10 Nisan 2019 19:10

Küçükbaş

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Arif Nacaroğlu

Tüm yazıları

Günlerden 10 Nisan. Yani dün. Saat 11.00. Herkesin gözü, kulağı Damat Bakan Berat Albayrak’ta. 2019 ve 2020 mali disiplin ve uygulama programını açıklayacak. Benim gözümün bir ucu da ekranın sağ alt köşesindeki dolar, avro fiyatlarında. Bakan Bey her zamanki öğretmen tavrı ve netliğiyle önünde akan yazıları okuyarak anlatıyormuş gibi konuşmaya başlıyor. Beni en çok elleri ilgilendiriyor. Aferin Bakan’a, hem konuşuyor hem de duyma engellilerin bile anlayacağı kadar detaylı el hareketleriyle anlattıklarını şekillendiriyor. “Vergiyi tabana yayacağız” derken sağ elinin avuç içi yere bakacak şekilde soldan sağa şöyle bir elini kaydırıyor ki, insana “Bakan artık hiçbir şey yapmasa da vergi tabana yayıldı bile” deme hissi geliyor. Ellerini destekleyen ağız yapısı da anlatımını güçlendiriyor. “Taban” demeden bir, iki saniye önce alt dudağı genişliyor, alt dişleri görünüyor, yanağına hafif bir gülümsemeye benzer bir gerilme oturuyor ve sonra “Taban” kelimesi tüm haşmetiyle çıkıyor. Bilen, bilmeyen “Taban”ın, kim, ne, nerede, nasıl olduğunu anlayıveriyor.

Enflasyonda sorunu tespit ve teşhis etmiş, tedavi konusunda da yeni bir buluşu varmış ancak buluşu anlatırken ilkokul 3. sınıf öğrencisinin de anlaması gerektiği düşüncesiyle cümlelerini, ellerini ve yüz mimiklerini ustalıkla kullanan Bakan “Küçükbaş hayvan sayısını 47 milyondan 100 milyona çıkaracağız” deyince “Yoktur o kadar yaaa” diyorum kendi kendime. Neyse ki bu koyun işini fazla eşelemeden SERA AŞ’ye geçiyor. Enflasyonun baş sorumlusu domates, biber, patlıcan ve bilumum sera çocuğu hizaya getirilecek, olmazsa kolluk kuvvetleri eşliği ve gözetiminde (baskısı diyemiyoruz) hıyar yetiştirilip pazara sürülecek ama tüm bu safhalar öyle gelişi güzel değil, AŞ adı ve disiplini altında olacak. AŞ olunca biberlere, domateslere bir heyecan gelecek, bir iken, iki olacaklar. Bu arada bir ara, satır arasında bankaların batık kredileri, kimlerin kredileri lüplettiği gibi konularda “Eh bütün dünyada bu kadar soygun oluyor zaten” türünden bir, iki cümle ile de finans sektörüne ilişkin çözümler açıklanıyor.

Bakanın yüzünü, ellerini göremeyen, açıkladığı muhteşem çözümleri anlayamayan ekranın sağ alt köşesindeki dolar, avro değerlerinin tepkisi daha ilginç. Bakan müjdeyi verdikçe dolar, avro artıyor. Enflasyon, gıda, küçükbaş hayvan faslına doğru bir ara dolar 5.72, avro 6.44 ile tavan yapıyor. “Eyvah” diyorum, “Kurban olduğumuz, gadasını aldığımız, uğruna varlığımızı armağan ettiğimiz piyasalar bakanı anlamıyor, konuşma bitene kadar kazığı yiyeceğiz galiba.” Ama neyse konuşma bitiyor. Dolar, avro başladığı yere dönüyor.

Sonra evli evine, köylü köyüne.

Ama herkes kendi evine. Maazallah polis başka adreste yakalar, canımızı yakar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI