05 Şubat 2020 23:33

Irkçılıktan polemik üretmek

Irkçılıktan polemik üretmek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tarihin en acı, en kanlı sayfalarında imzası bulunan ırkçılık, hâlâ insanlığın başındaki en büyük belalardan ve utanç kaynaklarından biri… Siyasal alanda olduğu gibi toplumsal hayatta da ırkçılığı, hedeflerine ulaşma yolunda bir tür “koz” olarak kullanan insan müsveddelerine dünyanın her yerinde rastlamak mümkün… Ülkemizde de ırkçılık, gerek siyasal, gerek toplumsal alanda, güçlü biçimde varlığını hissettiriyor… Sosyal medya ise günümüzde, ırkçılığın ve ırkçılık üzerine inşa edilen linç kültürünün ulaştığı boyutu yansıtan bir ayna işlevi görüyor… Klavye başında kendilerini daha korunaklı ve öz güvenli hisseden insanlık yoksunu tipler, ırkçı hezeyanlarını sakınmadan ortaya koyabiliyorlar…

Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmanın ardından, sosyal medyada Trabzonspor’un siyahi oyuncusu Obi Mikel’e küfür, hakaret, tehdit ve ırkçı ifadeler içeren üç bin civarında mesaj gönderildi. Üstelik bazı mesajlarda Obi Mikel’in çocukları ve kız arkadaşı da işin içine sokulmuştu. Bu, utanç verici manzara karşısında Trabzonspor Kulübü, ırkçı mesaj gönderen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Ardından Fenerbahçe Kulübü de bir açıklama yaptı. Ama bu biraz tuhaf bir açıklamaydı. Fenerbahçe Kulübü doğrudan ırkçılığı ve ırkçıları hedef alacağı yerde, sanki kulüp olarak kendilerini suçlayan varmış gibi savunma refleksi gösterip yeni polemiklere yol açabilecek karşı suçlamalara girişmeyi tercih etti.

Anlaşılan o ki Fenerbahçeli yöneticiler bir kez daha büyük oyunu görmüş ve çözmüştü!.. Onlara göre ırkçı söylemlerin sistematik biçimde Fenerbahçe ile bağdaştırılmasının amacı açıktı!.. Bu zihniyet (hangi zihniyetse) Fenerbahçe’ye zarar vermeye çalışırken, ülkemizin itibarına zarar veriyordu!.. Zaten bizim ülkemizde ırkçılık yoktu ki!.. (Obi Mikel kim bilir kaçıncı vaka… Bu ülke siyahi oyuncusuna “yamyam” diyen kulüp başkanı bile gördü)...

Yaşananların ardından, ülkede ırkçılık olmadığını iddia etmek ve ırkçılık suçlamalarının ülkenin itibarına zarar vereceğini söylemek, şu aşamada takınılacak en tehlikeli tavır. Her durumda mağdur rolüne bürünerek prim toplamaya çalışan ve her türlü musibeti birtakım karanlık güçlerle ya da türlü komplo teorileriyle ilişkilendiren sığ yaklaşımla karşı karşıyayız bir kez daha. Yok saymak, yeterince ciddiye almamak ya da koşullu kınamak ırkçılığın sırtını sıvazlamak anlamına gelir ki, asıl böylesi tavırlar ülkenin itibarını yerle bir eder…

Fenerbahçe’nin açıklamasında, bir sivil toplum kuruluşu olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine dair bayrak taşıdıkları iddiası da yer alıyor. Hemen her hafta taraftarlarının yaptığı küfürlü tezahürat sebebiyle para cezası alan bir kulübün toplumsal cinsiyet eşitliğine dair ne tür bir bayrak taşıdığını merak ediyor insan. Madem bu konuda bayrak taşıyacak kadar duyarlısınız en azından taraftarlarınızı eğitecek, geliştirecek çalışmalar yapsanız ve küfürlü tezahüratları engelleseniz ya. Böylelikle hem toplumsal hayatın güzelleşmesine katkıda bulunur, hem de para cezalarından kurtulmuş olursunuz…

Irkçılık ve cinsiyetçilikle mücadele, ödünsüz, koşulsuz, sağlam ve ciddi bir tavır gerektirir. Bu sorunları bazı küçük hesaplar çerçevesinde yok saymak, küçümsemek, hamasi boş sözlerle geçiştirmeye kalkışmak ya da polemik konusu haline getirmek, durumu daha da beterleştirmekten başka bir sonuç doğurmaz!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...