26 Temmuz 2019 00:00

İşçinin iradesinin fesada uğratılması

İşçinin iradesinin fesada uğratılması

Fotoğraf: Envato

Paylaş

SORU: Merhaba, ... mağazasında satış danışmanı olarak çalıştım ve 1 yıl 4 aylık zaman diliminde bir kere tehdit yoluyla işten zorla istifaya zorlandım. Daha sonra mağaza içinde bir arkadaşımla kavga oldu ve ikimizin de iş akdi feshedildi. Arkadaşım imzalamadı ama ben korku ile ağlayarak imzaladım. Tazminatsız ayrıldık. 29 iş çıkış kodu ile ahlak kurallarının ihlali iyi niyetin suistimalı diyerek. Bu imzaladığım şeyi de vermiyorlar ve bana da asla alamazsınız diyorlar. Herkes neden imzaladın, hiçbir tazminat alamayacaksın dedi. Haklılık ve doğruluk var mı? Bu firma resmen benim korku ve duygusal anımda bana daha önce de bu şekilde bir şey dayattılar. Ne yapmalıyım? İçerde fazla mesailerim de var. Neler yapmalıyım?

CEVAP: Öncelikle şu hususun altını çizmekte fayda var. Sizin istemeden de olsa imzalamış olduğunuz fesih belgesinin size verilmemesi gibi bir durumun olması yasaya açıkça aykırıdır. İş sözleşmesinin fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir irade beyanıdır ve İş Kanunu’nun 19. maddesinde de bu fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, siz de bu ihtarnamenin bir örneğinin bulunması gerekir.

Genel kural olarak istifa eden işçi kaç yıl çalışmış olursa olsun, kıdem tazminatı alma hakkına sahip değildir. Ancak, uygulamada, Yargıtay kararları ile işçi lehine yorum ilkesi gereği istifa eden işçinin tazminatını alabilmesi bazı şartların varlığı halinde mümkün olabilmektedir. Ancak, her bir somut olay kendi koşulları içinde mahkeme tarafından ayrı değerlendirilmektedir.

İstifa eden işçinin kıdem tazminatı alabilmesi örneğin, işçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılmasıdır. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyarak istifa dilekçesi vermesi halinde gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu durumda işçinin iradesi yanlış yönlendirilmiştir. Bu gibi durumlarda yapılan fesihlerde, feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmektedir. İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz. Bundan başka işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden uygulamada mahkemeler ve Yargıtay tarafından istifa türündeki belgeler titizlikle ele alınarak incelenmelidir.

Sorunuzda bahsetmiş olduğunuz istifanız bu duruma benzese de istifa eden bir işçinin hâlâ aynı yerde nasıl çalıştığı muallakta kalmıştır. Sorunuzdan bu durum tam olarak anlaşılmamaktadır. Eğer, işveren sizi daha sonra tekrar işe almış ve bu kavga olayı meydana gelip iş sözleşmenizi haklı nedenle feshetmiş ise, bu duruma dayanması durumunda da kıdem tazminatınızı alabilmeniz ancak, bu durumun böyle olmadığını (Örneğin bir kavga olmadığını) mahkemede ispatlamanız halinde ve çalışma sürenizin de buna elverir halde olması durumunda söz konusu olabilir.   

Ayrıca, kıdem tazminatınızı alıp almamanız söz konusu fesih bildirimini imzalayıp imzalamamanızla ilgili bir durum değildir. Söz konusu fesih bildirimini imzalamamış olsanız dahi, işveren yine aynı gerekçe ile işinizi haklı nedenle derhal sonlandırabilir. Burada fesih bildiriminin imzalanması değil, işten çıkarılmış olmanıza neden olan olay önemlidir. İmzadan imtina etmiş olduğunuz fesih bildirimi daha sonra sizin iş sözleşmenizde ikamet adresi olarak bildirmiş olduğunuz adresinize tebliğ edilir. Bu tebliğ, sizin dava açma sürelerinizin başlangıcı açısından önemlidir.

Sorunuzda belirtmiş olduğunuz tarafınıza ödenmeyen fazla çalışma ücretleri ise kıdem tazminatı alacağından farklı olup, bu ücret alacaklarınız için ayrıca dava açma hakkınız bulunmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...