02 Mayıs 2019 20:00

1 Mayıs’ın çağrısı: Haydi talepler etrafında mücadeleye!

1 Mayıs’ın çağrısı: Haydi talepler etrafında mücadeleye!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İstanbul’dan Diyarbakır’a, İzmir’den Adana’ya,...”Edirne’den Kars’a kadar” 81 ilde ve pek çok ilçede, büyük kentlerin emekçi semtlerinde, 2019 1 Mayıs’ı, son yılların en kitlesel ve en coşkulu gösterileriyle kutlandı!

Ama kutlamalar sırasında, Urfa’dan gelen haber 1 Mayıs alanlarındaki şenlikli coşkuyu buruklaştırdı. Çünkü, Maraş’tan Urfa’ya Hak-İş’in mitingine katılmak için giden işçilerden beşi trafik cinayetinde can vermişti, 14’ü de yaralanmıştı. Biz de buradan, hayatını kaybeden işçilerin ailelerine sabır, yaralı işçilere acil şifalar dilerken; Türkiye işçi sınıfına ve 1 Mayıs’ta alanlara akanlara başsağlığı diliyoruz.

KİTLESEL, COŞKULU VE TALEPLERİN ÖNE ÇIKTIĞI BİR 1 MAYIS

Gazetemizin okuyucuları, başlıca illerde ve sanayi merkezlerinde 1 Mayıs günü kutlamalarını, özgün ve görünen yönleriyle okudular. Bugün ve sonrasında da çeşitli değerlendirmelerle 1 Mayıs’ı tartışmaya devam edeceğiz.

Ama toplam açısından baktığımızda 2019 1 Mayıs’ının şu yönleriyle dikkat çekici olduğunu söyleyebiliriz:

1-Kitlesel bir 1 Mayıs: Bu yılki 1 Mayıs’ın en öne çıkan özelliklerinden birisi, yakın geçmişteki 1 Mayıslara göre gözle görülür biçimde kitlesel olmasıdır. Bu kitleselliğin daha önemli yanı ise, DİSK ve KESK’in yanı sıra diğer konfederasyonlardan sendika şubelerinin 1 Mayıs’ı kutlamak için düne göre daha büyük bir gayret göstermiş olmalarıdır. Dolayısıyla 2019 1 Mayıs’ı genel olarak (Siyasi parti ve çevreler, çeşitli dernek ve örgütlerin katılımı) kitlesel geçmiş, yanı sıra sendikaların işçi katılımını önemli ölçüde arttırdığı bir 1 Mayıs olmuştur.

2-Coşkulu bir 1 Mayıs: 1 Mayıslar her zaman coşku unsurunun yüksek olduğu bir mücadele günü, bir bayram günü olmuştur. Ama 2019 1 Mayıs’ı; daha kitlesel bir 1 Mayıs olmasının yanında 31 Mart seçiminin “tek parti tek adam” rejiminin amaçlarına barikat oluşturabilecek biçimde sonuçlanmasının da eklenmesiyle son yılların en coşkulu 1 Mayıs’ına dönüştürmüştür. Ki, bu sadece alanlarda kalan bir coşku olarak da görülemez. Bu önümüzdeki dönemde mücadelenin daha tempolu olabileceğine işaret emiştir.

3-Taleplerin öne çıktığı bir 1 Mayıs: Ülkemizde 1 Mayıslar genel olarak, her çevrenin kendi talepleriyle katıldığı bu yüzden de “talepler seli”nin oluştuğu kutlamalar olmuştur. Ama 2019 1 Mayıs’ı önceki 1 Mayıslara göre, taleplerin daha çok ortaklaşması yanında, siyasi çevrelerden meslek örgütlerine, EYT’lilerden inanç çevrelerine kadar her kesimden örgütün talepler etrafında birleşmeye önem verdikleri bir gün olmuştur.

1 MAYIS’TA EN ÖNE ÇIKAN TALEPLER

Evet, 1 Mayıs alanlarında her çevre kendine göre çeşitli talepleri öne çıkarmıştır ama genel olarak 1 Mayıs alanlarındaki atmosfere, sendikaların kortejlerinden yükselen iki talebin damga vurduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi; “Kıdem tazminatıma dokunma” talebi, ikincisi ise, “Krizin faturasını krizi çıkaranlar ödesin” talebidir.

Hiç kuşkusuz ki, son aylarda krizin derinleşmesi ve sermaye hükümetinin işçi sınıfı ve emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik girişimleriyle birlikte ele alındığında; bu iki talebin öne çıkması elbette ki hayatın gerçekleriyle de uyumludur. Nitekim bu köşeden bir zamandan beri “ayrı 1 Mayıs” yapmakla eleştirsek de, Türk-İş’in Kocaeli’de düzenlediği ve 100 bin dolayında işçinin katıldığı 1 Mayıs mitingi de sınıfın ana kitlesinin bu talepler etrafında birleştiğini göstermektedir. Türk-İş Başkanı Ergun Atalay, Erdoğan ve hükümetiyle kurduğu bütün yakınlığa karşın, yaptığı konuşmada bu taleplerle ilgili kararlılığını dile getirmek ihtiyacını duymuştur.

MÜCADELENİN ÖRGÜTLENMESİ İÇİN SEFERBERLİK ÇAĞRISI

Önümüzdeki günlerin; gerek “kıdem tazminatı” gerekse “krizin faturası” üzerinden emek cephesi ile sermaye ve hükümeti arasında mücadele günleri olacağı dikkate alındığında, yukarıda ifade olunan iki talebin 1 Mayıs alanlarında öne çıkması daha da anlam kazanmaktadır.

Ama daha da önemlisi, bu talepler etrafında örgütlenmenin ileri işçiler ve kamu emekçilerini de aşarak emekçilerin ana kitlesini kucaklayabilmesidir. Dolayısıyla 2019 1 Mayıs’ı alanlarından ileri işçi ve emekçilere, mücadeleci sendikacılara, sınıf partisi ve emekten yana her çevreye; bu talepler etrafında örgütlenme ve ciddi mücadelelere hazır olma görevi düşmektedir. Söz edilen bu görev ise, emek cephesi için, bir seferberlik çağrısı olarak görüldüğü ölçüde yerine getirilebilir.

‘YAŞAMA SES VER’ ÇAĞRISI 1 MAYIS ALANLARINDAYDI

1 Mayıs’taki talepler seli içinde kaybolan ama bölge illerindeki 1 Mayıs alanlarında daha öne çıkan “açlık grevleri” ile ilgili talepler de 1 Mayıs alanlarında dikkate alınması gereken taleplerdendir. Bu eylem, 15 kişinin ölüm orucuna başlamasıyla yeni bir aşamaya girmiştir.

“Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması” için başlatılan ve artık “ölüm tehlikesi” sınırını da aşan gelişmelere bakıldığında, HDP Milletvekili Leyla Güven ve yüzlerce tutuklunun hayatı söz konusudur. 1 Mayıs alanlarından yükselen “Yaşama ses ver” çağrısı etrafındaki talepler bu bakımdan çok önemlidir. Önümüzdeki günlerde kamuoyu gündeminde öne çıkması da kaçınılmazdır. Sorunun, hak savunucusu çevreler ve demokrasi güçleri kadar, işçi enternasyonalizminin gereği olarak, sınıf içinde de tartışılacağı besbellidir.

Bu yüzden de bugün için alanlarda yeterince öne çıkmasa da; bu talebin önümüzdeki günlerde işçiler ve emekçiler arasındaki çalışmada daha önemli hale geleceği tartışılmasızdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...