02 Mart 2020 00:26

Bolivya’da seçimlere doğru

Evo Morales

Evo Morales | Fotoğraf: EneasMx/Wikimedia Commons(CC BY-SA 4.0)

Paylaş

Bolivya, Jeanine Añez’in liderliğindeki darbe hükümetiyle 3 Mayıs’ta yeni başkan ve meclis seçimlerine hazırlanırken, MIT’den iki araştırmacı, Amerikan Devletleri Örgütü (OEA) raporunun aksine, seçimlerde hile yapıldığını destekleyecek istatiksel bir verinin bulunmadığını ispat eden çalışmalarını yayınladılar. Böylece 10 Kasım’da, OEA’nın raporu ile başlayan, onlarca seçim kurulu üyesinin hapse atıldığı, onlarca kişinin hayatını kaybettiği darbenin en temel argümanı olan seçim hilesinin gerçekleşmediğine yönelik ciddi akademik çalışmalara bir yenisi daha eklenmiş oldu. OEA, bu yeni raporu hızlı bir biçimde reddederek ve seçimlerde hile yapıldığı iddiasında ısrar ederek, darbe sürecindeki rolünü ve desteğini bir biçimde somutlaştırma yoluna gitti.

Seçim kampanyasında ise heyecanın görece düşük olduğunu söylemek mümkün. MAS-IPSP’nin adayları olan eski ekonomi bakanı Luis Arce ve eski dış işleri bakanı David Choquehuenca’nın adaylıklarını ilan etmelerinden bu yana MAS’ın büyük bir seçmen mobilizasyonu sağlayamadığı gözlemlenirken, bu ölçekte bir hareketlilik için daha erken olduğu da iddia edilebilir. Muhalefet ise bölünmüş durumda. Piyangodan kendini darbe hükümetinin başında bulan Añez, Ekim seçimlerinde ikinci sırada olan ve ılımlı sağ olarak adlandırılan Carlos Mesa, faşist çetelerle ve İncil’le başkanlık sarayını basan Luis Fernando Camacho, merkez sağın diğer temsilcilerinden eski başkan Jorge Quiroga, Hristiyan demokrat Chi Hyun Chung ortak bir aday üzerinde birleşemeyerek adaylıklarını ilan ettiler. Her ne kadar bu durum MAS’ın ilk turda lehine gözükse de, eğer seçimler ikinci tura kalırsa bu adayların MAS’a karşı cephe oluşturacağını unutmamak gerekiyor.

Anketlere göreyse MAS’ın oy oranı yüzde 32-38 arasında ve ilk turda gerekli olan en az yüzde 40’ın şimdilik altında bulunuyor. Gerçi ülkede anketlerin genellikle kent merkezlerinde ve hatta çoğunlukla La Paz ve Santa Cruz’da yapıldığı göz önüne alınırsa, seçmen tabanı büyük oranda kırsal kesimlere dayanan MAS gibi bir partinin oy oranının yüzde 40’ın üzerinde olması ve seçimlerin ilk turda tamamlanması da beklenebilir.

Bu noktada seçim güvenliği sorusu gündeme geliyor. Luis Arce’nin adaylığının ilan edilmesinden hemen sonra kendisinin onlarca dava ile ilişkilendirilmesi, seçimlere kadar adaylığının devam edip etmeyeceğinin garanti olmadığını gösteriyor. Aynı zamanda Evo Morales’in senato adaylığını kabul etmeyen seçim kurulu artık de facto hükümetin büyük ölçüde kontrolü altında. MAS adaylarının sağın güçlü olduğu bölgelerde tehdit altında olması, buralardaki kampanya çalışmalarına kısıtlamalar getirilmesi seçim güvenliğini daha da tartışmalı hale getiriyor.

Bu arada de facto hükümet hızlı bir biçimde neoliberal programı uygulamaya başlamış bulunmakta. En önem verilen alanlardan birisi ise dış ticaretin serbestleştirilmesi. Morales zamanında önemli bir biçimde regüle edilmiş bulunan tarım ürünlerinin uluslararası piyasalara ulaşması için yeni düzenlenmeler getirilmiş durumda. Özellikle sağcı oligarşinin hâkim olduğu Santa Cruz bölgesindeki büyük tarım şirketlerinin önünü açan bu düzenlemeler, Morales döneminde gıda ürünleri üzerinde spekülasyonun önlenmesi ve gıda fiyatlarının kontrol edilebilmesi için getirilen ihracat sınırlamalarını kaldırmış buluyor.

Oligarşinin hızlı bir biçimde eski gücüne kavuşacağı kazanımlar elde ettiği, silahlı kuvvetlerin de facto hükümet içinde önemli pozisyonlara ulaştığı mevcut durumda ise akıllara şu soru geliyor; seçimlerde MAS kazansa dahi iktidarın ne kadarına sahip olabilecek?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...