24 Mart 2020 00:27

Bilimle mi… inançla mı?

Koronavirüs teşhisi için geliştirilen moleküler tabanlı tanı kiti

Koronavirüs teşhisi için geliştirilen moleküler tabanlı tanı kiti | Fotoğraf: Tahir Turan Eroğlu/AA

Paylaş

Bazıları vardır, amutta, elleri üzerinde dolaşırlar.

En olmayacak yerden, hiç çıkmayacak, hatta çıkacak olanın tam tersi sonuç çıkarırlar. Örnek mi? Dik açı denir, “180” derece derler. Yazın 40 sıcaklıkta kar yağdırır, kışın ortasında, Kuzey Kutbunda sıcaklığın 30 olduğunu iddia ederler.

Toplumsal salaklıklar mı? ’17 Ekim Devrimi’ni Napeleon’a yaptırır, II. Dünya Savaşı’nı İngilizlere kazandırtır, yalnızca sınıf bilinci ve mücadelesinin düzeyi bakımından gerileyen işçi sınıfı nitelik ve nicelik olarak büyüyüp güçlenirken, “işçi sınıfı kalmadı” derler. Krizlerden krizlere sürüklenir, ama hala “kapitalizm tek seçenektir” buyurur ya da bizde ekonomik kriz dip yapmışken “atlattık”, “rakamlar iyiye gidiyor” der çıkarlar.

Hastaneleri özelleştirmemiş, onca sağlık emekçisi ve doktorları düpedüz ya da KHK’lerle işten çıkarıp görevden almamış gibi, durumu idare etmeye çalışırlar. Nereye kadar?

Gerçi sağlıkta özelleştirmeleri yapıp, devasa özel hastaneleri inşa etmişlerdi, ama işte kaderin cilvesi, devlet hastanelerinin yetersiz kalacağı şimdiden görülünce, o özel hastaneleri bugünden yarı-kamulaştırmak zorunda kaldılar. Hem bir özel hastane sahibi doktor olan Sağlık Bakanı! Artık koronadan hasta yatışları bu özellerde olacak.

Tabii ki “hizmet satın alacak” ya da parasını devlet kasasında ne kalmışsa, oradan ödeyeceklerdir! Ama hangisine, ne ödeyecekler? Veresiye olacağını göreceğiz.

Çünkü bakın İtalya’ya, geleceği görün; stratejik olanları dışında bütün fabrikalarda üretim durduruldu. Sadece banka yeter mi kapitalizmin sürmesi için –yetmez! Finans sermayesi sermayenin bir varlık biçimidir. İşçinin sırtından artı-değer elde edilemeyince o da payını alamaz. Faiz, artı-değerin bir bölümü olarak iş görür.

Şimdiden, bakın, açıklanan ekonomik önlemlere, faso fisodur. Kim alacak ve koronayla mücadelede nasıl etkisi olacaksa, 500 bin TL’nin altındaki ev alımları kredilendirilerek, çok ucuzlatılmıştır. Peki, başka? Aslında uçup virüsü gittikleri yerlere taşımamaları gereken uçak biletlerinde KDV yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmiştir! Tümü sermayeye ayrılan paradır! Ne işçiye metelik ayrılmıştır ne çiftçiye!

Ama bu tedbirlerin Korona ile mücadele için alındığını ileri sürmektedirler! Gel de inan!

Hâlâ virüsle değil, asıl işçi sınıfı ve emekçilerle savaşıyorlar!

Ve bilim. Bir Bilim Kurulu kurdular. Ama içinde TTB temsilcisi yok! Sağlıkçılar; hemşirelerle laborantlar ve diğerleri virüs bulaşma tehlikesiyle yüzleşerek cansiperane çalışıyorlar, kurulda onların da bir tek temsilcisi yok! Ve ne kadar bilimsel davranıyor kurul ve Sağlık Bakanlığı –meçhul! “Test” diye diye bar bar bağırıyor başta WHO (Dünya Sağlık Örgütü) olmak üzere herkes, ama test sayısı henüz 10 bine ulaşamadı!

Ve bazı yazarlar çıkar, makalelerinin başlığını “Ateizmin iflası” koyar; hâlâ bilimi değil inancı yüceltir ve korona ve onunla mücadelenin (nasıl mücadeleyse!) inancın ve kaderin doğruluğunu gösterip kanıtladığını söyler! İlim ilerledikçe inanç da ilerlermiş!

Şu sokağa çıkma dendiği halde, parkta oturacak bank arayıp bulamayan 65’in üzerindeki ihtiyarın “kim kaldırmış bankları?” haykırışıyla hesap sorma çabasına benziyor! Haydi buyrun, okuyup üflemeyle çözmeye çalışın. Bir Umreci gibi, “bana bir şey olmaz” deyip karantinadan kaçmaya uğraşın! Ya da “en iyisi Kabe’ye gitmek, orada Melekler var, korurlar” deyip çözümü orada arayın!

Neden eller yıkanıyor en az 20 saniye? Neden “başkasına 2 metreden fazla yaklaşmayın” deniyor? Nasıl oluyor da elin gavurları, Çinlilerle Almanlar ve Amerikalılar Korona aşısı bulmak için gecelerini gündüzlerine katıyorlar? (Şirketlerin yatırımı tabii ve köşeyi dönmek için bulmaya çalışıyorlar aşıyı, ama önemli olan inançtan yürümüyor, araştırıyorlar.)

İki can alıcı saptama. Biri, hasta sayısını artıran Umrecilerin yarısından çoğunun karantina falan konusu yapılmadan yurdun dört bir yanına dağılmalarına göz yumulması. Bunun suçluluk hissiyle şimdi “kaderin cilvesi” olarak inancı hiçe sayıp camileri kapattı İslamcı yönetim!

Ve iki. Korona virüsünün mutasyona uğraması, ancak o hiçbir dincinin inanmadığı evrim teorisi doğrular; ama gel gör ki, inançtan yürümenin kanıtı sayılıyor!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...