04 Mayıs 2019 20:45

6 Mayıs, gerçek bir antiemperyalist mücadele çağrısıdır

6 Mayıs, gerçek bir antiemperyalist mücadele çağrısıdır

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

6 Mayıs; yarım yüzyıldan (1972’den bugüne geçen 47 yıl) beri, Türkiye gençliğinin öfkesini emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadele bilinci ile birleştirdiği bir gün oldu.

6 Mayıs; yarım yüzyıldan beri, gençliğimizin ve halklarımızın yüreğinde dinmeyen bir acı, sönmeyen bir yangın oldu!

6 Mayıs; sadece takvim yapraklarındaki bir gün değil, ’68 mücadelesinin coşkulu öğrenci eylemleriyle başlayıp, Türkiye halklarının emperyalizme ve yerli ortaklarına karşı Bağımsız ve Demokratik bir Türkiye mücadelesini yükselttiği bir dalganın halk kahramanları olarak darağaçlarında can veren Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın katledildiği gündür.

DEVRİMCİ DEĞERLERİN YÜKSELTİLDİĞİ BİR GÜN

Bu yüzden 6 Mayıs; her şeyden önce devrimci tutum, ataklık, mücadele kararlılığı, halkın çıkarı uğruna sınır tanımayan bir fedakarlık... gibi devrimci değerlerin sembolü olan, üç devrimci önderin ve onların şahsında devrim mücadelesi uğruna hayatını kaybetmiş bütün devrimcilerin anıldığı bir gündür.

Bu nedenlerle gençlerimiz, Dolmabahçe’de 6. Filo askerlerinin denize dökülmesinden aldıkları mesajın bilincinde olduklarını göstermek için, uzun yıllardan beri 6 Mayıslarda; Taksim’den Dolmabahçe’ye yürüyerek, emperyalizme karşı mücadele geleneğini sürdürme kararlılığını da göstermektedir.

Bu yılki 6 Mayıs’ta da çeşitli gençlik grupları, Dolmabahçe’ye yürüyecekler. Nitekim gazetemize konuşan Emek Gençliğinden Ender Şiar Argın önceki gün gençlere “6 Mayıs günü Taksim’den Dolmabahçe’ye yürüyüş” çağrısı yaptı.

Bu yıl da 6 Mayıs’ta halk, ilerici ve demokrat çevreler; mezarları başında onları bir kez daha anacak, gençler de İstanbul’da Taksim’den Dolmabahçe’ye bir kez daha yürüyecekler.

‘EMPERYALİZME KARŞI NASIL BİR MÜCADELE?’ SORUSUNA YANIT

Hiç kuşkusuz içinden geçtiğimiz dönem, emperyalizme karşı mücadele bakımından ’60’lı yıllara göre çok daha karmaşık bir süreçtir. Bu yüzden de antiemperyalist mücadelenin sorunları büyümüştür. Dün emperyalizmin “Yeşil Kuşak Projesi”nin militanı olarak açıkça görev yapan “Komünizmle Mücadele Dernekleri”, “MTTB”, “Yeniden Milli Mücadeleciler”, “Ülkü Ocakları” gibi odakların bugünkü uzantıları (partiler, vakıflar, dernekler, cemaat ve tarikatlar)* ... ve onların siyasetteki temsilcileri, kendi amaçlarını ABD’ye karşı ve emperyalizme karşı bir görünüm altında gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.

Bu yüzden de 6 Mayıs günleri, sadece emperyalizme karşı mücadele günü değil, aynı zamanda “Emperyalizme ve yerli iş birlikçilerine, bölge gericiliklerine karşı nasıl bir mücadele?” sorununun tartışıldığı, mücadele bilincinin yenilendiği bir gündür.

Örneğin akşam Trump’la görüşüp, “Başarılı bir görüşme oldu. Stratejik müttefikimizle sorunlarımızı konuşarak çözüyoruz” diyerek, diplomasideki başarılarıyla övünen “yüksek yöneticiler”, sabah halkın karşısına geçip; “Türkiye’de darbeler düzenleyen üst akıl”dan, “Türkiye’ye karşı diplomatik, ekonomik saldırılar düzenleyen emperyalist odaklar”dan, “Bölgeye emperyalist müdahaleler”den... dem vurup emperyalistlere karşı ateş püsküren konuşmalar yapmakta bir çelişki görmemektedirler!

GERÇEK BİR ANTİEMPERYALİST MÜCADELEYİ ÖRGÜTLEME GÖREVİ

Emperyalistler, bütün bu atıp tutmaların halkların öfkesini yatıştırmaya hizmet eden ve son tahlilde kendilerinin çıkarına olduğunu bildikleri için bu ağır suçlamaları umursamıyorlar.

Birbirleriyle mücadele ediyormuş gibi “gürültülü” kavga sürdüren emperyalistler ve iş birlikçileri, kaldırdıkları toz duman arkasında her düzeyde kişiler ve heyetlerle; aralarındaki ilişkileri daha yüksek iş birliklerine dönüştürmek için var güçleriyle çalışmaktadırlar.

Çünkü bu çevreler, bugün emperyalist ülkelerle kısmi kimi konularda anlaşmazlıklarını öne çıkarmalarına rağmen, emperyalizmin bölgedeki stratejisine bağlılıklarını perdelemek ve bölgedeki girişimleriyle emperyalizmin bölgedeki varlığına “meşruiyet” kazandırmaktan öteye gidemiyorlar.

Türkiye-ABD, Türkiye-İsrail, Türkiye-NATO... ilişkilerinde bu sahte antiemperyalizm paravanının arkasında kümelenen iş birlikçilerin,  emperyalistlerin bölge stratejisine tam uyum sağlamak için olağanüstü bir çaba gösterdikleri apaçıktır. Bu yüzden gerek gençlik yığınları, gerekse halk yığınları içinde, sahte antiemperyalizmin teşhiri son derece önemlidir. 2019 6 Mayıs’ının en önemli görevi budur. Çünkü ancak gerçekler görüldüğü ölçüde, gerçek bir antiemperyalist mücadelenin örgütlenmesi ve sürdürülmesi mümkün olabilir.

*Bunlar, o günlerde ABD emperyalizmini protesto eden mitinglere açıkça saldırıyorlardı. Nitekim 1969 şubatında İstanbul’da yapılan ve o yılların en kitlesel gösterisi olan mitinge yapılan saldırılarda 3 kişi katledilecekti. Taksim’de yaşananlar tarihe “Kanlı Pazar” olarak kaydedilecekti. Yine 6. Filo erlerinin denize atıldığı, bugün de Dolmabahçe yürüyüşlerine ilham veren öğrenci eylemi, “Dolmabahçe’de Toplu Namaz” çağrısıyla protesto edilecekti. Boğazda demirleyen 6. Filo’nun karşısında kılınan namaz ise açıkça 6. Filo’ya destekti.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...