10 Haziran 2020 00:47

Politika ile matematik arasında

Ali Babacan | Fotoğraf: DHA & Ahmet Davutoğlu | Fotoğraf: AA

Paylaş

Politika, güç biriktirmek ve belirli bir hedefe ulaşabilmek için matematikten çok sık yararlanır. ‘Muhasebe yapmak’ sözü de bu ilişkiden doğmuştur.

Politika, sadece matematikten değil, felsefeden, sosyolojiden, mantıktan ve hatta fizikten yararlanabilme yeteneği oranında da kuşkusuz daha fazla yol alır. Politikanın hem bir ayrıştırma, hem de birleştirme sanatı olduğu tespiti, felsefe ve mantığı birlikte içerir. Neyle neyi birleştireceksiniz, neyle neyi ayrıştıracaksınız? Ve ayrıştırma işlemi ile birleştirme işlemini hangi zamanda yaparsanız daha etkili olur? Bir adım daha ileriye giderek, tüm bu işlemleri nasıl bir zeminde yapacağınızı da bilmeniz ve hesap etmeniz ulaşmak istediğiniz sonuç açısından gereklidir. Aynı hesap, iki farklı zeminde iki farklı sonuç verebilir.

Politikanın, bu disiplinler arası serüveni bağlamında Türkiye’deki güncel politik sürece bir bakarak devam edelim. Epey bir zamandır ve özellikle de son 2-3 seçimdir, politikada matematikle kurulan ilişki, bir başvurma ilişkisinin de ötesine geçerek meselenin kendisi haline gelmeye başladı. AKP’nin tek başına iktidar sürecinin imkanlarını kullanarak, seçim sistemi ile oynayarak ve MHP’yi de yanına alıp ‘tek adam’ rejimini yasal dayanaklarına da kavuşturmuş olması, en genel anlamıyla muhalefet cephesinde, bu iktidar ittifakıyla baş edebilmek için formül arayışını politikanın merkezine oturttu. Dahası epey bir çevre açısından bunun neredeyse politikanın kendisi haline getirildiği de söylenebilir. Kuşkusuz bu iyi niyetlerle yapılıyor. Ama bu yazının derdi de zaten niyet tartmak ve tartışmak değil.

CHP ile HDP ittifak yaparsa ve son seçimlerde olduğu gibi İYİ Parti ile ‘Millet İttifakı’nı destek veren tüm güçlere ek olarak, AKP’den kopan Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın liderliğinde kurulan Deva Partisi de bu ittifakın içinde yer alırsa ‘tek adam’ ittifakına son verilebileceği yönünde bir iddia var.  Türkiye’de siyasetin böylesi bir baskı süreci ve kutuplaşmanın içine itilmediği bir dönemi yaşıyor olsak, kuşkusuz bugün bu iddiayı dile getirenler içindeki epey bir kesim, bu güçlerin yan yana gelmesini siyaseten bırakalım anlamlı bulmayı, doğru da bulmaz.

Bu yazının, ‘Böyle bir ittifak külliyen olmasın’ görüşünün ötesinde bir derdi olduğunu belirterek devam edelim. Bunun, gerçekleşme ihtimali kolay olmayan ve iktidarın da, gerçekleşmemesi için etrafını mayınladığı, hatta tam ortasına sis bombası attığı bir seçenek olduğu biliniyor. Henüz kavramamış olanların daha iyi kavraması için iktidarın önümüzdeki süreçte yeni pratikleri olacağını da göreceğiz muhtemelen.

Ancak şu ihtimalleri de tartışarak yürümekte fayda var. Belki CHP ile HDP’nin açık ittifakı, murat edildiği oranda bir oya ulaşılmasını değil, ikisinin de dayandıkları kendi sosyal ve siyasal zeminleri bakımından oy kaybetmelerine yol açacak. İyimser senaryo ile bakarsak da, yukarıda sayılan tüm güçlerin, iktidarın mayınlarından sekmeyi başararak oluşturdukları bir ittifak biçimi, murat edilen kadar ya da daha fazla bir oy desteği sağlayabilir.

İyimser senaryo bağlamında dahi baksak, en azında şu dönemde bir seçim sürecinde değiliz. Ve politikanın kendisini matematik formülüne indirgeyen bu tartışma, siyasi kulislerden, köşe yazılarına ve politikanın gündelik hayattaki tartışılma biçimlerine kadar sirayet etmiş durumda.

Tam bu noktada, politikanın esasını oluşturan ‘Halkı örgütleme’ çabasının epey gerilerde kaldığını görmemek için herhalde kör olmak lazım. Bir politik parti ya da odağın bırakalım iktidar olmayı, güç olabilmek, siyasi iddiasını her gün biraz daha fazla kitlesel zemine kavuşturarak güç biriktirebilmek için, onu örgütlemesi temel bir koşuldur.

Dahası matematikte iki kere iki dörttür. Matematiğin imkanları içinde bu böyledir. Neden böyle diyerek matematiğe kızamazsınız. Öte yandan, politika da iki kere ikiden beş çıkaramıyorsa, aslında politikaya da gerek yoktur. Dolayısıyla politika, başvurduğu matematiği aşabildiği ölçüde işini başarıyla yapmış sayılabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...