10 Mayıs 2020 00:17

İnsanlık ağacı

Beyaz zemin üzerinde bir el ve elin içinde ağaç fidanı

Fotoğraf: Pixabay

PAZAR
Paylaş

GERÇEKÇİLİK

Ateşin kendisi değil, ateşi yaratan kıvılcımdır anlatılması gereken. Kıvılcımı çakanla, kıvılcımı çakanlarla birlikte.

AYDINLIK

Fırtınanın ardından ılık bir yel dolanır ağaçların yapraklarında. Sağanağın ardından bir bulut düşer kuytularda birikip kalan suya. Aydınlanır ortalık. Aynalarla.

İNSANLIK AĞACI

Tut elimden. Birbirinden süren dallar gibi tutmalıyız ellerimizden. Bir ağaç olalım. Gölge veren.  

SOLUKSUZ

Boşaldığında/boşaltıldığında bir taş, bir beton yığını olur sokak. Tek tük dolanıp duran -çoğunlukla olduğu yerde oturup kalan- köpeklerle kediler, kaldırım diplerine sinmiş kuşlar olsa da. Ne bir köpek havlar, ne bir kedi miyavlar, ne de kuşlar guruldar. İnsanlar olmadıkça. Ne bir ses, ne bir nefes...

BALKON

Göğe bakmak için balkona çıktığında karşı apartmanların düz duvarları kesti önünü. Beton duvarların daralttığı bir sokakta.

SESİN

Tavus kuşu gibi durgun havayı yelpazeliyormuşçasına göz göz renkli kuyruğunu yayıp böbürleniyorken çıkan çatlak sesin hindiliğini ele veriyor.

BULUTLA SEN

Uzundur gözümü odanın karanlığından alarak tavana dikiyorum. Bir bulut geçiyor üstünden. Gökyüzü aydınlığında. Yüzümü aydınlatarak. Sendin geçen. Ağaçların arasından sıyrılıp boş sokaktan. Soluk soluğa koşturarak. Pencereyi açıyorum hemen. Kapıyı da. Bir rüzgar doluyor odaya. Bir rüzgar. İçimi aydınlatan kokunla.

AYDINLIK YAĞACAK

Alabildiğine açılacak gökyüzü. Toprak tazelendikçe. Ilık bir rüzgar esecek. Kelebek uçuşunda. Aydınlık yağacak her yere. Çiçek kokusunda.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...