27 Haziran 2011 03:21

‘Uslu’dan Al Haberi!

‘Uslu’dan Al Haberi!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Haydi, hepimize geçmiş olsun! Yine demokrasimize yönelik büyük bir tertipten kurtulduk. Hapisteki milletvekillerin salıverilmesi engellenerek barış ve demokrasimize yönelik “Türk ve Kürt ortak yapımı derin operasyon” engellenmiş oldu. Neyse ki, Taraf’ın Emre Uslu’su gibi bu komploları deşifre eden demokrasimizin yılmaz savaşçıları var (!)

Gerçi böyle yapılarak “halk iradesi” denen şey biraz ayaklar altına alınmış oluyor ama bu kadar kusur kadı kızında da olur. Zaten AKP’yi desteklemeye devam edersek yeni dönemde bu kusurları da bir güzel düzeltecek!

***

Emre Uslu, Taraf’ın emniyet kökenli ‘derin demokrat’ yazarlarından biri. AKP’nin demokratikleşme adına geliştirdiği politikayla aynı adı (açılım) taşıyan köşesinden AKP politikalarının savunuculuğunu yaptı hep. 25 Haziran tarihli “Komployu Deşifre Ediyorum” yazısında yaptığı gibi…

Uslu, Türk-Kürt ortak yapımı komployu deşifre ettiğini söylediği yazısında Hatip Dicle’yi “dopingli bir sporcu” ya benzetiyor. Yetmiyor, halkın Dicle’nin yerine AKP’nin Diyarbakır 6. Sıra adayı Oya Eronat’ın milletvekilliğine değil, Dicle’yi aday gösterenlere isyan etmesi gerektiğini buyuruyor! Uslu’nun, AKP’nin çiçeği burnunda ‘topçu’ milletvekili Hakan Şükür’e de ilham kaynağı olduğu anlaşılan (!) bu derin değerlendirmesini şimdilik bir kenara bırakalım. Ve “komplonun deşifre edildiği” bölüme geçelim.

Yazarımız, Öcalan’ın “Dicle’yi kurulacak ‘çatı partisi’nin başına geçirmek istediği için aday yapılmasını istediği”ni söylüyor. İşte ‘BDP içindeki derin kişiler’ de YSK tarafından iptal edileceğini bile bile Dicle’yi aday yapmışlar. Sonra Dicle’nin milletvekilliği düşünce de “Öcalan’ın sağ kolu kesiliyor, böylece barış sürecinde Öcalan’ın inisiyatifinin önü kesiliyor ve barış dinamitlenmiş oluyor, gerilim tırmandırılıyor; hem de sorumluluk AKP’nin üstüne yıkılarak BDP içindeki derin kişilerin Öcalan tarafından tasfiyesi önlenmiş oluyor ve operasyon tamamlanıyor.”

Şaka gibi. Uslu’nun söyledikleri tam da “yuh” dedirtecek cinsten! Öncelikle seçimden önce adaylığı onaylandığı ve seçimden sonra mazbatasını aldığı halde milletvekilliği düşürülen Dicle’nin değil; beyninin işleyiş biçiminden zamanında bol bol polis fezlekesi hazırladığı belli olan Uslu’nun demokrasi algısının/anlayışının “dopingli” olduğunu söylemek gerekiyor. Madem birileri barış ve demokrasiye karşı komplo yapıyor ve üstelik bunu AKP’nin üstüne yıkmaya çalışıyor. O zaman adama sormazlar mı, bu komployu boşa çıkarmak için mi AKP’nin Grup Başkanvekili Bozdağ, “anayasa değişikliği dâhil Dicle’nin milletvekilliği için hiçbir çıkar yol olmadığını” söylüyor? O zaman neden AKP’li Eronat, Dicle’nin yerine milletvekili olmak için koşa koşa mazbatasını almaya gitti? Bunlardan da geçtik. Emre Uslu, Öcalan’ın barış sürecinde inisiyatif almaya çalıştığını ve Dicle’nin barış sürecinde Öcalan’ın en güvendiği isimlerden biri olduğunu söylüyor-ki bozuk saat misali burada doğruyu gösteriyor. Peki, o zaman Dicle neden hapishanede? Neden 2 yıldır Dicle ve yüzlerce KCK tutuklusunun savunma yapılmasına bile izin verilmiyor? Üstelik KCK tutuklamalarının doğrudan Ankara’nın (AKP’nin) inisiyatifiyle gerçekleştirildiğini söyleyen ve bu operasyonları savunan Emre Uslu’nun kendisi değil miydi?

Bakın, aynı Uslu 26 Aralık 2009’da Taraf’taki köşesinde yürütülen KCK operasyonlarıyla ilgili neler söylüyor: “KCK’nın bitirilmesi Açılım sürecinin sağlıklı ilerlemesiyle doğrudan ilgili(…)Bu canlı bir süreç ve zaman zaman bu yapılanmaya yönelik operasyonlar yapılacak ve yapılmalı da”

Evet, Hatip Dicle Kürt sorununun barışçıl çözümünde rol oynayabilecek kişilerden biri. Ama AKP Hükümeti eliyle yürütülen ve Uslu’nun savunuculuğunu yaptığı KCK operasyonlarında tutuklanıp hapse gönderildi. Birilerinin barış süreci ve demokratikleşmeyi baltaladığı kesin! Uslu, hedef şaşırtmak için kontrgerilla ve darbe korkuluğunu da sallamaktan geri durmuyor. CHP’nin ve MHP’nin ‘Ergenekon’ ve ‘Balyoz’ davalarından tutuklu milletvekilleri salıverilirse bu davalardan tutuklu olan herkesin salıverileceğini ve ülkenin tekrar kaosa sürükleneceğini söylüyor. O zaman bırakalım hepsi içerde kalsın, demokrasimiz AKP’nin emin ellerinde korunmaya devam etsin! Eee, atalarımız boşuna dememiş; ‘at sahibine göre kişner!’ diye…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa