07 Haziran 2020 00:11

Kapatılınca

pencere önündeki bir tabure

Fotoğraf: Pixabay

PAZAR
Paylaş

YALNIZ

Telefonda sesin var, resmin de. Sen yoksun. Sen olmayınca gökyüzü yok, deniz de. Ne bir kuş, ne de bir martı. Boşlukta bir tahta masayla yalnız iki sandalye.

EŞİTLEME

Yüzleri kapandı herkesin. Kapatıldı maskelerle. Eşitlendik hepimiz bir örnek. Açıkta kalan gözlerimiz yansıtmasa ağlayanlarla gülenleri.

BOĞUNTU

Pencereyi açtım, sabah serinliği yerine yağan yağmurun iğneleyici serpintileri vurdu yüzüme. Çabucak pencereyi kapatırken camdan yansıyan gökyüzünün karanlığı doldu odaya. Aydınlık yerine.

GEÇİP GİDEN

Odamdayken pencerenin camından hızla geçip gidiyor tramvaylar. Ardından sürükleyerek güneşin aydınlığını. Geceleri pencerelerinden yansıyan güneş rengi ışıklarıyla akarak geçip gidiyorlar. Odamdayken ben.

KAPATILINCA

Uçan kuşları göremezsen gökyüzünü de göremezsin. Kuşlar yoksa gökyüzü de yok. Bir odanın içinde kalınca.

DUVAR DUVARA BAKAR

Orhan Veli: “Pencere / En iyisi pencere / Uçan kuşları görürsün / Dört duvarı göreceğine.” Demiş olsa da apartmanlar apartmanlara, pencereler pencerelere karşıysa göreceğin duvarın duvara baktığı duvarlardır.

KARANLIKTA DUA

Her gün aydınlık. Her gün. Aydınlık her gün. Aydınlık. Hep aydınlık.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...