29 Kasım 2019 00:05

Avrupa'da halkın en büyük iki korkusu

Avrupa'da halkın en büyük iki korkusu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugün bir kez daha dünya genelinde başta gençler olmak üzere değişik kesimlerden emekçiler küresel ısınmaya, doğanın talanına karşı alanlara çıkıyor. En son 20 Eylül’de yapılan küresel eyleme dört milyondan fazla insan katılmıştı. Bunun 1.4 milyonu Almanya’da idi.

Aradan geçen üç ay içinde eylemlerin etkisi azalsa da küresel ısınmanın halk arasında yarattığı korku ve endişe devam etti. Zira bilimsel raporlar dünyanın geleceğinin büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu yeterince ortaya koyuyor.

Bu nedenle dünyanın sokaklarında dünyaya sahip çıkmak için yapılan eylemler büyük bir önem taşıyor. Çünkü mevcut süreç geri çevrilmediği takdirde dünya hızla yaşanabilir bir gezegen olmaktan çıkıyor.

Pazartesi günü Alman hükümetinin isteği üzerine Alman Hava Dairesi tarafından yayımlanan “Monitoring Raporu”nda, gelecek kuşakları büyük bir tehlikenin beklediğine dikkat çekildi. 2015’te yapılan ölçümlerde küresel ısınma değeri 1.2 derece olarak tespit edilirken bu yılki ölçümlerde 1.5 dereceye ulaştığı saptanmış.

Raporun dikkat çektiği en önemli nokta ise küresel ısınmanın önceki dönemlere göre hızlandığı...

Mevcut gidişle küresel ısınmanın önüne geçilemeyeceği de özel olarak vurgulanıyor. Rapora göre, 2003’te 7 bin 500, 2006 ve 2015’te 6 biner kişi aşırı sıcaklardan ötürü erken hayatını kaybetmiş. Fransa’da bu rakam 15 bin olarak açıklanmıştı. Hava sıcaklığının 41 dereceyi bulduğu bu yıl kaç kişinin vaktinden önce öldüğü ise açıklanmış değil.

Federal Çevre Dairesi Başkanı Maria Krautszberger, “Bu Almanya’da son 50 yıl içinde yaşadığımız en büyük doğa felaketi” diyor.
BM Çevre Programı (UNEP) tarafından salı günü Cenevre’de açıklanan araştırmada ise, dünya nüfusunun bu şekilde artmaya devam etmesi durumunda küresel ısınmanın 1.5 derece yerine 3.4-3.9 derece arasına kadar çıkacağı belirtildi.

Bütün bunlar korku ve endişelerin kabarmasına yol açmış durumda. Merkezi, Almanya’nın Gütersloch kentinde bulunan Bertelsmann Vakfı tarafından iki gün önce yayınlanan bir araştırmaya göre Avrupa’daki halkların en büyük korku ve endişelerinin başında doğa felaketleri ve işini kaybetme geliyor.

12 bin AB vatandaşı arasında yapılan “Eupinions” araştırmasına katılanların yüzde 51’i temel geçim masraflarının sürekli artmasından, yüzde 40’ı ise çevrenin kirlenmesinden şikayetçi.

Ülkelere göre bir dağılım yapıldığında ise çevre konusunda yüzde 40 ile Almanya’da yaşayanlar başı çekerken, onları yüzde 39 ile Fransa’da, yüzde 35 ile Hollanda’da yaşayanlar takip ediyor. Çevre ve doğa konusunda endişeli olanlar arasında 16-25 yaşları arasındaki gençlerin yüzde 47 ile ilk sırada olması, aynı zamanda gençliğin neden “Gelecek için Cumalar” eylemlerine katıldığını da ortaya koyuyor.

Çevre konusunda endişeli olanlar tepkilerini büyük ölçüde sokakta yansıtmayı tercih ediyor. Bu nedenle de son yılların en değerli sosyal hareketlerinden birisinin yaratıcısı oldular.

İş güvenliği konusunda endişeli olanlar sıralamasında yüzde 60 ile İtalyanlar başı çekiyor. Onları yüzde 40 ile İspanyollar takip ediyor.
Temel geçim masraflarının sürekli armasından şikayetçi olanların başını ise yüzde 62 ile Polonya’da, yüzde 61 ile Fransa’da yaşayanlar çekiyor.
Verilere bakıldığında orta ve kuzey Avrupa ülkeleri için çevre, iklim, küresel ısınma konuları en büyük endişe kaynağı olurken, güney Avrupa ülkelerinde iş ve geçim sıkıntısı öne çıkıyor. Bu aynı zamanda Avrupa’da çok da uzak olmayan bir gelecekte yeni sosyal mücadelelerin başlayacağı anlamına geliyor.

Kıta genelinde halklar arasında baş gösteren korku ve endişeleri ne 1 Aralık’ta göreve başlayacak yeni AB Komisyonu ne de tek tek AB ülkelerinin hükümetleri çözebilir. Tersine, izlenen politikalar doğanın daha fazla tahrip edilmesine, çevrenin daha fazla kirlenmesine, insanların daha fazla yoksullaşmasına yol açıyor.

Savaş ve silahlanmaya yoğunlaşan Avrupa ülkeleri önümüzdeki dönem bu yönde atılan adımları sıklaştıracaklarını ifade ediyorlar. Almanya Başbakanı Angela Merkel, savunma bütçesinin artırılması konusunda önemli adımlar attığını, 2024 yılına kadar askeri harcamaları gayrisafi milli hasılanın yüzde 1.5’ine, 2030’da kadar ise NATO’nun istediği yüzde 2’ye çıkaracaklarını ilan etti.

Küresel ısınmaya karşı sokakta milyonların dile getirdiği taleplerin çoğuna hükümetler kulak tıkadı. En azından Almanya’da karar altına alınan çevre paketinde fatura doğayı kirleten tekellere değil, karbondioksit vergisi adı altında halka kesildi.
Haftaya Madrid’de toplanacak ve bir hafta sürecek BM İklim Konferansından da ciddi ve bağlayıcı kararların çıkması beklenmiyor. Hem de durum alarm vermesine rağmen.

Özetle Avrupa’da halklar arasında başta doğa, temel geçip ve güvenli bir iş konusunda korku ve endişeler artmaya devam ediyor. Doğru çözümler ve mücadele adresleri gösterilmediği taktirde sorunların katlanarak büyümeye devam edeceği açıktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...