01 Ekim 2019 19:20

Birinci paket

Birinci paket

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yargı Reformu Stratejisi’nin birinci paketi Meclis gündemine geldi. Pakette avukatlara yeşil pasaport verilmesi, hukuk fakültesini bitirenlere avukat olabilmek için sınav getirilmesi, KHK’lilerin pasaport alma konusu, iddianame hazırlanmadan (soruşturma evresinde) tutukluluk süreleri, üst sınırı 2 seneyi geçmeyen suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesi, bazı suçlarda istinaftan sonra temyize gidilebilme düzenleniyor.

Paket muhalefet partilerine gönderildikten sonra, Meclise geldiğinde daha da daraltılmış. Örneğin 15 yılını doldurmuş avukatlara verilecek yeşil pasaport için devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı işlenen suçlar ile terör suçlarından haklarında soruşturma veya kovuşturma bulunmaması koşulu getirilmiş. Reform paketi denilen metinde bir kişinin mahkum olana kadar suçsuz sayılacağı ilkesi yok sayılıyor. Nasıl bir hukuk reformu ise, reform paketinin ilk maddesinde en temel hukuki güvence ortadan kaldırılıyor.

Hukuk fakültesi mezunlarının avukat olabilmesi için getirilen sınav zorunluluğunu seneye hukuk fakültesine girecekler için düzenlemişler. Bu zaten zorunlu idi. Geriye doğru işletilecek bir düzenleme yapılamazdı (Her ne kadar dokunulmazlıkların kaldırılmasında geriye doğru işleyen yasal düzenleme yapıldı ise de…).

KHK’lilere pasaport verilmesi konusunda ise direniliyor. KHK ile pasaportları iptal edilenlerden haklarında devam etmekte olan herhangi bir idari veya adli soruşturma veya kovuşturma bulunmayanlara, kovuşturmaya yer olmadığına, beraatine, ceza verilmesine yer olmadığına, davanın reddine veya düşmesine karar verilenlere, mahkumiyet kararı bulunanlardan cezasını tümüyle infaz edilenlere veya ertelenmelere başvurmaları halinde “Kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport verilmesi” koşulu öneride aynen korundu. Yani OHAL devam ediyor. Seyahat özgürlüğünüz İçişleri Bakanının keyfine bağlı. Anayasal bir hakkı ortadan kaldıran bir “yargı reformu”!

Tasarıya göre; soruşturma aşamasında, yani dava açılmadan önce tutukluluk süreleri indirilecek. Buna göre ağır ceza mahkemesi alanına girmeyen suçlarda tutukluluk süresi 6 ayı geçemeyecek. Ağır ceza mahkemesi alanına giren suçlarda ise bu süre en fazla 1 yıl olacak. Devlete karşı işlenen suçlarla, Terörle Mücadele Yasası (TMY) kapsamındaki suçlarda tutukluluk süresi en fazla 1 yıl 6 ay olacak ve 6 aylığına bir kez uzatılabilecek. Burada tutukluluk süreleri indiriliyor diye anlatılıyor ama, iddianame hazırlanmadan ağır cezada iki sene tutuklu kalınabileceği, iddianamenin hazırlanmasının iki seneye uzatılabileceği getiriliyor. Reform değil, masumiyet kuralının yok sayılması.

Tasarı yasalaşırsa; savcılar, üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine karar verebilecek. Suçtan zarar görenler bu karara itiraz edebilecek. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar, kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ise kapsam dışında tutulacak. Bu öneri ile savcılar hakim yapılıyor. Ceza davasında savcı ile şüphelinin pazarlık yapması vs. ile ilgisi yok.

Beş yılın altında ceza alanların temyiz hakkı olmaması konusundaki yasal düzenlemenin değiştirilmesi esas olarak Cumhuriyet gazetesi davası nedeniyle gündeme gelmişti. Bu davada beş yıldan az ceza verilenlerin kararı istinaf mahkemesi tarafından onanmış ve kesinleşmişti, beş yıldan fazla ceza verilenlerin kararı ise Yargıtay tarafından beraat etmeleri gerektiği gerekçesi ile bozulmuştu. Ve bu durum karşısında; bir davada beş seneden fazla ceza verildiyse, suç ve ceza yönünden bağlantı olduğu için beş seneden az ceza alanların da temyize gidebilmesi ve Cumhuriyet gazetesi davası gibi garipliklerin yaşanmaması tartışılmıştı. Fakat, basından öğrendiğimiz kadarıyla birinci pakette bu konuda bir düzenleme yok. 5 yılın altında verilen cezalardan kimlerin temyize gidebileceği konusunda basında çıkan haberlerde bir karmaşa var. Anlaşılan, Meclisteki tartışmaların ve kamuoyu baskısının sonucunda bazı ceza maddelerinden ceza alanlar istinaftan sonra temyize de gidebilecek.

Klişe bir söz ama en uygunu olduğu için tekrarlamaktan kaçamayacağız: Dağ fare doğurdu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...