27 Şubat 2019 23:45

İstihdam teşviki çözüm mü?

İstihdam teşviki çözüm mü?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye, OECD ülkeleri içinde çalışma yaşı içindeki nüfus oranına göre istihdamın en düşük olduğu ülke olmayı sürdürüyor. OECD ülkelerinde istihdam oranı ortalama yüzde 68 iken Türkiye, çalışabilir nüfus içinde (15-64 yaş) istihdam oranı yüzde 46 ile sonuncu sırada.

Türkiye’deki her yüz kişiden sadece 46’sı çalışıyorken, çalışabilir nüfusun yarısından fazlası (yüzde 54’ü) istihdamın dışında yer alıyor. 82 milyon nüfuslu Türkiye’de iş gücünü oluşturan nüfus 32 milyon 295 bin. İş gücünün 28 milyon 314 bini istihdamdayken, TÜİK’in üç ay geriden gelen resmi verilerine göre işsiz sayısı kasım 2018 itibariyle 3 milyon 981 bine ulaştı. 

17 yıllık AKP iktidarı döneminde tarihin en ciddi gelişimini gösteren Türkiye kapitalizmi, sürekli olarak artan işsizlikten ve yoksulluktan beslenirken, iktidarın yalan propagandasına rağmen istihdam politikalarının başarılı olduğu bir dönem hiç yaşanmadı. Örneğin 2002 yılında kriz koşullarında işsiz sayısı 2 milyon 344 bin, ortalama işsizlik oranı yüzde 10.3’tü. Ekonomik kriz sürecinin henüz başladığı kasım 2018 itibariyle resmi işsiz sayısı 4 milyona dayanırken, işsizlik oranı yüzde 12.3’e çıktı.

İktidarın istihdam politikalarındaki başarısızlığını sadece işsiz sayısında ve işsizlik oranlarında yaşanan artışla açıklamak haksızlık olur. Yıllar içinde hayata geçirilen istihdam politikaları üzerinden, işçilerin istihdam edilme biçimleri başta olmak üzere, çalışma koşulları, ücretleri, çalışma süreleri ve sosyal güvenlik hakları (sağlık, emeklilik vb.) ‘piyasa koşulları’ neyi gerektiriyorsa, o koşullara göre düzenlendi.

Türkiye’de istihdam rejiminin öncelikli sorun alanlarından birisi olan işsizlikle mücadele konusu, istihdamın parçalandığı, çalışma koşullarının ağırlaştığı, ücretlerin fiilen düşürüldüğü, diğer ekonomik ve sosyal hakların tırpanlandığı bir ortamda tamamen patronları gözeten politikalar üzerinden çözülmeye çalışılırken, sayıları her geçen gün artan işsizler ordusunun üyelerini ‘Ne iş olsa yaparım’ noktasına getirmiş durumda.

İktidar, 17 yıldır mutlak anlamda başarısız olduğu işsizlik sorununu çözmek iddiasıyla bugüne kadar benzer içerikli 9 ‘istihdam teşvik paketi’ açıkladı. Bugüne kadar açıklanan istihdam teşvik paketlerinin ortak noktası, işsizler için oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının bu bahaneyle patronlara aktarılması oldu. Ayrıca İŞKUR üzerinden geçici süreli toplum yararına çalıştırma (TYÇ) programları arttırıldı, meslek edindirme kursları yaygınlaştırıldı, çırak ve stajyer sayıları yükseltildi. İktidarın asıl hedefi işsizlere iş bulmaktan çok, işsizlik oranlarını düşük göstererek tabelayı değiştirmek oldu ki onu bile beceremediler.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan yeni istihdam paketiyle ‘2.5 milyon yeni istihdam’ sağlanacağı iddia ediliyor. Yeni pakete göre, patronlar 30 Nisan 2019’a kadar yeni işçi istihdam ederlerse, ilk üç ay ücret ve sigorta primleri, sonrasında dokuz ay boyunca sigorta primleri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Başka bir ifade ile işsizler için oluşturulan İşsizlik Fonu yeni bir yağmayla karşı karşıya kalacak.

2019’da 2.5 milyon istihdam yaratılabilmesi için ülke ekonomisinin çift haneli büyümesi, sanayide çarkların tıkır tıkır işlemesi gerekiyor ki, bugünkü durum tam tersi yönde ilerliyor. Sanayide çarkların durduğu, inşaat ekonomisinin çökmenin eşiğine geldiği, işsizlik oranlarında yeni rekorların beklendiği bir dönemde ‘2.5 milyon yeni istihdam’ hedefi açıklamak hiç normal değil. 

Einstein’in ‘Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktır’ sözünden hareketle, birbirinin tekrarı olan istihdam teşvik paketleri açıklayarak farklı sonuçlara ulaşmaya çalışmak, bugün açısından iktidarın seçim çalışmasına destek olmaya çalışmaktan başka bir anlam taşımıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...