26 Mayıs 2020 00:05

Frances Goldin anısına

Frances Goldin

Frances Goldin | Ekran görüntüsü Youtube'da yayınlanan 'Frances Goldin, Anticapitalism Behind Bars workshop' başlıklı videodan alınmıştır.

Paylaş

Sosyalist ve Edebiyat Ajansı Sahibi Frances Goldin uzun ve hareketli hayatında her zaman yoksullar ve mülksüzler için mücadele etti. 1951’de New York Eyalet Senatosu için Amerikan İşçi Partisi (ALP) listesine girdi. Sosyolog ve Sivil Haklar Aktivisti W.E.B. Dubois da onunla birlikte aday oldu, ancak ikisi de yeterli oy alamadı. Fakat Frances Goldin durdurulamadı. 1950’lerin sonunda aynı adı taşıyan mahallenin kiracıları için New York’un Aşağı Doğu Yakası’nda mücadele eden Cooper Square Komitesinin (CSC) kurucularından biriydi. Başrakip, yaklaşık 2 bin 400 fakir ailenin yaşadığı kiralık evleri yıkmaya kalkan, belki de New York’un en Ünlü Şehir Plancısı Robert Moses’dı. Zengin orta sınıfın apartmanlarına yer açılması gerekiyordu. Komite belediyeye karşı çok uzun bir mücadele yürüttü ve elli yıl sonra artık kiracıların kontrolü altında olan, uygun fiyatlı uzun süredir boş veya yeni yapılmış konutlar ele geçirildi. Özellikle yaşlı kiracılar için uygun fiyatlı konutları olan yeni bir binaya Frances’in onuruna “Frances Goldin Yaşlılar Apartmanı” adı verildi.

Frances radikal bir solcu olarak kitapları, özellikle de radikal içerikli kitapları severdi. 1977 yılında kitaba olan sevgisini hayata geçirdi ve “Frances Goldin Edebiyat Ajansı”nı kurdu. Artık radikal içerikli kitapların ve yazarlarının kalıcı bir evi vardı. Frances dünyayı değiştirmek istediği için insanların düşüncelerini değiştirecek romanlar, kurgusal olmayan eserler, şiir ve çocuk kitaplarına kapılarını açtı. Aşağıdaki anım onun yazarlarla ilişkisini gösteriyor: Pensilvanya Waynesburg’da hâlâ ölüm hücresindeyken, bir gün hücre kapımın küçük cam penceresinde vuruş sesleri duydum. Frances ölüm hücremin koridorunda duruyordu! Hayretler içinde ne diyeceğimi bilemedim. Böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı! Ama Frances sadece Frances’di ve her şeyi mümkün kılardı. Ölüm hücremin çevresinde dolaştı ve mahkum arkadaşlarımla konuştu.

Hatta hapishane avlusuna bile gitti. Birkaç dakika sonra hücre kapıma geri döndü. Yanaklarından göz yaşları akıyordu. Kendisine aptalca bir soru sormamdan önce, “Bu, bunlar… kafesler! Burada köpekler bile tutulmamalı!” dedi. Ona sarılmak ve rahatlatmak istedim, ama aramızdaki çelik kapı bunu engelledi. İlkel kulübesi ve yoksulluğu ilk kez başka biri tarafından algılanmış bir adam gibi garip şekilde utanmıştım. O andan itibaren, bu altı metrekarelik tel örgü kafeslere bakışım değişti. Eskiden mahkumların jimnastik yapabileceği veya hareket edebileceği bir yer olan şey Frances’in gözyaşlarıyla birdenbire değişivermişti.

Frances kiracı hakları için kararlı şekilde mücadele eden biri, radikal bir solcu, edebiyat ajansı sahibi olmaktan çok öte biriydi. Aynı zamanda iki kızı Sally ve Reeni’nin sevgi dolu ve onlarla gurur duyan annesiydi. 1924’te Rusya’dan gelen Yahudi göçmen bir ailenin kızı olarak doğdu, kırsal kökenleri hakkında eğlenceli bir şekilde övünmeyi severdi. New York’un Queens ilçesinde ve Manhattan’a ait Harlem’de büyüdü. Queens’te evinin pencerelerine taşlar atıldığında şiddetli antisemitizmi birebir hissetti.

Frances taban hareketlerinin hem kızı hem de annesiydi. Ben, sadece onun renkli (siyah/melez) bir kadın olduğunu söylemeye cesaret edeceğim. Rengi mi? Doğal olarak mordu (Her zaman mor giyen Goldin’in en sevdiği renk). Parlak menekşe mavisi gözleri, zihnini, zekasını, mizahını, tutkusunu ve merhametini yansıtıyordu. Güçlü köylü genleri, bu kendi küçük ama kalbi ve dünyayı değiştirme gücü büyük olan kadını 96 bahar taşıdı. Frances 16 Mayıs 2020’de öldü. Yazımı arkadaşı ve müşterisi olarak şu sözlerle bitiriyorum: Frances Goldin, her zaman yanımızda olacak!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa