01 Mart 2019 20:45

Özhaseki, Aktaş ve Düvenci gerçeği itiraf ettiler!

Özhaseki, Aktaş ve Düvenci gerçeği itiraf ettiler!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Seçim süreci ilerledikçe, dahası anketler istedikleri sonuçları değil de uykularını kaçıran veriler sundukça, ‘Cumhur İttifakı’nın sözcüleri öfkeleniyorlar. Anket yapanları manipülasyonla suçluyor, kendi yaptırdıkları anketlerin bile “güvenilmez” olduğunu ilan edip, “yeni ölçütler” öne sürüyorlar.

Erdoğan ve Bahçeli ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere her kademedeki ‘Cumhur İttifakı’ sözcüleri öfkelenirken etraflarındakilere de sövüp sayıyor, rakiplerine yönelik suçlamalar yapıyor ve muhalif partilere oy veren halkı tehdit ediyorlar. Yalan, iftira, karalama vb. her yolu mübah gören bir kampanyayla “seçimi götürmeyi” amaçlıyorlar.

Ancak “kutuplaştırma”, öfkeli üslup, seçimin ülkenin değilse de siyasilerin “beka sorunu”na dönüştürülme girişimleri onları tatmin etmiyor. Bu sıkışmışlık, olağan zamanlarda saklanan niyetler ve bu niyetlere yön veren zihniyetin ürünü olan uygulamalarla birlikte “kirli çamaşırların” da ortalığa saçılmasına yol açıyor.

ŞEKER FABRİKASINA İŞÇİ ALINACAKSA...

Bahçeli-Erdoğan ittifakı tam da böyle bir sıkışmışlık içine sürüklendiği için; arka arkaya “itiraflar”ın geldiğine ve kirli zihniyete dair uygulamaların ortalığa döküldüğüne tanık oluyoruz.

Aslına bakılırsa AKP her sıkıştığında benzer “itiraflar” yaşandı. Ama son günlerde bu itiraflar günlük hale geldi.

Önce ‘Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki çıktı ortaya. Rakibi karşısında bir türlü ilerleyemediğini gören Özhaseki; “Biz arkamızı ‘ağa’ya dayıyoruz” dedi. “Eğer biz seçilmezsek her şeyin başındaki ‘ağa’  Ankara’da belediye hizmetleri için para vermez” diyerek nasıl bir belediyecilik anlayışına sahip olduğunu gösterdi. Böylece “tek adam zihniyetini” temsil ettiğini de itiraf etmiş oldu.

Son günlerde de AKP’nin Boğazlıyan İlçe Başkanı Osman Düvenci sahneye çıktı. Yenipazar Belde Belediye Başkanı Cem Eser için vatandaşlardan oy isterken Düvenci şöyle dedi: “Şeker Fabrikası’na adam alınacakmış. Biz alırız, kimse aldıramaz... Şeker Fabrikası’nın denetiminde olan arkadaş sallıyor. 25-30 tane Yenipazar’a, 30 tane Aşağısarıca’ya, 30 tane Ömerli’ye… Veremez arkadaş veremez… Verilmiş olsa dahi, ilçe başkanımıza, buraya liste gelir.”  Bu sözlerin sahibi, basit işlere bile işçi alımında AKP ilçe yönetiminin karar verici olduğunu açıkça itiraf etmiş oldu. Hem de övünerek!

SANATA VE ÖZGÜRLÜKLERE BAKIŞTA DA AYNI KAFA

Peş peşe dizilen bu itirafların sonuncusu Bursa’dan geldi.

Bursa’da “yorgun AKP’li başkanı”nın yerine Erdoğan tarafından atanan ve 31 Mart seçiminde de ‘Cumhur İttifakı’nın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olan Alinur Aktaş, AKP’nin zihniyetinin başka bir boyutunu sergiledi.

Aktaş, Nilüfer Belediye Başkanı iken CHP’den Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterilen Mustafa Bozbey’i eleştirdiği konuşmasında şunları söyledi: “20 senedir Nilüfer’de belediye başkanlığı yapıyorsun. Arkadaş hangi caddeye, hangi kültür merkezine bir tane Allah dostunun, bir tane padişahın, bir tane Türk büyüğünün ismini verdin ya? Nerede bu devlete ve bayrağa savaş açmış Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok... Nerede dinle diyanetle problemi olan adam varsa hepsinin ismini verdin...”

Elbette bu sözleriyle Aktaş, AKP zihniyetinin kültür-sanat, özgürlükler, siyasi cinayetler ve demokrasi gibi konulara nasıl baktığını da itiraf etmiş oldu.

Bu zatı muhteremlerin açıklamaları basında, özellikle de “Millet İttifakı”nın sözcüleri tarafından “Üzüntüyle karşılandı”, “talihsiz açıklamalar”, “küstahlık” olarak suçlandı. Kılıçdaroğlu ise bir adım daha atarak, “Bunların hiç birini duymayın. Bizi sokağa çekmek istiyorlar” diyerek “Cumhur İttifakı’nı “Nezaketle öldürmek” gibi bir yöntemi savundu!

TAM DA AKP’Lİ OLDUKLARI İÇİN BÖYLE KONUŞUYORLAR

Elbette  burada asıl önemli olan şey bu zatı muhteremlerin söyledikleri değil, bilakis onların söylediklerinin bugün “tek adam tek parti rejimi”nin uygulamaları olması ve bu uygulamaların arkasındaki zihniyettir!

Bu yüzden de asıl eleştirilecek olan “Fabrikaya işçiyi yöneticiler değil ilçe teşkilatımız alır” diyen Düvenci değil, bu uygulamanın arkasındaki yönetim anlayışı ve tek parti zihniyetinin savunucularıdır.

AKP’nin Bursa Belediye Başkanı da, öyle kimilerinin ima ettiği gibi geçmişte ‘FETÖ’cü olduğu için değil; bizatihi AKP zihniyetini benimseyerek konuştuğu için Uğur Mumcu, Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok, Türkan Saylan gibi değerli aydınları “vatan haini” ilan etmeye cesaret etmiştir! Aksi halde, bu sıcak seçim ortamında, “Sen halt ediyorsun, yoksa FETÖ’den mi emir alıyorsun” diye tokadı yerdi!

Özhaseki de “Ağa’ya sırtımızı dayıyoruz” derken aynı gerçeği itiraf etmiştir. Aksi halde o da bunu söyleyemezdi!

Dolayısıyla burada asıl eleştirilmesi gereken; bu sözleri söyleyenler değil, olup bitenlerin arkasındaki AKP-MHP zihniyetidir. Ki bu zihniyetin ete kemiğe büründüğü yer de “tek adam rejimi”dir!

Bu yüzdendir ki, gerçekleri apaçık söyleyen bu kişilere, kirli  zihniyeti açık ettikleri için “teşekkür” bile etmeliyiz!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...