03 Nisan 2019 19:47

Seçimin sonucu ve etkisi

Seçimin sonucu ve etkisi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

31 Mart yerel seçimleri, ortaya çıkan ekonomik krizin gölgesinde, krizin etkisinin özellikle büyükşehirlerde belirgin bir şekilde hissedildiği bir tablo ile sonuçlandı. İktidar, milli gelirin yüzde 60’ından fazlasını üreten, dolayısıyla krizden en fazla etkilenen emekçilerin yaşadığı belli başlı büyükşehirleri kaybederken, kazandığı yerlerde de önemli oy kayıpları yaşadı.

İktidar cephesi, yerel seçim süresince seçmenin gerçek ve temel gündemini oluşturan ekonomik sorunları hemen hiç gündemine almamasının, ekonomik krizden en çok etkilenen geniş emekçi kitleleri yok saymasının bedelini, ülke ekonomisi içinde önemli pay sahibi olan belediyeleri kaybederek ödedi.

Devletin bütün olanaklarının, yazılı ve görsel medyanın tamamına yakınının seferber edildiği, başından itibaren ‘tek adam rejimi’ açısından bir referandum haline getirilen yerel seçimlerde iktidar güçleri önemli kayıplar yaşamasına rağmen, hâlâ ciddi bir oy desteğine sahip olduğu görülüyor.

Ekonomik krizin halkın yerel seçimdeki tercihlerinde önemli ölçüde etkili olduğu görülse de, bu konuda iktidardan ciddi bir kopuşun gerçekleştiğini söylemek, aksi yöndeki tüm göstergelere rağmen, pek mümkün görünmüyor. Seçim öncesi geniş kesimlerce dillendirilen ve seçim yaklaştıkça iktidarın da görmeye başladığı ‘ders verme’ konusunda önemli sonuçlar ortaya çıkmış olsa da bu durumun bugün açısından iktidardan ‘kopuş’ olarak değerlendirilmesi zor.

Yerel seçim sonuçları hem iktidar, hem muhalefet açısından siyasal anlamda elbette önemli mesajlar içeriyor. Ancak sadece bu mesajlara bakarak ne muhalefet açısından mutlak anlamda bir zaferden ne de iktidar açısından büyük bir hezimetten bahsedilebilir. Yerel seçimlerde kullandıkları oylarla sonuçları belirleyen milyonların oy verirken büyük ölçüde ekonomik kaygılarla hareket ettiği görülse de seçim sonuçları itibariyle ortaya çıkan tablo, ekonomik kriz dışındaki etkenlerin de seçim sonuçları üzerinde önemli ölçüde etkili olduğunu gösteriyor.

Seçimler bitmiş olsa da, hangi partiye oy vermiş olursa olsun, emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk sorunu tüm hızıyla sürüyor. Seçimler öncesinde kurulan tanzim satış noktaları, sandıktan beklenen sonuçların çıkmaması üzerine peş peşe kaldırılmaya başlandı. Bu durum tanzim uygulamasının tamamen seçime endeksli olduğu gerçeğinin ispatı açısından önemliydi.

Yerel seçim kararının alınmasının ardından başlatılan ‘enflasyonla topyekün mücadele’ programının da havada kaldığı anlaşılıyor. TÜİK’in dün açıkladığı verilere göre enflasyon mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1.03 artarken, yıllık enflasyon yüzde 19.71 oldu. Tanzim satış hamlesine rağmen gıda enflasyonundaki artış aylık yüzde 2.44, yıllık yüzde 29.77 olarak gerçekleşti. Sadece bu veriler bile, seçim öncesinde başlayan kriz sürecinin tüm hızıyla sürmekte olduğunu gösteriyor.

Erdoğan’ın seçim gecesi yaptığı açıklamalar ve ekonomiye yönelik olarak verdiği mesajlar, seçim öncesinde bilinçli olarak dillendirilmeyen ekonomik sorunların, zorunlu olarak gündemine girmeye başladığını gösteriyor. Seçimler öncesi yok sayılan ekonomik sorunlara yönelik adımların patronların istek ve beklentileri doğrultusunda olacağı konusunda ise hiç kimsenin en küçük bir şüphesi yok.

İktidar, krizin bütün yükünü emekçilerin, halkın sırtına yıkmak için bir süredir hazırlık yapıyor ve ‘ekonomik reformlar’ olarak pazarlanmaya başlanan kararların önümüzdeki hafta içinde açıklanması bekleniyor. Ülke kaynaklarının daha fazla yağmalanmasını, halkın sırtındaki vergi yükününün belirgin bir şekilde arttırılmasını, işçi ve emekçilerin en temel haklarına ve birikimlerine el atmayı hedefleyen emek düşmanı politikalara karşı bütün emekçileri ve emek örgütlerini yeni ve zorlu bir mücadele dönemi bekliyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...