22 Nisan 2019 20:40

İşin cılkı çıkarken...

İşin cılkı çıkarken...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Artık “Gitmek mi zor kalmak mı” diye yazmayacağız! Yetti.

Ama üçüncü hafta bitecek, seçim sonuçları hâlâ kotarılamadı!

İtiraz ve ardından oyların tekrar tekrar sayılması. Sonra yine itiraz. Şimdi artık “top” YSK’de. Tamam mı devam mı, YSK söyleyecek. Ne der? Kimse net tahmin yürütemiyor. Neden? İşin cılkı çıktı çıkıyor da, ondan!

Hukuk üstün olsa, yani memleket az çok demokratiktir denebilse, çıkacak karar çoktan belli. Ama biliyoruz ki, yurttaşların en az yarısı hak hukuk adalet diye alanları dolduruyor. Mahkemeler, burjuva hukukunu uygulamayı bırakalı epey oldu. Ne zaman başlamışlardı ki, dense, o da doğru. Bu ülkede hukuk hep problemli oldu. Evren geldi, biliniyor, hemen herkes darbeseverdi. “Asmayalım da besleyelim mi” deyip 4 general arkadaşıyla kurdukları cuntanın kararıyla 17 yaşında Erdal Eren’i, “Asılacak kadar büyük” deyip dara çekti. Ondan önce, başlarında eski Genelkurmay başkanlarından Memduh Tağmaç olan darbeciler, Demirel’in desteğiyle, Denizleri idam etmişlerdi. Hukuk!..

Yine de hiç değilse darbe dönemleri bir yana az çok kitabına uydurulmaya çalışılırdı. Örneğin –Darbe kalıntısı Özal “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” dese bile- en azından genellikle yasalara uyulurdu. Az çok delil ispat gözetilirdi. Gerçeğe tam aykırılığın mahkeme kararı yapılıp mertek gibi insanların gözüne sokulmasından kaçınılmaya çalışılırdı.

Şimdi öyle mi?

Bütün “FETÖ”cü denilenler AKP’de duruyorken, herkes AKP’nin Gülen Cemaatiyle iktidar ortaklığı yaptığını açık seçik bilirken, beğenirsiniz beğenmezsiniz, ama onunla kendi kavlince mücadele etmiş Sözcü gazetesi, mahkemece “FETÖ bağlantılı” olmakla suçlanıyor! Ceza aldı alacak! AKP’ye şöyle bir göz atılsa bir çırpıda tomarla bulunacakken CHP’de “FETÖ”cü aranıyor!

17 ve 25 Aralık örneğin. Herkes biliyor “sıfırlama” muhabbetini. Para dolu ayakkabı kutularıyla elbiseleri. Ama mahkeme kararıyla “darbe” sayıldı! Gezi gibi! O. Kavala’ya liberal, hatta neoliberal diyebilirsiniz, türlü eleştiriler yöneltebilirsiniz, ama Gezi’yi o organize edip yönetti, meydanları o doldurdu derseniz, kargaları güldürürsünüz!

YSK’ye dönelim. Adaylıklarını kendi onayladığı KHK’lerle işten uzaklaştırılıp mağdur edilmiş insanların elinden, seçimi kazandıklarında, analarının ak sütü gibi helal başkanlıklarını aldı. Seçimi yenilemedi de. Yerlerine yarısı kadar bile oy almamış ikincileri ATADI! Evet, atadı. Sonra “milli irade”ymiş! Geçiniz! Yasada ‘Mahkeme kararıyla mahkum olanlar belirli sürelerle seçilme haklarını kullanamaz’ deniyor. Bu kategoriden olanlar zaten aday da olamıyorlar. Aday olmuş ve seçilmişler, yasaya da hukuka da aykırı olarak azlediliyorlar! Neden? Kanun hükmünde kararnameymiş! Mahkeme kararı değil. “Tek adam”ı mahkemeye eşitliyor YSK! Gel de vereceği kararlara güven!

AKP genel başkan yardımcısı bey kaçırır mı, hemen yakalıyor. Seçilme hakkı yoksa seçme hakkı da olmaz deyip basıyor yeni bir itirazı. KHK’liler seçme hakkını da kullanamazmış! Eee, Kenan Evren gibi, asalım bari, boşuna beslemeyelim KHK’lileri!

Aynı YSK, yasada tam tersi yazmasına rağmen, mühürsüz zarfları da geçerli sayıp, “tek adam sistemi”ne geçişi kotarmıştı. Tam 2.5 milyon mühürsüz zarf!

YSK’nin zaten kendi yasasına göre bugünkü durumu da yasaya uygun değil! Başkanının görev süresi, birkaç üyeninkiyle birlikte, yasaya aykırı olarak uzatıldı. Bu YSK aslında yasa-dışı. Bakalım itirazcı başı AKP genel başkan yardımcısı YSK’nin durumunu da itiraz gerekçesi yapar mı?!

AKP, üstüne vazifeymiş gibi, kendi içinde İstanbul seçiminin yenilenip yenilenmemesini yoğun biçimde tartışıyor. Herhalde vazife! Pelikancılar şöyle, karşıtları böyle, şunlar görevden alınacak, bunlar Erdoğan’a başkaldırıyor diye bir sürü tevatür haber yayılıyor kulislere. Toplantı üstüne toplantı yapıp, Meclis çoğunluğuyla seçilenleri çalıştırmayalım mı, yenileyelim mi diye tartışıyorlar.

MHP’nin reisi net ve sert. İptal edilsin seçim diyor. Ve Çubuk’ta cenazede Kılıçdaroğlu’ya tekme-yumruk saldırılıyor. Eee, İçişleri Bakanı, biliniyor, valilere talimat gönderip CHP il başkanlarının protokole alınmamasını istemişti.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...