10 Nisan 2019 19:50

Herkes yerel seçimleri konuşuyor

Herkes yerel seçimleri konuşuyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Arap coğrafyasının gündeminde bölgedeki gelişmelere ek olarak Türkiye’deki yerel seçimler de var. 

Malum son birkaç haftada Cezayir’de Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika görevden alındı.

Sudan’da Devlet Başkanı Ömer El Beşir’e karşı gösteriler sürüyor. Protestoların sembolleşen karelerinden biri olan beyaz elbiseli kadın ile birlikte kadınlar oldukça ön plana çıktı. 

Muammer Kaddafi’nin düşürülmesi ile birlikte parçalanan ve farklı güçlerin kontrolündeki Libya bir kez daha kaynıyor. General Hafter kontrolü dışındaki petrol ve yer altı kaynaklarının olduğu bölgeleri de tek güç altında toplayacağını söyleyerek askeri harekat başlattı. Hafter güçleri Trablus’a ilerlerken Trablus’taki hükümet BM’yi ve uluslararası toplumu müdahil olmaya çağırdı. “Libya bir kez daha iç savaşın eşiğinde” yorumları yapılıyor. Diğer taraftan Hafter’in Suudi Arabistan veliaht prensi dahil bölgedeki bazı ülkelerden açık destek aldığı da biliniyor.

Son olarak da bütün bölgenin yakından izlediği İsrail’deki seçimler Netanyahu’nun lehine sonuçlanacak gibi görünüyor. Yolsuzluk soruşturmalarına ve birçok suçlamaya rağmen ‘Ezici bir çoğunlukla veya zafer olarak nitelendirilecek bir sonuçla olmasa da’ Netanyahu’nun siyasi olarak hâlâ güçlü olduğu ortada. Önümüzdeki günlerde seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ve yeni yönetimin oluşmasının ardından Filistin sorunu başta olmak üzere birçok konu tekrar gündeme gelecek.

Gerçi Netanyahu’nun rakipleri de seçim söylevlerinde ağırlıklı olarak güvenlik konusunu öne çıkardı. Yine ülkenin güvenlik esaslı temel politikaları göz önüne alındığında Netanyahu dışında yeni bir ismin kazanması halinde Filistin sorunu, Suriye ve Lübnan’a yönelik yaklaşımlar ne kadar değişebilir, meçhul. 

Bölgenin gündemindeki en önemli konulardan biri ise Türkiye’deki yerel seçimler ve Ekrem İmamoğlu. 

Bölgede bu kadar önemli gelişmeler yaşanırken Türkiye’deki yerel seçimlerin bölge medyasında ve gündeminde geniş yer alabilmesi de AKP iktidarının hamleleri ile mümkün olabildi. 

İzleyebildiğim kadarıyla televizyonlardaki haberlerde ve tartışma programlarında, yazılı basında “AKP’nin Ankara ve İstanbul’u kaybetmesi ile birlikte gücünü kaybetmeye başladığı dönemin başlangıcı olabileceği” yorumları yapılıyor. AKP’nin hâlâ çok güçlü olduğu, ekonomik krize ve ülke içindeki birçok olumsuzluğa rağmen muhalefetin kıl payı başarı sağlayabildiği yorumları da var. 

Ancak özellikle İstanbul’da oyların tekrar tekrar sayılması, son olarak Erdoğan’ın az bir farkla İstanbul’u CHP’nin adayının kazanmasının halkı rahatsız edebileceği yönündeki sözleri “İktidar İstanbul’u vermemek için hazırlanıyor” yorumlarına yol açtı.

Bölge basınının yanı sıra en azından Beyrut’ta insanların Türkiye’deki seçimlere dair soruları ve yorumları dikkat çekici. Siyasi hayatın iki blok tarafından domine edildiği, yolsuzluk ve ekonomik kriz gibi sorunların kronikleştiği Lübnan’da Türkiye’deki yerel seçimlere dair değerlendirmelerin pek iç açıcı olmadığı söylenebilir. Beyrutlulardan birinin “Muhalefet İstanbul’u verirse bir daha seçim yapamazsınız” sözleri Türkiye’nin son yıllarda Lübnan dahil birçok Ortadoğu ülkesine yerel tecrübeler üzerinden yorum yapılabilecek kadar benzeştiğini de gösteriyor.

Türkiye’deki yerel seçimlerin yakından izlenmesinin tek sebebi iktidar-muhalefet çekişmesi, İstanbul’da geçersiz oyların tekrar tekrar sayılması, sayısız itirazlar değil elbette.

Arap Ayaklanması’nın başladığı 2011 yılından itibaren Türkiye yönünün Ortadoğu’ya çevirdi. Ancak bununla da yetinmeyip “Müslüman ancak batılı ve laik” şeklinde özetlenen model ülke görünümünden hızla uzaklaşıp bölgedeki ülkelerle benzeşmeye başladı. Arap ayaklanması sonrası bölge ülkeleri yeniden laikliği ve demokrasiyi tartışırken Türkiye’nin mevcut görünümü ile model bir ülke olmaktan çok uzak olduğu açık. Hele de Libya’dan Irak’a kadar geniş bir coğrafyada radikal örgütleri desteklediği yönündeki suçlamaları duymanın artık sıradanlaştığı bir profille...

Yerel seçimlerle birlikte Türkiye’de havanın değişip değişmeyeceği, Türkiye’nin yeniden önceki laik çizgisine dönüp dönmeyeceği de sorgulanıyor. Belediye seçimleri ile ülke siyasetinin aniden dramatik olarak değişmeyeceği vurgulanıyor ancak Türkiye’nin topyekün AKP iktidarı ile özdeşleştiği bu dönemde muhalefetin ön plana çıkması ile birlikte Türkiye içinde dengenin de değişebileceği yönünde yorumlar yapılıyor.

Bekleyip göreceğiz hep birlikte.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...