12 Şubat 2020 00:23

Sol popülizm ve iktidar -1

Sıkılmış yumruk görseli

İllüstrasyon: Pixabay

Paylaş

Madrid Complutense Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Juan Carlos Monedero, New Left Review dergisinin kasım/aralık 2019 sayısına yazdığı bir makalede Latin Amerika’da solun iktidarla sınavını şu başlıkla tartışıyor: “Mutfaktaki Keskin Nişancılar

Latin Amerika solu, ülkemizde hep popüler oldu, ama maalesef bu ilgi -birkaç istisnai okur ve yazar dışında- ikonografi, mitoloji ve müzecilik ötesinde tarihsel ve konjonktürel analize pek yönelmedi. Ancak, dünya kapitalizminin farklı coğrafyalarında mücadele veren sol hareketlerin stratejik analizi ülkemizdeki sorunların belirginleştirilmesinde yaşamsal önemde. Unutmayalım: Aynı tarihsel anda yaşıyoruz.

Temel soru şu: Sınıf hakimiyetine dayanan kapitalist devleti temsili demokrasiye dayanan bir mücadeleyle dönüştürmek mümkün mü? Kapitalist bir devlet seçimle hükümete gelen sosyalist bir projenin iktidarını meşru kabul edip, sosyalist politikaları hayata geçirir mi? Emperyalizm, devlet bürokrasisi, sağcı paramiliter ve sokak seferberlikleri karşısında sosyalist bir proje devlete hakim olabilir mi? Ülkemizdeki ana muhalefet hattının başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geri dönüş olarak belirginleştiği bir dönemde bu soru soyut bir fikir jimnastiğinin ötesinde somut stratejik ve taktik tercihleri ilgilendiriyor.

İtiraf edeyim: Yukarıdaki soruları sorarken kendimi “Ohoo, hele sosyalistler bir iktidara gelsin de…” derken yakaladım. “Türkiye’nin yüzde 60’ı sağcı, yüzde 40’ı solcu” gibi bir varsayımın “Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir” gibi bir aksiyoma indirgendiği mevcut tartışma ortamında, Türkiye’deki okur ve yazar Latin Amerika Solu’nun iktidar tecrübesiyle ilgili tespitleri tartışmayı bir lüks olarak görebilir. Lakin, tartışmanın göbeğinde Türkiye’de pek takdir toplayan ve bilhassa Latin Amerika’dan örnek alınan sol popülizm var.

Sol popülizm otoriter sağ popülizme karşı demokratik bir popüler ittifakın kurulmasını öngörüyor. Çok kabaca: Sağ popülizme karşı sol popülizm. Sol popülist stratejinin sosyalistler açısından iki dolaysız sonucu var:

  1. Popülist strateji işçi sınıfının yeni toplumsal hareketlerle ittifakını gerektiriyor. Büyük Britanya Komünist Partisi içindeki Avrokomünist kanat (Eric Hobsbawm, Stuart Hall, Martin Jacques) 1970’lerin ikinci yarısından itibaren Thatcher’ın simasında temayüz eden yeni sağ otoriterliğe karşı, 1968’lerin ulusal kurtuluş hareketleri, feminizmleri, çevre hareketleri, LGBTİ hareketlerini Dimitrov’un halk cephesini andıran bir ittifak içinde birleştirmeyi önerdi. Bugün sol popülizmin kuramsal kaynaklarını oluşturan kavramları bu kanada borçluyuz: Bilhassa, Stuart Hall’un otoriter popülizm ve Ernesto Laclau’nun popülist strateji çalışmalarına. Sol popülist ittifak tezlerinin tarihi tecrübesini daha yakında ele almak bu açıdan önem taşıyor.
  2. Popülist strateji sınıf mücadelesi stratejisini de karmaşıklaştırıyor, çünkü kurulan ittifak kaçınılmaz olarak işçi sınıfının farklı sınıflarla uzlaşmasını gerektiriyor. Ancak kiminle, hangi amaçla? Saldırıya uğrarken uzlaşı mümkün mü?

Monedero’nun değerlendirmeleri kendisinin siyasi kariyeri bağlamında okunduğunda daha dikkat çekici hale geliyor: Monedero 2000-2005 arasında Birleşik Sol (Izquierda Unida) ittifakının genel koordinatörlüğünü üstlenen İspanya Komünist Partisi Üyesi Gaspar Llamazares’in danışmanlığını yapıyor. 2005-2010 arasında ise Venezuela Başkanı Hugo Chavez’in danışmanı olarak çalışıyor. 2011 yılında İspanya’daki kemer sıkma politikalarına karşı ortaya çıkan sokak hareketini örgütlemeye çalışan M-15 Hareketinin ideolojik sözcülerinden olan Monedero, ocak 2014’te Pablo Iglesias’ın liderliğindeki Podemos Hareketinin kurucuları arasında yer alıyor. Mayıs 2015’te “Ilımlılık Podemos’u silahsızlandırabilir” eleştirisiyle üçüncü lideri sayıldığı hareketin yönetiminden istifa ediyor. Monedero, istifasının nedeni olarak seçimlerde daha yüksek oy almak için partiyi giderek sağa ve merkeze çeken Iglesias’la yaşadığı ideolojik anlaşmazlığı gösteriyor (El Pais, 14 Mayıs 2015)

İspanya’da ve Latin Amerika’da gerek muhalefette gerek hükümetteki sol popülist hareketlere danışmanlık ve liderlik yapan Monedero’nun Venezuela, Bolivya, Ekvator, Arjantin ve Brezilya’da sol hükümetlerin yükselişi ve düşüşü üzerine gözlemlerini haftaya paylaşacağım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...