14 Şubat 2019 00:03

Gözlerin*

Gözlerin*

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Paul Eluard “Asıl Adalet” şiirinde anlatıyordu insanın oluş sürecini.

İki hafta önce, “Adalet Arayışları” yazımızda yer vermiştik.

- İnsanlarda tek sıcak kanun (…)

Öpücüklerden insan yapmalarıdır.

Zarafete bakınız:

Öpücüklerden insan yapmak!

Eluard, şiirinde sıraladığı ve “kanun” olarak nitelediği şeylerin “bir çocukcağızın ta yüreğinde” başladığını söyler. Akıl izler bu yolu.

Bütün hikayelerde insan var. Biz insanlar yazıyoruz.

Diğer canlıların yazdıklarını göremiyoruz.

Ama gönül gözüyle bakarsak görebiliriz. Onlar da yazıyor.

Görebiliriz:

Kurdu, kuşu, karıncayı, balıkları…

Çiçekleri, hani o, hatırlayın canım Pir Sultan Abdal’dan “Sordum Sarı Çiğdeme” şiirinden:

- Anam yer babam yağmur, diyen çiçekleri, Nâzım’ın “Salkım Söğüt”lerini:

 - Akıyordu su

gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.

Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!

Suda saçlarını yıkayan salkımsöğütler vardır etrafınızda, bir bakın, görmeye çalışın…

Hayatı, bir de Nâzım’ın gösterdiği gibi düşünün:

- Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!

İnsandan başladık, onunla sürdürelim hikayemizi.

Goethe, Faust’ta, sahip olmayı, - paraya, güce sahip olmayı - sahip oldukça sahip olunan şeyin gücünün sahibine nasıl geçtiğini bir dörtlükte anlatır:

“ Diyelim ki altı yörük at var ahırımda,

Benim olmuyor mu güçleri bu atların?

Gidiyorum dörtnala, en eksiksizi insanların,

Sanki yirmi dört bacağım varmışçasına.”

Marx’ın “Cesareti satın alabilen kişi, cesurdur” dediği budur işte.

Burjuvazinin gücünü anlatır. Güç, sahip olmaktan, ‘para’dan gelir. Mala-mülke sahip olmaktan söz ediyoruz.

Parayı da en iyi Shakespeare anlatır, Atinalı Timon adlı oyununda.

Para, karayı ak yapar, namussuzu namuslu. Bütün bu olup bitenleri biz iki şey ile görürüz.

Bir: Gönül  gözüyle. Sevgi diyelim biz buna. Eluard’ın, çocukların yüreğinde başlattığı şey budur işte. Yürekte başlayan şey sevgidir.

İkincisi akıldır elbette. Bilimi, sanatı, değerler konusunu hep bu arada sayarız.

İçimdeki sesi dinliyorum. Gözlerine bakamıyorum, rengini tarif edemiyorum…

Siyah mı, kahve mi, yeşil mi, mavi mi, ela mı nedir?

Bilemem ve önemi yok.

Ben Küçük Prens’teki gibi, gülümü bilirim. Benim için biriciktir, değerini de bilirim. Emekle büyüttüm, korudum, yeşerttim ve yaşattım. Gülümden de sorumluyum. Bunu bilirim…

Gönül gözüm söylüyor:

Gözlerin çok şey anlatıyor. Anlamaya çalışıyorum…

*Sevgili okuyucular, Gözlerin, bir “tekrar” yazısıdır. İlk olarak, 13 Şubat 2013 tarihinde bu köşede yayımlanmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa