15 Eylül 2019 20:19

Kolombiya: Krizdeki barış süreci

Kolombiya: Krizdeki barış süreci

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Korkulan -ama belki de beklenmekte olan- gerçekleşti ve Kolombiya’da kırılgan barış süreci büyük bir darbe aldı. Kolombiya hükümeti ve FARC arasında imzalanan Havana Barış Anlaşmasının kabulünün üzerinden iki sene geçtikten sonra FARC’ın önemli isimlerinden Iván Márquez, Jesús Santrich ve El Paisa’nın oluşturduğu bir grup eski gerilla silahlı mücadeleye geri döndüklerini ilan ettiler. Her ne kadar aktif bir silahlı mücadeleye girmeyeceklerini belirtmiş olsalar da Kolombiya hükümeti tarafından anlaşmanın garantileri dışına çıkarıldılar. Başkan Duque hızlı bir biçimde bu kişilerin etkisiz hale getirilmesi için özel bir ekip kurduklarını ve başlarına ödül koyduklarını açıkladı. Hiç şüphesiz bu durum barış sürecini en başından beri baltalamak isteyen Uribeci siyasi cephenin büyük bir başarısı olarak yorumlanmalı. Çünkü barış anlaşmasının mimarı olan Juan Manuel Santos’un başkanlık görevinin bitmesi ve Uribeci Iván Duque’nin Başkan olarak seçilmesinden beri anlaşmanın en temel mekanizmaları ve anayasal garantileri sistematik bir biçimde zayıflatılmaya çalışılmıştı.

Zayıflatılmaya çalışılan bu mekanizmaların başında ise anlaşmanın hukuken uygulanabilmesi için gerekli imtiyazları sağlayacak olan üst mahkeme JEP, yani barış anlaşması için özel mahkeme yer alıyor. JEP sadece silah bırakan gerillaların var olan hukuki yapı dışında özel bir değerlendirmeye tabii tutulmasını sağlamıyor, aynı zamanda 250 bin kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin evsiz kalmasına sebep olan savaşta paramiliter grupların, ordunun ve güvenlik güçleri içinde suç işlemiş olanların ortaya çıkarılması için eski asker ve polislerin ifadelerine de baş vuruyordu. JEP’in Uribecilerin hedefi haline gelmesindeki en temel sebeplerden biri bu gerçeklerin ortaya çıkması ve bu kirli davaların üst düzey kişilere kadar ulaşması.

Kolombiya halkının FARC’a duyduğu nefret ise Uribecilerin barış sürecini baltalamak için kullandığı en önemli silah haline gelmişti. Uribeciler barışa değil, ancak ülkenin terörizme teslim edilmesine karşı oldukları yalanını etkin bir biçimde kullandılar. İki sene içinde silah bırakan 100’ü aşkın eski FARC üyesi ve yakını öldürülürken hükümet bunun sistematik değil münferit olaylar olduğunu iddia etmeye devam etti. Her halükârda Duque ve partisinin hem anlaşma ile kurulan yasal partinin üyelerine hem de FARC’ın eski üyelerine karşı kullandığı dil ve izlenen politikaların bu sistematik cinayetlerde rolü olduğunu yadsımak imkânsız. Uribeci cephe kırılgan barış sürecinin toplumsal olarak derinleşememesi için sürekli olarak savaş atmosferinin devamını sağlamaya çalışmış ve bunda başarılı olmuş görünüyor. 

Venezuela ile yaşanan gerilim ise bu savaş atmosferinin bir diğer ayağını oluşturuyor. Duque, FARC’ın bir grubunun silaha tekrar döneceklerini ilan etmeleri ile birlikte narko-terörist olarak tanımladığı bu gruba desteğin doğrudan Maduro hükümetinden geldiği suçlamasını yöneltti. Duque bu açıklama ile uluslararası ortamda hükümetine yöneltilebilecek olan eleştirileri de bertaraf etme hesabında olsa gerek. Bu açıklamadan iki hafta sonra geçtiğimiz aylarda kendisini Venezuella Başkanı ilan eden Juan Guaido’nun Venezuela-Kolombiya sınırında tanınmış uyuşturucu kaçakçısı paramiliter liderlerle fotoğraflarının ortaya çıkması ise Duque ve Uribeciliğin inandırıcılığını kanıtlar nitelikte.

FARC içindeki bölünme ise aslında barış anlaşmasının sağladığı garantilerin işlemediği ve sürekli olarak saldırı altında olmasının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. FARC partisinin halen lideri olan Rodrigo Londoño –Timochenko- ile Iván Márquez arasındaki görüş farklılığı uzun zamandır açıktı ve Márquez’in tüm silahların bırakılmasının bir hata olduğunu düşündüğü de bilinmekteydi. 

Halen aktif olarak silahlı mücadeleye devam eden ELN ile Kolombiya hükümetinin diyaloğu kestiği ve barış anlaşmasının garantilerinin saldırı altında bulunduğu bu dönemde Márquez’in başını çektiği grubun ne kadar etkili olacağını ise önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak Uribeci cephenin bugün barış sürecini büyük bir krize soktuğunu söylemek mümkün.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...