07 Mayıs 2019 19:57

Seçim yenilemesi kanamayı artıracak

Seçim yenilemesi kanamayı artıracak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tavrını net bir şekilde ortaya koy(a)mayan Cumhurbaşkanı Erdoğan...

Geçtiğimiz hafta sonu...

İstanbul’u ne pahasına olursa olsun istediğini açık edince...

Bir kez daha serildi gözümüzün önüne...

Başkanlık Rejimi’nde kurum ve kuruluşların, başkanın iradesini koyduğu noktada,  o iradeden bağımsız hareket etmesinin çok zor olduğu gerçeği!

Erdoğan’ın, kazananı belli İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine yönelik kararı, YSK eliyle kesinleştirildi.

Hukuki değil siyasi olduğu açık olan...

‘Genel Oy Hakkı’nı gasp eden...

Seçim yenileme kararı ekonomik olarak da ağır yükler getirecek.

Son 4 aylık seçim sürecinde derinleşen ekonomik sorunlar yeni kararla birlikte daha da ağırlaşacak!

TL’nin değer kaybı...

Devlet kasasının boşaltılarak bütçe açığının büyümesine yol açılması...

Faizlerin artması...

Enflasyonun düşürülememesi...

Ve daha pek çok sorun...

Seçim sürecinin ekonomideki olumsuz durumu tetiklemesi ile yakından ilgiliydi.

Şimdi de tüy dikildi!

13 BİN YENİ MİLYONERE KARŞILIK YOKSULLAŞAN MİLYONLAR 

Kur ve faizler yükseldikçe...

Yükselen kur ve faizlerden nasiplenenler oluyor elbet de.

Örneğin...

2019 yılının ilk üç ayında...

Hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası olan mudi sayısı...

Yaklaşık olarak 13 bin kişi arttı.

Toplam milyoner sayısı da 193 bine dayandı.

Lakin milyonlar fakirleşti.

Şöyle ki...

Dolar kuru aralık ayı sonunda 5.28’e kadar gerilemişken...

İstanbul seçiminin kesin sonuçların açıklanmasının bir ayı geçmesinin de etkisiyle...

6 TL’ye dayandı!

İstanbul seçimlerinin iptali ile...

Dolu dizgin ilerleyen dolar kuru 6.20’ye yaklaştı!

Yılbaşından bu yana TL yüzde 15 değer kaybetti.

Milyonlarca emekçinin cebindeki para eridi.

Bu süreçte faizler yükseldi.

Devlet en az 2 puan daha fazla faizle borçlandı.

Vatandaşın sırtına yüklenen borç büyüdü.

Şimdi...

Seçim yenilenmesi kararı...

Vatandaşı dövdükçe döven dalgaları büyütecek. Üstelik de dışarıdan gelen şok dalgalarına eklenerek.

VERİLERİN GÖSTERDİĞİ

Olacakları sıralayalım.

Seçim belirsizliği ortamında özel tüketim ve yatırımlar iyice gerileyecek.

Bu demektir ki...

İlk çeyrekte (ocak, şubat, mart aylarında) yaşanan ekonomik küçülme, ikinci çeyrekte de sürecek. 

İstanbul Sanayi Odası imalat sanayi verileri...

Hükümete yakın işadamları örgütü MÜSİAD’ın üretim, hizmet, stok verileri...

Üretim faaliyetinin daralmaya devam ettiğini gösteriyor.

Ayrıca...

Dar ve sabit gelirli emekçi vatandaşın boğazından kıstığını...

Parası olan yurttaşların ise temkinli davrandığını; ev, araba almadığını da...

BloombergHT Tüketici Güven Endeksi gösteriyor.

Endeks yüzde 11’den fazla geriledi.

Tüm bunlar azalan konkordato (iflas) haberlerini yeniden tırmandıracak.

Konkordato ilanlarındaki azalmalar hükümetin şu iki uygulamasının sonucuydu:

Bir, kredi borçlarını yeniden yapılandırmanın önünü açması. İki, seçim harcamalarının şirketlere can vermesi.

Şimdi tüketim ve üretim azalacağı için yeniden iflaslar, borçlarla baş edilemediği haberleri duyulacak.

Resmi rakamlara göre bile...

Hızla 5 milyona doğru giden işsizlik rakamları 5 milyonu bulacak.

Seçim sürecinde Merkez Bankası kamu bankalarına el altından döviz vererek kurları düşük tuttu.

Şimdi Merkezin kasasında döviz çok az kaldı.

Hükümetin kurları bu yolla düşürme şansı yok.

Merkezin kasasının boşalma noktasına gelmesi nedeni ile...

Tedirgin olan, hükümetin gelmesini çok istediği yabancı sermaye, seçim yenileme kararı ile piyasadan çıkışını hızlandıracak. Türkiye’ye kazık atmak için değil, geliş sebebi olan kazanma isteğinin riske girecek olması nedeniyle...

Mayıs ve haziran aylarında şirket ve bankalar yüklü dış borç ödemesi yapacak.

Tüm bunlar, üzerindeki baskıyı artırdığı TL’nin değer kaybına yol açacak.

Kurların yükselmesi enflasyonu tırmandıracak.

İşsizliğe, yoksulluğun ağırlaşması eklenecek.

DIŞ DALGA BU KADAR BÜYÜKKEN!

Hükümetin İstanbul’u kazanma arzusu ile göze aldığı...

Krizi derinleştirme tutumu...

Tam da dünyadaki gelişmelerin Türkiye’nin aleyhine seyrettiği bir döneme denk geldi.

ABD-Çin hattında gerilimin arttığı...

Petrol fiyatının arttığı...

ABD ile S-400 füze geriliminin arttığı... Bu gerilime NATO’nun Kıbrıs açıklarında doğal gaz arama çalışmasının eklendiği...

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının Türkiye’yi ciddi şekilde sıkıntıya sokacağı...

Bir döneme denk geldi.

Hükümetin, dalganın altında vatandaşın kalacağını, kendisine bir şey olmayacağını düşündüğü açık.

Lakin yeni tartışmalar, gerilimler, belirsizlikler birbirini izleyecek.

Seçim yenileme kararı siyasette de, ekonomide de yeni yol ayrımlarını tetikleyecek.

Sertleşecek olan ekonomideki fırtına değil sadece...

AKP’nin gerilimli iç dinamiklerinde enerji birikmesi artacak.

Bir aydır karar verilememesinin sebebi YSK’nin değil, Erdoğan’ın kararsızlığıdır.

Ve o kararsızlığa yol açan...

Derinleşen ekonomik ve siyasi kriz, kitle desteğindeki azalış gibi etkenlerdir.

Siyasi iktidarın bu kararı gücün değil, zayıflığın işaretidir.

Bilinmelidir ki...

O zayıflık, sonuç ne olursa olsun seçim yenilenmesi ile tamir edilemez. Çünkü zayıflığı yaratan etkenlere AKP’nin çözüm üretme kapasitesinin olmadığı son üç yıllık süreçte görüldü.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...