale ettiği, RTÜK yetkililerinin Netflix’i Türiye’de gösterilen film ve dizilerde eşcinsel karakterlere yer verilmemesi konusunda  uyardığı, üstelik bu ve benzer olayların ilk olmadığı, RTÜK yetkililerinin TV yöneticilerini toplayarak LGBT+ karakterlerin TV’lerde gösterilmemesi konusunda uyarı yaptığı ve en son Huysuz Virjin’in de böyle bir uyarı ile TV’lere ve sahnelere çıkarılmadığı yazıldı.

Üstelik, bu haberleri AKP Sözcüsü Mahir Ünal dolaylı olarak doğruladı. Twitter hesabından “Netfilx’in daha derin işbirliği ile Türk kültürüne, sanatına dönük daha yüksek hassasiyet göstereceğine inanıyorum” dedi.    

Hukuka ve yasalara göre bir film, yazı, söz vb. ile herhangi bir yasa ihlal ediliyorsa hukuk ya da ceza davası açılır. Hukuk davasını mağdur olan, ceza davasını savcı açar. Yargılama sonunda suç varsa ya da bir hak ihlal edildiyse ceza verilir ya da tazminata hükmedilir. Mahkeme bazı durumlarda tedbiren durdurma, toplatma kararı da verebilir. Bazı ülkelerde bu tür davalar ve tedbirler çok nadiren söz konusu olur. Bazı ülkelerde ise, bizimki gibi, mahkemeler neredeyse sırf bu işlerle uğraşır.

Ama, henüz yayınlanmamış bir film, yazı; yapılmamış bir gösteri, oynanmamış bir oyun emir ya da ikaz ile yasaklanıyorsa bunun ismi sansürdür. Sansüre Abdülhamit Devrinde, darbe dönemlerinde rastlıyoruz. Kenan Evren de benzer sansür uygulamalarına imza atmıştı. Bülent Ersoy, Evren’in döneminde sahnelere ve TV’lere çıkamamıştı.

İktidar, 20 Temmuz 2016 tarihinde darbe yaptınız diyenlere kızıyor ama o tarihten bu yana yaptıklarının büyük bölümü 12 Eylül döneminde yapılanlarla aynı.

Netflix ile ilgili iktidarın tasarrufları tartışılırken, bu kez sosyal medyanın iktidarın kontrolüne girmesine yol açacak yasa önerisi TBMM gündemine getiriliyor.

Bütün bu gelişmelerin , Erdoğan’ın sosyal medya ve Netflix aleyhine ettiği olumsuz sözlerden sonra böyle peş peşe gündeme gelmesi ise yasakların ve sansürün en üst mevkii mahsulü olduğunu düşündürüyor.                                                                                                                

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...