18 Haziran 2020 00:40

Utanç ne, asıl utanmazlar kim?

Süper Lig’in 27. haftasında oynanan Çaykur Rizespor-Galatasaray karşılaşmasında yedek kulübesinde duran Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve tribünde duran yedek futbolcular.

Fotoğraf: Hakan Burak Altunöz/AA

Paylaş

115 yıllık kulüp, yenildiği maçın ardından iki oyuncusunun sakatlanmasını da işin içine sokarak -bir anlamda bu sakatlıkları da kullanarak- doğrudan maçın hakemini hedef alan açıklama yapıyor. Açıklamanın başlığı da çok bildik: “Utanç Gecesi”...

Yenilgileri hakem kararları ile ilişkilendirmeyi görev bellemiş yöneticilerin daha önce pek çok kez kullandığı klişelerden biri… Spor medyasının da bu lafı, milli takımın ya da kulüp takımlarının uluslararası karşılaşmalarda aldığı yenilgiler sonrasında manşete çıkardığı çok olmuştur… Elbette yine hakemlerin “berbat” yönetimini vurgulamak adına…

Açıklamada, hakem kararlarının maçın sonucuna doğrudan etki ettiği iddiası var. Bununla bağlantılı olarak hakeme “cellatbaşı” sıfatını uygun görmüşler!.. Bu “anlamlı” benzetmenin açıklamaya edebi lezzet kattığını da görmezden gelemeyiz!.. Çok etkileyici, çook!..

Tamamen, yenilginin taraftarların yüreğinde yarattığı harareti söndürme amacı taşıyan, aynı zamanda da düpedüz kışkırtıcı ifadeler içeren son derece sığ bir açıklama…

İnsan, kulüplerin bu tür açıklamalarını kaleme alan kişi ya da kişileri merak ediyor. 115 yıllık tarihi olan bir kulübü, gerçeklik dışı iddialarla, hakemi de hedef göstererek doğruluk, dürüstlük, empati, saygı gibi en temel insani erdemlerden koparıp küçük düşürmeye nasıl cüret edebiliyorlar? Yönetici etiketine sahip kompleks ve kibir budalası çapsız kişilerin elinde oyuncağa dönüşmek, asırlık kulüplerin yazgısı mıdır?

Bu arada Fatih Terim de Muslera’nın sakatlandığı pozisyonda kuralı uyguladığı gerekçesiyle hakemi eleştiriyor. Kuralı uyguladığı için hakemi eleştirmek de yeni bir adet olsa gerek!.. Kafayı takmışlar bir kere hakemlere, nasıl karar verirse versin illaki laf söyleyecekler. Hakemler kuralı uygulamasalar bir dert, uygulasalar başka bir dert!.. Tabii Terim’in bu pozisyonda iki oyuncunun 1.5 metre ofsayt olduğunu söylemesi de başka bir garabet… Santimlerin söz konusu olduğu bir konuda bu denli abartılı değerlendirmeler yapmak kışkırtıcılıktan başka anlam taşımaz… 

Hakemlerin verdiği kararların Türk futbolu için utanç verici olduğunu söyleyerek ülke futboluyla ilgili kaygılarını ortaya koymayı da unutmamışlar açıklamada… Göz yaşartıcı bir duyarlılık!..

Utançtan söz ediyorlar ya, asıl utanmazlık, yalanlar ve çarpıtmalarla hakemleri hedef göstermek ve tehdit etmek değil midir? Hatta bunlar, utanmazlıktan öte düpedüz ahlaksızlıktır….

Ülke futbolunun en büyük utancı, yenilgilerin sorumluluğunu sürekli olarak hakemlere yükleyen, bununla kalmayıp bir de hakemleri hedef gösteren, spor kültüründen ve medeni insanlık değerlerinden zerrece nasiplenmemiş ahlak yoksunu yöneticiler, teknik direktörlerdir…

Tabii işin bir de saha içi boyutu var. Yöneticiler sabah akşam hakemleri dillerine dolayınca, futbolcular da bundan cesaret alıp sahada tiksindirici bir itiraz pratiği sergiliyorlar. Bu öyle bir alışkanlık haline gelmiş ki, rakibine göz göre göre sert faul yapan oyuncular bile yüzsüzce hakeme itiraz ediyor.

Futbolculuk kariyerinde son senesini yaşayan ve seneye sportif direktör olarak görev alacağı söylenen Emre gibi özel(!) bir oyuncu ise yedek kulübesinde otururken kırmızı kart görebiliyor. Mevcut ortamda sportif direktör olarak yapabileceği en önemli katkı, futbolcu kardeşlerine hakemlere itirazın yanı sıra rakip oyuncuları tehdit etme yöntemlerini öğretmek olur herhalde.

Bütün bunlar, çürüyen zihinlerin bir aşamadan sonra tamamen sekteye uğradığının göstergesi sayılabilir. Zihnin sekteye uğraması durumu, oyun sırasında futbolcuların tercihlerinde de kendisini sık sık hissettiriyor zaten…

Kulüplerin çoğu ekonomik sefaletle boğuşuyor. Lakin içinde bulundukları kültürel sefalet çok daha endişe verici. Böyle sefil bir kültürel ortamda, oyuncuların ve oyunun gelişme kaydetmesi kesinlikle mümkün değil… Yöneticisi, teknik direktörü, medyası el birliğiyle, şuursuzca itiş kakışı futbol diye yutturmaya çalışıyorlar işte…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...