2019’da iz bırakan bilimsel keşifler
Fotoğraf: blackholecam.org
2019’un son günlerinde, Science dergisi 2019 yılının büyük bilimsel başarı olarak nitelendirilebilecek çalışmalarını derledi. Ben de kendimce önemli gördüğüm üç tanesini bu köşeye taşıdım.
2019 yılının en büyük bilimsel haberi, hiç kuşkusuz karadelik fotoğrafıydı. Geçtiğimiz Nisan ayına kadar hiç kimse karadelikleri doğrudan görüntülemeyi başaramamıştı. Karadeliği görünteleyen ekipte Arizona Üniversitesi’nden astrofizikçi Feryal Özel de bulunuyordu. [1]
Diğer bir keşif ise Denisovan kadınının yüz çizimlerinin ortaya çıkarılması. Bildiğimiz kadarıyla Denisovanlar bundan 50 bin yıl kadar önce Neanderthaller ile hemen hemen eş zamanlı olarak Asya’da yaşamış bir insan topluluğuydu. Densiovanların varlığını, antik DNA çalışmaları ile yaklaşık on yıl kadar önce keşfettik. Hikayemiz bundan yaklaşık 40 yıl kadar önce, bir Budist rahibin Tibet’teki Baishiya Karst Mağarasında bulduğu büyük azı dişli ve farklı insan çene kemiğini başka bir rahibe vermesi ile başlıyor aslında. Diğer rahip de bu kemiği bir araştırmacıya vermiş. Geçtiğimiz mayıs ayında ise araştırmacılar antik proteinler üzerinde geliştirdikleri yeni bir metodu uygulayarak bu kemiğin bir Densiovan’a ait olduğunu ortaya çıkardılar. Bu yöntemin kullanımı alanda bir devrim sayılabilir. Zira antik DNA yöntemleri her ne kadar alanda yoğunlukla kullanılsa da protein bilgilerini elde etmek oldukça önemliydi. DNA’mız protein kodluyor ancak genetik, epigenetik, transkripsiyonel, translasyonel ve özellikle de protein sentezi sonrasında olan post-translasyonel değişimler canlıları şekillendiriyor. Dolayısıyla, antik proteinlerden elde edilecek bilgiler, fenotipsel ve işlevsel arkaplanı vermesi bakımından oldukça değerli.
2019 yılında ökaryotların kökenini ortaya çıkarmak üzere dev bir adımı gerçekleştirmeyi başardı bilim insanları. Asgard grubu çok daha yeni keşfedilmiş bir mikroorganizma grubu ve bunların varlığını denizin derinliklerindeki çökeltilerden ya da diğer uç çevrelerden alınan örnekler ile yapılan metagenomik çalışmalardan biliyoruz. Japon bilim insanları 12 yılın sonunda Prometheoarchaeum syntrophicum’u (MK-D1 suşu) laboratuvarda kültürlemeyi başardılar. Laboratuvarda büyütülen organizmanın tüm genom analizi de yapılarak genomu açığa çıkarıldı. Genom analizi sadece ökaryotlarda olduğunu düşündüğümüz mitokondri ve çekirdek gibi hücre bölümlerinin Asgardlarda da olduğunu ortaya koydu. Bunun yanında, Asgardın bakterilerle birlikte olduğunda daha iyi büyüdüğü de gözlendi. Tüm bunlar Asgard ya da onun akrabası bir mikroorganizmanın ökaryotların atası olabileceği yönündeki görüşü güçlendirdi. Bu görüş eğer başka verilerle de desteklenebilirse canlılığın evrimsel aile ağacının üç ana kolunu ikiye indirerek (Bakteriler, Arkeler ve Ökaryotlar -> Bakteri ve Arkeler) ökaryotları arkelerin bir alt dalı haline getirebilir. Bu alan henüz tam netleşmese de prokaryotlardan ökaryotlara geçişteki kayıp halkalardan biri daha açığa çıkarılmış oldu. Prometheoarchaeum’dan kara deliklere, gözlerimiz 2020’nin getireceklerinde, sabırsızlıkla bekliyoruz.
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07