14 Mart 2019 20:50

Goebbels: Yalanınıza inanılmıyorsa daha büyüğünü söyleyin!

Goebbels: Yalanınıza inanılmıyorsa daha büyüğünü söyleyin!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kamuoyu araştırması yapan anket kuruluşları, “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “beka” yanıtı verenlerin oranının araştırmaya katılanların yüzde 5’i dolayında olduğunu belirtiyor. Yani halk, “Ülkenin en önemli sorununun beka olduğu”nu her gün meydanlardan, TV kanallarından, gazetelerden höyküren Cumhur İttifakının liderleri ve sözcülerine inanmıyor.

Bu oran, “Artık anketlere inanmıyorum” diyen Erdoğan ve öteki AKP önde gelenlerini de korkutan bir oran.

Ama ne var ki, “beka”dan başka sarılacak bir şeyi olmayan “beka cephesi”nin; “Beka, daha çok beka!..” demek ve muhalefet hakkındaki “Yalanlarını daha da inanılmaz boyutlara doğru çekmek”ten başka çaresi de yok.

YALAN ADIM ADIM BÜYÜTÜLÜYOR

Nitekim son iki aylık seçim kampanyasına şöyle bir bakmak bile; Cumhur İttifakının bu iki ay boyunca yaptığı şeyin, yeni şeyler söyleyerek vatandaşı ikna etmek değil, aynı yalanları süsleyip her gün daha çok büyütmek olduğu görülür.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’yu hedefe koyup, bütün iddialarına Kılıçdaroğlu merkezli eleştiriler üstünden inandırıcılık kazandırmaya çalışan AKP, süreç ilerledikçe, CHP’yi, İyi Partiyi, SP’yi de HDP ile bağlantılandırarak, aynı yalanları yinelemeye devam etmiştir; etmektedir!

Süreç boyunca yazılı ve görsel medyayı, bürokrasiyi, yerel idarecileri, emniyeti, Diyaneti, camileri, tarikatları, her kademeden devlet görevlilerini kullanan Cumhur İttifakı, yalanlarına inandırıcılık kazandırmak için savcıları ve mahkemeleri de daha açıkça ve “kör gözüm parmağına” örneklerle devreye sokmaya kadar gelmiştir.

HDP’ye yönelik olarak, “Beğenilmeyen adaylar seçilirse kayyım atamakta tereddüt edilmeyeceği” tehdidiyle başlatılan kara propaganda, diğer partilerin HDP ile ittifak içinde seçime girdikleri iddiasına kadar getirildi.

CUMHUR İTTİFAKI YALANI NİYE BÜYÜTÜYOR?

Cumhur İttifakı’nın Ankara Adayı Özhaseki, en fazla can havliyle konuşan aday olarak, yalanı, “Evinize fatura getiren görevlinin terörist olabileceği” iddiasıyla büyüttü.

İçişleri Bakanı Soylu, iki gün önce çıktığı TV kanalında harita üstünde il il, ilçe ilçe göstererek aday olan HDP’lilerle ilgili suçlamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı ise önceki gün yaptığı konuşmada “dörtlü çete” dediği CHP, İyi Parti, SP ve HDP’yi “Kandil’i belediyelere taşımak”la suçladı!

En son, “beka” yalanına inandırıcılık kazandırmaya faydası olur umuduyla, 8 Mart akşamı Taksim’de yapılmak istenen kadın yürüyüşünde “Ezanın protesto edildiği” yalanı devreye sokulmuştur.

Açıktır ki, Cumhur İttifakının sözcüleri; HDP’yle PKK’yi eşitleyip sonra “Millet İttifakı”yla HDP’yi ittifak içinde gösterirken söylediklerinin gerçek olup olmadığına bakmıyor. Tersine Cumhur İttifakı bu propagandayla; 

1) Kendi tabanlarındaki konsolidasyonu milliyetçi söylem üstünden sağlamayı,

2) İyi Parti içindeki aşırı milliyetçilerle “makul” milliyetçiler arasında bölünme yaratmayı,

3) CHP içindeki milliyetçi-demokrat çelişkisini kışkırtmayı,

4) CHP ile İyi Parti arasındaki çelişkileri büyütmeyi,

5) Cumhur İttifakına oy vermeyen kesimlerde kafa karışıklığı oluşturmayı amaçlamaktadır.(*)

KILAVUZU GOEBBELS OLANIN...

AKP-MHP ittifakı, insanların, normal koşullarda “İnanması mümkün olmayan” yalanlara sarılmaktadır. Çünkü bugün AKP iktidarı ve ortağı MHP; iç ve dış politikadaki, ekonomideki, sosyal yaşamın her alanındaki sorunların 17 yıllık AKP iktidarının eseri olduğunu bilmektedir. Bu yüzden de Cumhur İttifakının sözcüleri, doğru mu yalan mı olduğuna bakmadan, özellikle de yalanları büyüterek, doğru ve yalanın ayrılamadığı bir ortam yaratmak amaçlı bir propaganda yürütmektedir. Bu amaçla; yürütmesiyle, yasamasıyla, yargısıyla devletin bütün imkanları ve ellerindeki devasa medya gücü tam seferber edilmiştir.

Bu yalan üstüne kurulu propagandanın, Nazi propagandası ve onun tartışılmaz lideri Goebbels’den alındığını söylemek için pek çok işaret var.

Özellikle de, eğer propaganda az çok gerçeklere değil de asıl olarak yalana dayanıyorsa, bunun için Nazilerden ve Goebbels’den iyi kılavuz bulunmaz.

Bu propagandanın başlıca ilkelerinden birisi; “Eğer söylediğiniz yalana inanılmıyorsa onu daha büyük bir yalanla destekleyin” biçimindedir. Ki, genel olarak AKP propagandasının özel olarak da seçimde yürüttüğü kampanyanın “yalan”, “iftira”,  karşısındakini “karalama” üstünden yükseltildiği dikkate alındığında, AKP-MHP propagandasının pirinin Goebbels olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz.

“Peki Cumhur İttifakı, bu Goebbels’den aldığı destekle, halkı söyledikleri yalanlara inandırabilecek midir?” diye sorulursa, buna “evet” yanıtı verilemez. Hatta bu devasa yalan makinesinin bütün karartma çabalarına karşın, halkın 17 yıllık deneyimi ve bugünkü yaşadıklarıyla, düne göre daha iyi gördüğünü söylemek yanlış olmaz.

(*) Hiç kuşkusuz AKP-MHP ittifakı, Kürt emekçi yığınlarını kendi yedeklerine çekmenin engeli olarak gördükleri HDP’nin marjinalleştirilip tasfiye edilmesi konusunda, CHP’nin ve İyi Partinin AKP’ye çanak tutan bir çizgide olmasından yararlanmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...