27 Nisan 2019 20:20

Sudan halkı adım adım iktidara yürüyor

Sudan halkı adım adım iktidara yürüyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

19 Aralık 2018’de, “ekonomik kriz ve ekmek zammı” sebebiyle başlayan gösterilerin, bir ayaklanmaya dönüşmesiyle 30 yıllık Ömer el Beşir iktidarı devrildi. Sudan halkı, darbecilere karşı mücadelesinde de bütün dünyaya örnek olacak çok önemli adımlar atıyor.

Geçtiğimiz hafta başında, 11 Nisan darbesini eski rejimin devamı olarak gördüklerini ve tanımadıklarını belirten halk güçleri, perşembe günü sivil bir yönetimin açıklanacağını duyurmuştu.

Yüz binlerin, iktidarın sivil yönetime devredilmesi için kitlesel eylemler sürdürmesi karşısında Askeri Konseyin üç üyesi istifa etmek zorunda kaldı. Bu gelişme üzerine halk temsilcileri askıya aldıkları müzakereleri yeniden başlattıklarını ve müzakerelerin hangi temelde sürdürüleceğini açıkladı.

SUDAN’DA ‘İKİLİ İKTİDAR’A DOĞRU

Özgürlük ve Değişim Deklarasyonu Güçlerinin temsilcileri ile Askeri Geçiş Konseyi arasında perşembe günü yapılan görüşmeden sonra; iki tarafın sözcüleri bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğini açıkladılar. (Bu açıklamaların özetini çerçeve içinde sunduk.)

Sudan’da 4 ayı aşan gösterilere ve el Beşir’in devrilmesinden sonraki gelişmelere bakıldığında görülmektedir ki; Sudan’da siyasi ve toplumsal yapıyı derinden sarsan,  “laik(*) ve demokratik Sudan” mücadelesi üzerinde yükselen ve halkın büyük kazanımlar elde etme ihtimalinin olduğu bir devrim yaşanmaktadır.

Gerek Sudan’da ayaklanmayla birlikte yaşanan gelişmeler, gerekse halk güçleri temsilcileriyle Askeri Geçiş Konseyi arasında varılan anlaşma göstermektedir ki; Sudan devrimi siyasi literatürde “ikili iktidar” durumu olarak tarif edilen bir aşamaya doğru ilerlemektedir.

Bu durum elbette Sudan halk güçleri için önemli bir mevzidir. Çünkü “ikili iktidar” durumu, farklı sınıf güçleri arasında iktidarın belirli bir uzlaşma içinde paylaşılmasıdır. Gelinen aşamada, -bir ayağı eski rejimde olsa da- eski rejimi artık savunamaz durumda olan Askeri Konsey ile yeni Sudan yönetiminin gücü olan halk güçlerinin “Yönetimin paylaşılması” konusunda anlaştığı görülmektedir.

İkili iktidar demek elbette ki, iki tarafın sür git, barış içinde bir “uzlaşma iktidarı” değildir. Tersine “ikili iktidar” dönemi, sınıf mücadelesinin, halk yığınlarının sokakları kullanması da dahil hayatın bütün alanlarını kapsayan bir sınıf mücadelesi dönemidir. Dolayısıyla bu dönem, iktidarı paylaşmakta “uzlaşmış” olan güçlerin kendi aralarında kesintisiz ve çok yönlü (ekonomik, siyasi, kültürel, sosyal, askeri...) bir mücadeleye girişecekleri bir dönemidir. Bu yüzden de Askeri Konsey ve arkasındaki güçlerle, halk güçleri arasındaki mücadele daha da şiddetlenecektir. Ta ki, ikili iktidarın iki kanadından birinin egemen hale gelerek diğerini alt etmesine kadar!

HALKLAR İÇİN ÖNEMLİ BİR ÖRNEK

Sudan’da bir devrime dönüşen halk ayaklanması;

30 yıldır Sudan’ı demir yumrukla yöneten, Güney Sudan’da (Darfur) insanlık suçu sayılan katliamlara imza atan bir zalimi alt ederek Arap isyanlarından ilham aldığını göstermiştir.Sudan halkı durmamış, bir adım daha ileri atarak; kendisini halkın yerine geçiren ve halkın “devrimini çalmayı” amaçlayan Askeri Konseyin yaptığı darbeyi de tanımamıştır. Böylece Sudan halkı, bir halk devriminde ısrar ederek, demokratik muhtevası olan ve halkın talepleri üstünden yükselen bir mücadele hattına girmiştir. Bu hareket, Arap-İslam dünyası kadar bütün dünya halkları için de çok ciddi bir örnek oluşturma yoluna girmiştir.

Cezayir’de Buteflika’yı istifa etmek zorunda bırakan halk isyanı, Fas’ta Kral Hasan’a karşı giderek büyüyen hoşnutsuzluk ve ayaklanma alametleri, Libya’da silahlı güçler arasındaki çatışmanın daha çok Libya’nın birliği konusunu öne çıkarmaya başlaması... Elbette bütün bu gelişmeler Sudan halk isyanını son derece sıcak bir örnek olarak öne çıkarmaktadır.

Dahası bölgede mevcut rejimlerdeki hoşnutsuzluk, İsrail ve ABD’nin bölgede giriştiği müttefiklerini yeniden hizaya sokma hamleleri karşısında ortaya çıkan ve çıkacak tepkiler için de Sudan halkının tutumunun ilham verici olacağı da tartışmasızdır.

(*) Sudan halkının talepleri artık biliniyor. Ve el Beşir döneminin Müslüman Kardeşler çizgisinde bir İslamcı iktidar olduğu dikkate alındığında, bugün Sudan halkının taleplerinin laik ve demokratik bir Sudan mücadelesi olarak şekillendiğini güvenle söyleyebiliriz.
 


HALK GÜÇLERİ İLE ASKERİ GÜÇLERİN SÖZCÜLERİ ‘UZLAŞTIKLARINI’ AÇIKLADI 

Sudan Askeri Geçiş Konseyi ile halk muhalefetinin çatı oluşumu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin, ülkeyi krizden çıkaracak ortak bir komite kurulmasında anlaşmaya vardıkları açıkladı.

Perşembe günü yapılan toplantı sonrasında Konseyin Sözcüsü Şemseddin Kebbaşi şu beyanı verdi; “Temel ilkeler üzerinde anlaştık. Bunların ilki, Konsey ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin birbirini tamamladığı ve Sudan’ı krizden çıkarma konusunda birlikte hareket edecekleridir. Söz konusu güçler, ortak bir komite kurulması konusunda da mutabık kaldıklarını söyledi”.

Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin Sözcüsü Ahmed er-Rabi ise “Askeri Konseyle gerçekleştirilen toplantı iyi geçti. Geçiş sürecinde yapılacak düzenlemeler ve devlet kurumlarının yetkilerinin belirlenmesi için ortak komite kurulmasında anlaştık” dedi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa