22 Mayıs 2020 00:05

‘Yeni normal’ ve emekçiler

Sancaktepe'deki hastane inşaatında önlem alınmadan çalıştırılan işçiler

Fotoğraf: İşçiler

Paylaş

Kovid-19 salgını ile birlikte gündeme getirilen ‘yeni normal’ kavramının tam olarak ne anlama geldiği ve nasıl bir şey olduğu tartışılırken, milyonlarca emekçinin ve ailelerinin yaşadıkları sorunların, karşı karşıya oldukları riskler ısrarla dikkate alınmıyor.

Türkiye’de Kovid-19 salgınının önlenmesine yönelik tedbirlerin istisnasız tüm toplum kesimlerine eşit koşullarda uygulandığı gibi bir hava yaratıldı. Ancak salgınla mücadelede yürütülen iki aylık pratiğe bakıldığında, alınan tedbirler uygulanırken özellikle işçi ve emekçiler bu tedbirlerin büyük bölümünün dışında tutuluyor.

Salgının ilk olarak tespit edilmesinden itibaren hasta ve ölüm oranları en fazla üretim merkezlerinin bulunduğu işçi yoğun kentlerde görülmesine rağmen bu konuda atılması gereken somut adımlar bir türlü atılmadı. Virüsün işyerlerinde ve işçilerin yaşam alanlarında hızla yayılmaya devam etmesi, emekçiler ve aileleri üzerinden bir tür ‘sürü bağışıklığı’ denemesi mi yapılıyor sorusunu akla getiriyor. 

SGK’nin yayımladığı bir genelge ile işçilerin Kovid-19’a yakalanmasının iş kazası ve meslek hastalığı kapsamında değerlendirilmeyeceğine karar verildi. Ölümcül bir salgın sürecinde zorla, hastalıkla ve ölümle burun buruna çalıştırılan bir işçinin işyerinde çalışırken virüse maruz kalması ve enfekte olması halinde bunun ‘iş kazası’ kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, aceleyle çıkarılan bir genelge ile ‘kapsam dışı’ sayılması mümkün değil.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre salgının ikinci ayında ortaya çıkan vakalar ve çalışırken Kovid-19’a yakalanarak ölen işçilerin sayısının 11 Mart-10 Mayıs tarihleri arasında en az 128 olması, ‘Salgının önlenmesi için her türlü tedbiri aldık’ söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını gösteriyor.

Salgın tam anlamıyla kontrol altına alınmadan ekonomik yaşamın canlandırılması amacıyla açıklanan ‘normalleşme’ takvimi gereğince temas riskinin en fazla olduğu kapalı alanlardan birisi olan AVM’ler açıldı ve salgının yeniden yükselişe geçmesi için gerekli atmosfer oluşturuldu. İktidar, parkların AVM’lerden daha tehlikeli olduğunu düşünüyor olacak ki, büyük park alanlarını kapalı tutmayı sürdürüyor. Bilim insanları karşı çıkmasına rağmen AVM’lerin açılması salgında ilkinden çok daha etkili olabilecek bir ikinci dalga riskinin hedefinde yine işçilerin olması ihtimalini güçlendiriyor.

Salgının ikinci ayının geride kaldığı bugünlerden geriye doğru bakıldığında alınan tedbirlerin büyük bölümünün patronları korumaya yönelik olduğu dikkat çekiyor. Aile ve Çalışma Bakanlığının hafta başında yayımladığı verilere göre, salgından çalışan nüfusun önemli bir bölümü etkilenmesine rağmen iki ay içinde 3 milyon 50 bini kısa çalışma ödeneği olmak üzere sadece 4.5 milyon kayıtlı işçiye 6 milyar TL gelir desteği sağlanmış. Torba yasa ile hakları gasbedilerek, patronlar tarafından ücretsiz izne çıkarılan 878 bin işçiye ise kişi başı sadece ‘502 TL’ ödeme yapılmış olmasına söyleyecek söz bulmak zor.

Türkiye’de ‘yeni normal’ ya da ‘normalleşme’ olarak ifade edilen ve yoğun şekilde yapılan tartışmaların tıpkı salgın sürecinde hayata geçirilen önlemlerde olduğu gibi işçileri kapsamadığı anlaşılıyor. Öyle ki, MESS üyesi patronlar işçilere ‘fiziki mesafe’ gerekçesi ile ‘elektronik pranga’ ya da ‘çip’ takmak istiyor. Bir başka patron örgütü MÜSİAD ise binlerce işçinin toplumdan yalıtılmış bir şekilde çalıştırılacağı ‘çalışma kampları’ oluşturma projesini açıkladı.

Kovid-19 salgını bahanesiyle emek sömürüsünü arttırmayı hedefleyen her girişim, emekçiler açısından ‘yeni normal’ kavramının hiç de iyi bir şey olmadığını ortaya koyuyor. İşçilerin patronların istekleri karşısında zincire vurulmuş köleler gibi görüldüğü, eskisinden daha güvencesiz ve korunmasız çalışmaya zorlandığı günümüz koşullarında işçilerin sermayeye olan bağımlılığını daha da arttırmayı hedefleyen her türlü uygulamaya karşı uyanık olmak gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...