12 Eylül 2019 19:52

Eğitim olmayan eğitim midir? Eğitim nedir?

Eğitim olmayan eğitim midir? Eğitim nedir?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Eğitim olmayan, eğitim olamayan eğitim midir” sorusu zaten kendi içinde yanıtını taşıyor gibi gözükmektedir. Elbette “Eğitim olmayan eğitim değildir” diye hemen yanıt verilebilir, “Bunu sormaya bile gerek yok” denebilir, ancak gerek iletişim ve propaganda teknikleri gerekse eğitimin bir “oluş” değil de “araç” olarak görülmesi maalesef eğitim olmayanın eğitimin yerine geçirilmesine yol açıyor.

EĞİTİM DEĞİL ŞİDDET OLANLAR

Şiddetin en ağırlarından biri; mağdurun iradesinin ele geçirilmesidir, bir kişinin bağımlı hale getirilmesidir -ki uyuşturma, köleleştirme ve angarya evrensel hukuk normlarında da artık yasaktır-.

Şiddet, bir kişinin iradesine rağmen, onun istemediği şeylerin ona yapılmasıdır; örneğin birinin görüşünü açıklamasını yasaklamak da onu görüş açıklamaya zorlamak da şiddettir.

Şiddet örneğini bilerek veriyorum. Şiddet; birinin istemediği bir şeyi ona yapmak ve istese bile bilerek onun zararına olan şeyler yapmaktır. Yani iki asgari ölçüt “Zarar verme” ve “İradesine rağmen yapmadır.”

Çocukların zararına olan şeyler eğitim değildir, şiddettir. Çocukların (ailelerinin) iradelerine rağmen yapılanlar da eğitim değildir, şiddettir.

Küçücük yaşta çocukların veya yetişkin olsa bile birinin tecavüzcüsüyle evlenmeye zorlanması nasıl ona yapılmış bir iyilik değilse çocukların onlara faydası olamayan talim terbiyesi de eğitim değildir.

“Türban” konusu çok önemli bir tartışmayı oluşturmaktadır, güncelliğini de sadece Türkiye’de değil tüm Avrupa’da korumaktadır. Burada “irade” meselesi var ki, bireysel veya aile gibi kolektif düzeyde “irade ölçütü” açısından, onlar türbansız çocuklarını okula göndermek istemiyorsa veya karma eğitim örneğinde “erkek çocuklarla” (karma sınıflarda) öğrenim görmesini istemiyorsa “iradelerine rağmen” buna zorlanacaklar mı?

Burada şiddetin birinci ölçüsünü de birlikte dikkate almak gerekiyor. Ailelerin çocuklarına (yasal sınırla 18 yaşından küçüklere) türban giydirmesi “şiddet” midir, değil midir? Onların beden, ruh (kafa, özerklik) ve sosyal sağlıklarını destekleyici midir değil midir? Çocukları iklim, estetik vb. ihtiyaçlar dışında tek tipe, tek tip giyim kuşama zorlamak (Buna alıştırmaya çalışmak) şiddet midir değil midir?

Bazı Uzak Doğu kültürlerinde ayaklar küçük görünsün diye çocuklara dar ayakkabı giydirmek şiddet midir değil midir? Veya Japonya’daki gibi 18 yaşından küçük kadınları “Geyşalığa hazırlamak” şiddet midir değil midir?

“Zorunlu din dersi” daha da önemli bir konuyu oluşturuyor. Burada irade de yok sayılıyor.

Ama sadece sorunlu din dersi de değil “sorunlu etnik tarihler”, “savaşçılık dersleri”, “ayrımcılık içeren müfredatlar” veya benzeri doktrinizasyonlar bilgi verme midir şiddet midir?

O halde eğitim olan nedir sorusuna yeniden dönmek gerekiyor.

PİSA’NIN ÖLÇTÜĞÜ NE?

Çin, Kore-Japonya, ABD ve İran-Suudi Arabistan Örnekleri

Japonya yerleşik otoriteye bağlılıkları (bu anlamdaki disiplinleri) ve azimleri ile Türkiye’de hep örnek alınır. O halde Nazi Almanyası da örnek alınabilir.

Çalışkanlık olumlu bir değerdir de yerleşik yapıları sürdürmek ve üstünlüğü yakalayıp sürdürmek birer amaç olabilir mi?

PİSA sınavlarında Çin, Japonya, Singapur, Kore gibi ülkeler çok yüksek başarı göstermektedir. Fende, dil-edebiyatta, matematikte en yüksek başarı gösteren ülkelerdir.

Ama bendeki soru, ABD de dahil araçsallaşmış olanlar, Doğu Bloku veya Sovyetlerin de belki geçmişte en başarısız olduğu husus, eleştirel düşünce olmadan, yani çocukların oluş ve gelişimi değil de rejimlerin sistemlerin üstünlüğü için verilen şeyler eğitim midir değil midir?

İran ve Suudi Arabistan değerlendirmeye bile girme asgarilerini taşımamaktadır. Ne özgürlüğü ne de en asgarisi ile çocukların oluş ve gelişimini dikkate alan talim terbiyeler eğitim midir?

Benim ölçütüm “kişi, toplum, dünya 1-beden (çevre ve kalkınma), 2-ruh (özgürlükler, irade, bilinç) ve 3-sosyal (barış, dayanışma) sağlığına” katkı sunmayanlar eğitim olmayanlardır –sağlıksızdır, hatta bazıları şiddettir-.

Ama zaten PİSA da OECD aracı olup tam da yerleşik yapıları sürdürme becerilerini veya araçsal teknik bilgiyi ölçtüğü söylenebilir. PİSA’nın sosyal bilimlerden kaçınması, eleştirel düşünme ve becerileri ölçüp ölçmediği ciddi bir sorudur.

EĞİTİM OLAN NEDİR?

Beden-ruh-sosyal sağlığını koruma ve geliştirme bilgi ve becerileri kazanması; bilgi, bilinç kazanması, akıl yürütme-düşünme becerileri kazanması, özerklik ve özgür bir kimlik kazanması, kazandığı bilgi bilinci ve düşünme becerilerini hayatında kullanması, doğa-diğer canlılar ve insanlarla birbirini destekleyici şekilde yaşama becerileri kazanması insanın bizzat “oluşu”dur. 

Bunlar araç değil amaca (oluşa dair) etkinlik ve eylemlerdir. Bunlara dair olanlar eğitim sayılabilir, bunlara zarar verenler ise eğitim olmayan, dahası eğitim karşıtı etkinlik, uygulama, eylemlerdir.

ELEŞTİREL BİLİNÇ KAZANDIRMAYAN EĞİTİM DEĞİLDİR

Talim terbiye ve okullar; dincilerin, millet veya ülkelerin üstünlük arayışının, sınıfsal olarak da üstünlerin üstünlük arayışının ana araçlarından biri olarak görüldüğünden sürecek, sürdürülecek.

Antik Yunan’da bile çocukların yetiştirilmesi öncelikle “iyi insan” olsunlar diye değildi ne yazık ki. Ana motif, yurttaşların bedenen güçlü ve asker olarak yetiştirilmesi (cengaverleşmesi), ikincisi otoriteye-siteye bağlılığının (yurttaş sadakatinin) sağlanması idi. Gramer (ortak dil) ve jimnastik (bedenin güçlendirilmesi, savaşçılaştırılması) merkezi roldeydi. Müziğin bile hangi halinin daha savaşçı veya daha duygusal etkiler yaratacağı daha o zamandan ayarlanıyordu.

Sokrates’in yargılanmasının ana motifi herhalde en çok da Atina Dinini (yerleşik gelenek ve yapıları) eleştirmeye, evrensel doğrulara veya bilgide ilkeye doğru geçişten kaynaklanmış olabilir. Son savunmasında bile pek öyle bilgili olmadığımı biliyorum, (o halde) sizlerin de benim hakkımda doğru hüküm kuramayacağını biliyorum, çünkü eksik bilgiyle, mevcut değer ve ön yargılarınızla hüküm vereceksiniz. Yani savunmasında bile yerleşik değerleri kesin yüksek değer olmaktan çıkarıyordu. Atinalılar da onu bu yüzden idam etti.

Eğitimin en kritik kriteri “eleştirel düşünceyi” (Özgür düşünceli kişi gelişimini) amaçlayıp amaçlamadığı sayılır. Eleştirel düşünceyi (Çocukların özgür kişi oluşunu) desteklemeyenler ise eğitim değildir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa