"Cin fikirli dahiler" meselesi
Fotoğraf: Envato
Kirvem,
Güzelim ülkemizde, canımız ciğerimiz cennet vatanımızda; daha da doğrusu memleket sathında şu veya bu nedenlerle gelişen kimi olaylar karşısında önce hayret edip, akabinde de şaşkınlığımızı ister istemez ifade ederken, “Burası Türkiye!” diyerek tanımladığımız bu bizim diyarlarda; işimiz gücümüz nedense hep falso!
Mesela şu sıralar seksen iki milyonu sollayan nüfusumuzla “Anca beraber, kanca beraber” şiarıyla; birlik, dirlik, beraberlik içinde güle oynaya, hoplaya zıplaya, mutlu mesut yaşayıp günümüzü gün ederken, diğer taraftan da “kanun, nizam, intizam” düsturuyla yerel seçimlere doğru kapı aralayıp, böylece oradan buradan bir tutam, bir parça “ithal” ettiğimiz demokrasi kurallarını yerine getirmek için kendimizce uygun olan adayları güya belirledik ama, bu mesele tahtında memleketimizin ufkunda sergilenen manzaralara bakıldığında; görünen o ki, maalesef hüsrana uğrayıp yine çuvalladık...
Mesela yıllar yılı neredeyse hemen her konuda bir dirhemlik, bir gıdımlık da olsa yine de başarılı icraatlarımızı kendimizce allayıp, pullayıp, cilalayıp, ardından da alay-ı vala ile piyasaya sürüp bununla öğünüp gurur duyarken, aksi durumlarda suçu başkalarına ciro edip bir kenara usulca çekilmek nedense “fıtrat”ımızın olmazsa olmaz kuralına dönüştü...
Örneğin yerel seçimler nedeniyle zırt pırt dillendirilen “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır”, keza aynı minvalde “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” fetvasıyla yatıp, bunun sevdasıyla avunanların rüyaları, dönüp dolaşıp eninde sonunda ister istemez kazanılması gereken bir “koltuk davası”na veya tepeden tırnağa “rant kavgası”na büründüğü için on milyonu aşkın seçmenin “Olmadı pilav, çevir lapaya” misali sil baştan sandıkların yolunu tutması sözde demokrasimizin yanı sıra, keza mülkümüzün temelini oluşturan adaletimizin de sanki kristal aynası!
Vee... Havasına suyuna bin can feda ettiğimiz, “Bir başkadır benim memleketim” diyerek yere göğe sığdıramadığımız bu topraklarda; şu son yerel seçimlerde dillendirilen “hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu ama fark edemedik” tekerlemesiyle ortalıkta gezinip duran kimi “cin fikirli dahiler”in mantıktan yana zerre kadar nasibini almamış, alamamış zırvalarından, akıl dışı bu önermelerinden yola çıkıp, hele hele bundan “keramet” umuyorsak, eh o zaman vay halimize Kirvem!
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
