Özgürlükse özgürlük
Aldırmazlık:
Öyle kalıplaştık ki, gövdemizi demir bir kafes gibi saran cafcaflı giysilerimiz içinde. Işıklı bir caddenin ortasındayız; gece gündüz kararmayan. Burnumuzun doğrusuna yürüyoruz cadde boyunca. Ne sağa, ne sola, ne arkamıza bakmadan. Karanlık dar sokaklarda bıraktıklarımıza aldırmadan.
Kıpırtısız:
Sırtımızı ısıtıyor güneş karıncalarla. Karıncalar da usta. Bir o yana, bir bu yana. Saman çöpü ya da buğday tanesi her biri sırtladıklarıyla. Bir o yana, bir bu yana. Kıpır kıpır. Denizin kıyısında sırtını güneşe dönmüş erkeklerle göğüslerini açan kadınlar. Kıpırtısız. Uyuyup kalan.
Özgürlükse Özgürlük:
“Saray Artığı Bahçeden” öyküsünden bir alıntı: “Söz gelimi sabahtan akşama dek burnunu karıştırabilir, orasını burasını isterse kanatıncaya dek kaşıyabilir, oyun oynayabilir, şarkı söyleyebilir. Karınlarını doyurmak isteyenler, diledikleri gibi, patlayıncaya dek, olmadı mı kusup midelerini boşalttıktan sonra yeniden yemeğin başına çökerek, sonra yeniden kusarak ve yeniden sofranın başına geçerek işkembelerini şişirebilirler. Aç kalmayı isteyenler, diledikleri sürece aç kalabilirler. Hiçbir olay, gülünç ya da acıklı diye kesin olarak damgalanamayacağına göre, gülmeyi becerenler dilediklerince gülebilir, gözü yaşlılar da en az gülenler kadar, sesli ya da sessiz ağlama özgürlüklerini kullanabilirler.” Adnan Özyalçıner (Yağma)
Yağmur Karanlığı:
Bir düş sıcaklığıyla uyandığımızda güneşli ılık bir sabahla karşılaşıyorduk. Düşsüz karanlık bir uykunun sabahıysa ister istemez asık yüzlü bir gökyüzüyle. Düşler, siyahıyla beyazıyla sürüp gidiyor gene. Uyandığımızda artık penceremize sıvaşan bir yağmur karanlığı karşılıyor yalnız. Gittikçe soğuttuğu bir sabahla.
Semaver:
“Kızarmış ekmek kokan odada semaver ne güzel kaynardı. Ali semaveri, içinde ne ıstırap, ne grev, ne de patron olan bir fabrikaya benzetirdi. Onda yalnız koku, buhar ve sabahın saadeti istihsal edilirdi/üretilirdi.” Sait Faik (Semaver)
Suların Aydınlığı:
Çöken karanlık sıyrılır, akan suların aydınlığında. Ağaçlar çiçek açar. Kalabalık yayılır. Kentler, evler, fabrikalar, deniz kıyıları, kırlar dolup taşar. Sular aktığında.
Güneş Doğduğunda:
Güneş doğup aydınlık yayıldığında gölgelenmesin. Kararmasın evler, fabrikalar, iş yerleri, insanlar. Işısın. Dağların, denizlerin ışıdığı gibi. Yansısın birinden ötekine.
- Dardayız 16 Mart 2024 05:18
- Yaradan 09 Mart 2024 05:07
- Siyah-beyaz 02 Mart 2024 05:30
- 90 yaşım 24 Şubat 2024 04:04
- Karıncalar gibi 17 Şubat 2024 05:04
- Altüst olduk 11 Şubat 2024 04:33
- Karalamalar 04 Şubat 2024 04:44
- Yan yana 28 Ocak 2024 04:29
- Günaydın 21 Ocak 2024 04:12
- El Ele 14 Ocak 2024 03:35
- Kuşatma 07 Ocak 2024 04:20
- Sabah kapıda 31 Aralık 2023 03:38