Totaliterlik, entropi, mutasyon, korona: Olmaz değil, olabilir, zorunlu
Fotoğraf: DHA
Maddenin halleri var.
Dilin, adın halleri var.
Akıl yürütmenin halleri var.
Bu haller hep aynı hal üzere değil, hareket halinde.
Olmaz değil olursa artık olabilir oluyor. Olabilir yaygınlaşırsa genelleşiyor, genelleştikçe zorunlu hale geliyor.
Olmaz olmaz diye bir ilke söylenemiyor gibi.
Mükemmel olma durumunda olmaz olmayacak.
Ancak Antik Yunan anlayışında da, modern fizikte de olan-madde değişir bozulur, İslam anlayışında da her ne varsa bozulma olasılığında. Sanki-yıpranmayan olarak hayal edilen ve insanın umuduna konu olan ölümsüzlük, ölümsüz olana denk sayılan ruhlar veya tanrılar da varlar mı yoksa zihnin, insan umudunun tasarladığı, yarattığı “sanki varlar” mı, onu siz düşünün.
“Sanki öyle”ler dışında mükemmel zor olasılık.
Yaşam mükemmel olmayanından. Veya farklı terimleştirmelerle ifade edilmesi gerekiyor.
Belirsiz olarak, bir sistem halinde olmayarak olana, yıpranmaya fizikte entropi adı veriliyor.
Rastgelelik, düzensizlik.
Entropi ki, güneşin belirsizliği ve patlamaları olmasa dünyada hayat olmayacak.
Kapalı, dışla etkileşmeyen bir sistemde yıpranma veya entropi S<0 veya sıfıra eşit olabilir. Böyle bir “sistem” veya böyle bir dünya bulunmadığından geriye kalan “değişmezlik” aklın yanılsaması sayılabilir.
Entropi, belirsizlik, yıpranma, değişme… her nasıl kavrarsak yaşamın da kaynağı ölümün de. Entropi olmasa idi büyük olasılıkla yaşam ve hayat olmayacaktı. Entropi olduğundan yıpranma, ölüm var.
Entropi; mevcudun bozulması olarak “olumsuz” sayılabilir.
Yeni oluşumlara yol açtığı için “olumlu” sayılabilir.
Her kim nereden bakıyorsa, o halde, daha göreceli bir hal alır, duruma göre olumlu veya olumsuz görülebilir.
Covid-19 veya korona bir virüsün alabileceği durumlardan birini oluşturuyor denebilir her halde.
Bir virüs daha başka haller de alabilir.
Fizikteki entropi biyolojide mutasyona, transformasyona vb. yaklaşıyor gibi.
Kaos teorisinde veya Taoculukta düzensizliğe gidiş bir düzen alacak mı, ucu açık olmakla beraber benim kanaatim her belirsiz kendini belli ettikten sonra bir gerçeğe dönüşüyor, dolayısıyla belli bir düzene oturuyor. Yani olmaz olmaz olunca olabilire, olabilir belli bir şekle ve giderek belli bir zorunluluğa dönüşüyor.
TOTALİTARİZM, ENTROPİ, DİYALEKTİK
Bir kaba sıkıştırılan gaz nasıl genleşme eğiliminde ise bir kalıba sokulan toplumlar da bu kabuğu kırmak eğilimindedir.
Tersi de söylenebilir. Kabuksuz, anasız babasız kalmış toplumlar da ana baba arayışına, lider arayışına girer.
Peki, bir madde genleşemese kendi üzerine mi büzüşür, proton ve nötronlar birbiri üzerine mi çöker, kara delikler böyle mi oluşuyor, daha küçük hacimli ama çok daha büyük yoğunluklu bir yeni kütle mi oluşur, sorular çok.
Ancak şu kadarı açık ki, gerek doğa gerek insan değişmeden duramıyor. Her değişim önceden kestirilemiyor. Yoğunlaşma, hareket ve dağılma katsayısı her geçen gün artıyor. Sıkışma arttıkça gerilim yükseliyor.
Olmaz olunca olabilir, olabilirler zorunluluklar haline geliyor.
Korona artık olmaz değil, hatta giderek zorunlu bir gerçeklik haline geliyor.
Koronanın Türkiye’de ve dünya üzerinde ciddi etkileri olacağı açık da, gerek nüfus gerekse sosyopolitik sonuçları nasıl olacak acaba, öngörülebilir mi, rastlantılara mı bağlı, nasıl hesaplanabilir?
- İmtiyaz/kapitülasyon, rantiye veya mütaşerik otoriterlik: Peker, Ağar, Erdoğan, Altınok, Kurum, İmamoğlu… 29 Mart 2024 04:46
- Fütüvvet teşkilatı: Meslek lisesi değil dinci fedailik ocağı 22 Mart 2024 04:57
- AKP ve MEB mesleki eğitimin sırrını çözdü: Fütüvvetnameler ve baş ahilik dönemi 15 Mart 2024 04:43
- Patriyarka ve öğrenci açlığı sorunu: Niteliksiz okullar, meteliksiz veliler, kadınlar, çocuklar 08 Mart 2024 05:05
- Türkiye'de felaketlerin faktörlerinden öte aktörleri kimler? 01 Mart 2024 04:46
- Felaketler çağı ve Türkiye'nin felaketler dönemi 23 Şubat 2024 04:46
- Depremde Hatay’da ölüm sayısı ne kadar? Hatay’a, Adıyaman’a, Malatya’ya resmen ayrımcılık mı yapılıyor? 16 Şubat 2024 04:39
- Afetin, nemacılığın, timokrasinin ‘utp-usta öğreticilik’ hali: 890.920 09 Şubat 2024 04:53
- Deprem ve ülke yönetimi: Mütaşerik yönetimin ağır sonuçları 02 Şubat 2024 04:48
- "Karakter eğitimi" nedir: MEB, Bakan Tekin 1.3 milyon işçi çocuğu unuttu, "Çocukları bari tatilde çalıştırmayın" 26 Ocak 2024 04:45
- Davos, yerel seçimler ve yoz milliyetçilik çağı: Paranın satın alma gücünün satın aldığı tin ve insanlık 19 Ocak 2024 04:50
- MEB'in yüzüncü yıl raporu gerçeklik korkusu: İçinde Mustafa Kemal hiç geçmiyor 12 Ocak 2024 04:47