16 Mart 2019 19:10

Yangınsızlık

Yangınsızlık

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

YAKINDIR

Bahar, bütün gücüyle dallara yüklendi. Karlı, buzlu günlerin, gün ortası karanlığının tomurcukları bir bir patlayarak pembe, ak çiçeklerle dalları bezedi. Güneş altında gün gün tomurlanarak meyvaya durması yakındır.

SÜRSÜN MÜ?

Kuş sesleri yerine inleyen birinin/birilerinin sesine uyandığımız sabahlar.  Dağılgın sisin yerine ortalığı kara bir dumanın bürüdüğü. Kırpık bir güneş ışığının dağıtmaya çalıştığı inlemenin sürdüğü sabahlarda “İnleyen kim?” diyeceğimize şaşkınlıkla mı nedir ya da düpedüz aptalcasına “Kuşlara ne oldu?” diye sorduğumuz/sorabildiğimiz o sabahlar sürsün mü daha?

YANGINSIZLIK

Yangın nice yakarsa yaksın, nice yokluk, nice acı, nice kayıp, nice ölüm yayarsa yaysın toprak direnir. Güneş parıldar dumanla kararan gökyüzünün ortasında. Bahar gelir, ansızın bir çiçek açar. Binbir çiçekle şenlenir ortalık, yangınsızlıkta.

SENİNLE

Elin elime değince bir çift kuş havalanıyor. Güneşe koşuyor iki atlı, ışıktan toz bulutu içinde. Masmavi gökyüzünün altında. Elin elime değince.

SIZI

Bakıyorsun havalar bir gün ılık, bahar geldi diyorsun; sonra bir bakıyorsun, donduruyor. Öteden beri var olan kış -üstümüzden atamadığımız- eskisi gibi omuzlarımızdan bastırıyor. Gelip geçici diyenler de var, kalıcı olduğunu söyleyenler de. Her şey, hepsi mevsim normallerinin üstünde. Bize kalacak olan yalnızca bir yürek sızısı…

GÜNÜ VURAN

Gecenin karanlığında vuruldu gün. Aydınlanmadan. Bir cellattı onu vuran. Görevli, tek bir adam. Vurulanlarsa ne bir, ne iki… Süren/sürdürülen gecenin karanlığınca!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...