14 Temmuz 2020 00:40

Davayı kazanan işçi işe iade için başvuru yapmazsa ücret ve tazminat alamaz

KARDEMİR işçisi

Fotoğraf: AA

Paylaş

SORU: Kolay gelsin Devrim Hanım. Benim 15.01.2018 - 10.11.2018 tarihinde işe girişim ve çıkışım oldu. 13.11.2018 / 05.01.2019 tarihinde kesin çıkışım oldu. Ben işvereni mahkemeye verdim. 3 defa ara buluculuk oldu avukatımın söylemesine göre fakat ben ara buluculukta bulunmadım. Yalnız işe iade davası kabul edildi. İşe iade davası 2 ay sürüyor. İşverenin beni işe almaması takdirde tüm haklarımı alabiliyor muyum veya işveren beni işe aldığında ben işe girmediğim takdirde tüm haklarım yanıyor mu? Bunu bana detaylı bir şekilde anlatabilir misiniz?

CEVAP: İyi günler. Sorunuzdan anladığım kadarı ile davanızı takip eden, vekalet vermiş olduğunuz bir avukatınız var. Bu açıdan köşemizin elverdiği koşullar çerçevesinde sorunuzu cevaplamaya çalışacağım. Daha detaylı bilgiyi avukatınızdan alabilirsiniz.

İş Kanunu’nun 21. maddesinde yer alan düzenlemede, “İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır” hükmü yer almaktadır. Buradaki, “işe” ifadesinden anlaşılması gereken, işçinin iş sözleşmesi feshedilmeden önce hangi koşullarda çalışıyor ise, aynı koşullarda çalışmasının işveren tarafından sağlanmasıdır. Yargıtay verdiği kararlarında da bu hususu özellikle belirtmektedir. “Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir. Hatta, yargılama sürecinde işçinin mahrum kaldığı ancak emsali işçilere sağlanmış olan ücret artışlarından da işçinin yararlandırılması gerekir. (Yargıtay 9. HD, 2014 / 5801 E).” Dolayısıyla, öncelikle tarafınıza işe başlamaya davet yazısı işverence yapılırsa, işinizi aynı koşullarda size sağlaması da gerekmektedir.

Burada, dikkat etmeniz gereken bir diğer husus da, işverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerektiğidir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.

Tüm bu hususları sağlayan işveren, size işe davet yazısını göndermiş ise, bu durumda davanın da talebi olan işe iade, yani işe yeniden başlamak için, işçinin işe gitmesi gerekmektedir. Bu işe gitme açısından da Yargıtay “makul süre” içinde işçinin işe dönmesi gerektiğini belirtmektedir.

İşe iade sürecinin başlayabilmesi için ise, öncelikle, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 iş günü içinde işyerine müracaat etmelidir. İşçi, kesinleşen mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurmazsa, işveren tarafından yapılan fesih geçerli bir fesih sayılacaktır.

Sorunuzda belirtmiş olduğunuz, işveren sizi işe almasına rağmen işe gitmediğiniz takdirde, işveren tarafından yapılan fesih geçerli bir fesih kabul edilmektedir ve bu durumda işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı da işverenden talep edilemeyecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa