Ahval
Fotoğraf: Envato
Kaçımız dün gülümseyip kahkaha attık? Ya da yüreğimiz, ruhumuz ve bedenimizle bir bütün dinlenebildik? Hangimize gün boyu saygı çerçevesinde davranıldı da ekseriyet fark etmedi? Yeni, farklı bir şey öğrendik mi peki? Dün, geçen yıl değişen ne oldu?
Hayatı ‘olumlu deneyimler’ ile düzeltme uğraşı bizim ülkede hükümet eyleyenlerce sık sık sekteye uğratılıyor. Kaz Dağları’ndaki doğa kıyımı, yetersiz müdahaleler ile artan orman yangınları, halkın iradesini yok sayan yeni kayyum atamaları bu haftanın özeti.
Gallup’un yıllardır düzenlediği ‘Küresel memnuniyet’ araştırmasında ‘olumsuz deneyim endeksi’ sıralamasında Türkiye 2019 yılında Afganistan’ın dört sıra üstünde, yani sondan dördüncü. Şaşırmadık sanırım! Gezi’den Kaz Dağları’na orman kıyımı, Bergama’dan yurdun dört yanına siyanürlü maden arama ruhsatı, fiili anayasasızlık, demokrasi yolunda sokağın sık sık yasaklanması, iki yüz bine ulaşan mahpus sayısı ile ne beklenir ki?
Hukukun üstünlüğü endeksinde 2019’da Türkiye’yi 126 ülke arasında 109.’luğa sürükleyen AKP’nin hükümet eyleme anlayışı dün sabah milyonların oyu ile seçilmiş üç büyük kentin belediye binalarının kapılarını sabahın köründe kırıyor, üç ‘yüksek maaşlı’ memurunu belediyeye kayyum olarak atıyor. Diyarbakır, Van, Mardin’de demokrasi yine yok...
Ekonomi ve Barış Enstitüsünce hazırlanan 2018 küresel barış endeksinde 163 ülke arasından 149. yani sonlarda idik, ya şimdi? Diyarbakır, Van, Mardin, hasılı tüm Kürt illeri sosyal regresyona tabi kılınıyor.
Ve bir bilinmez soru: Sahi, ‘Yeni doğan bebekler sıfır bellekle mi doğar’ hep? Ya bizim belleğimiz?
Ülkenin dört yanında Kaz Dağları için umudun adı “Su ve Vicdan Nöbeti”. Fazıl Say Konseri ve ‘Kaz Dağları Marşı’ yeni doğanlar için ne güzel bir bellek...
Ağaçlar için yaşam hakkı ile insanın yaşama hakkı aynı boylamda yeşerir, biliriz! ‘Ağaçlar Gazeli’ şiirinde Haydar Ergülen “inadına aşk, inadına özgürlük, inadına yaprak…
ağacın utandığı çığlığı şiir fısıldar” der ve ekler: “ruhun sendeyse hâlâ bir ağaca emanet et onu /
dünyaya yalnızca hayvanların ve ağaçların itirazı var”. Ne güzel bir şiir...
Bilen bilir: Kaz Dağları’nda yeşile kıyanlar ile Diyarbakır, Van ve Mardin’de kayyum ile demokrasi ve halkın iradesine kıyanlar aynıdır.
Ve biliriz faşizme, totalitarizme inat yaşamayı “bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine”.
“Bu memleket bizim”
Biliriz ağaca kıyanlar ile bu ülkeyi Avrupa’nın en obez ülkesi kılanlar aynıdır. Aynıdır her iki çocuktan birisini sezaryen ile doğurtan sistem ile şehir hastanesi patronlarına 20 yıl yüzde 70 doluluk garantisi verenler. Aynıdır bizi Avrupa’nın silikozisden ölüm diyarı kılanlar ile ülkeyi gelecekte siyanürlü ölümle sınayanlar. Biliriz ve unutmayacağız, devamına izin vermeyeceğiz...
Sağlıcakla kalın.
- 14 Mart halkın da Tıp Bayramı 18 Mart 2024 04:25
- Mahcup eğilimler, insan hakları ve hekimlik 11 Mart 2024 04:40
- Penisilin kokan sokaklar 04 Mart 2024 04:20
- Üvey dilin panzehri çokdillilik 26 Şubat 2024 04:45
- “İnsan dünyadır” 19 Şubat 2024 04:35
- Tabip odalarını ‘güvercinin ruh tedirginliği’ ile sınamak 14 Şubat 2024 04:24
- Her şehir atığı ile malul 07 Şubat 2024 04:10
- Ne sağcılar ne solcu: Sağlık ideolojisi 31 Ocak 2024 04:40
- Eş değer ilaç, doğala özdeş gıda ve algı yönetimi 24 Ocak 2024 04:36
- Bedene, ülkeye, aydınlanmaya biraz daha ışık 17 Ocak 2024 04:10
- Kızamık yine yeniden 10 Ocak 2024 04:33
- Kızamık: Çağın ayıbı 27 Aralık 2023 04:10